Latin İstilası 3.Bölüm. Haçlı Ordusu Konstantinopolis Önlerinde.

0
Latin İstilası 3.Bölüm.
Haçlı Ordusu Konstantinopolis Önlerinde.

Haçlı Ordusu Konstantinopolis Önlerinde.
İmparator olma hayaliyle yanıp tutuşan ve Haçlılardan büyük vaadlerle yardım isteyen  Bizans Prensi Aleksios Angelos’un da Zara’da katıldığı Venedik Donanması 24 Haziran 1203’de Konstantinopolis’e ulaştı ve Khalkedon (Kadıköy) önlerinde demir attı.
Daha önce buraya hiç gelmemiş olan Haçlılar, kenti çevreleyen yüksek surları, muhteşem kubbesiyle Ayasofya’yı, teraslar  halinde denize uzanan imparatorluk sarayını görünce, şaşkınlıktan adeta dillerini yuttular.
Dünya üstünde  böyle zengin ve güçlü bir yer olabileceğine  inanmadılar.
Peki Bizansta durum neydi? 
Kardeşi 2. İsaakios’u gözlerine  mil çektirip Anemas zindanlarında attırıp  tahtı gaspeden 3. Aleksios , şaşkın bakışlarla olanı biteni kavramaya çalışıyordu.
Donanmanın gelişiyle ilgili defalarca uyarılmış olmasına rağmen, şehrin savunması için hiçbir hazırlık yapmamıştı. Aleksiyos ve halk, Khalkedon’da yiyecek içecek ikmali yapan devasa  Haçlı donanması’nın  Boğaz’ın girişine doğru ilerlemesini, surlardan şaşkınlık ve korku içinde izlemeye başladı.
5 Temmuz 1203 günü sabahı gemiler Galata önlerine geldi. Haçlıların amacı gemilerini Haliç’e sokmak ve ,  Marmara surlarına nispetle daha kısa ve dayanıksız olan  bu surları aşarak Altın Boynuz üzerinden şehre girmekti.
Çoğunlukla yabancı tüccarların oturduğu Galata bölgesinde ise  sur yoktu . Büyük ve yuvarlak bir tek kule vardı. Aslında bu kule hayati bir önem taşıyordu. Çünkü acil durumlarda  Halice girişin engellenmesi için kullanılan zincirin  alçaltılıp yükseltilmesini sağlayan bocurgat  bu kuledeydi .
Zincirin  bir ucu, 1261 yılında yıkılan ve bugün yerinde Yeraltı camii bulunan bu kule’ye bağlı, diğer ucu ise , günümüz Sirkeci bölgesinde, sonradan yerine Yalı Köşk yapılan Eugenius kulesindeydi. 30-35 santim boylarında dövme demirden yapılmış bu zinciri geçmek  asla mümkün değildi. Ancak Galata’daki Bizans garnizonunu kısa sürede ortadan kaldıran Haçlılar, bocurgatı çalıştırdılar ve 400 metre uzunluğundaki zincir büyük bir gürültüyle sulara gömüldü.
Venedik Donanması’nın  önündeki en büyük engel ortadan  kalkmıştı.
İlk iş olarak iç limanda demirli az sayıdaki Bizans gemileri tahrip edildi.
İmparator ve halk çaresizlik içinde olanı biteni izliyordu. Kurulduğundan beri geçen dokuz yüzyıl içinde şehir, pekçok kez yabancı ordu tarafından kuşatılmış  ama işgal edilememişti.
Hücum, kara surlarıyla Haliç surlarının  birleştiği  en zayıf noktada, BLAKHERNAİ SARAYI’NIN  denize bakan tarafında, hem karadan hem denizden başlatıldı.
Ancak karadan saldırıya geçen Frank askerleri, imparatorluğun İngiliz ve Danimarkalı paralı muhafızları Vareng’lerin savunması karşısında  çaresiz kaldı.. Venedik gemileri ise mancınıklarının  ağırlığı yüzünden iyice suya gömülmüş durumdaydı.
Haçlıların  önde gelenleri arasında yer alan şair ve yazar Geoffrey de Villehardoın kroniğinde ,hücum merdivenleri üzerindeki Venedikli  askerlerin, Bizans askerleriyle yüz yüze çatpışacak mesafeye gelmiş olmalarına rağmen, karaya çıkmaya cesaret edemediklerinden söz eder ve  bu noktada Dandolo’nun  devreye girdiğini yazar.
Silahlarını kuşanmış  halde amiral gemisinin pruvasında, önünde Aziz Marcus’un bayrağıyla dimdik  duran Venedikli  komutan, askerlerine bağırarak, eğer gemileri derhal karaya çıkartmazlarsa bunu hayatlarıyla ödeyeceklerini söyler.
Öyle de olur.
Aziz Marcus’un sancağının ve Doç’un  kadırgasının sahile çıktığını gören diğer  Venedikliler   peşinden giderler.
Hücum devinim kazandıkça Bizanslılar hiç şansları olmadığını anlarlar.
Haliç surlarındaki 25 kule Venedik hakimiyetine geçmiş, askerler sur duvarlarında açılan gediklerden şehre girerek tüm ahşap evleri ateşe vermişti.
Blakhernai mahallesi adeta ateş topuna dönmüştü.
Davulların kulak patlatan gümbürtüsü eşliğinde  çaresiz halk hem yangından, hem Haçlı askerlerinden şehrin merkezine doğru kaçmaya başlamıştı.
Yangında 20 bin Bizanslı evsiz kaldı.
İmparator için kaçmaktan başka çare yoktu.
17 Temmuz gecesi, yanına kızını ve hazinesini alarak Konstantinopolis’i terk etti.
(Devam Edecek) 

 

Başak DOĞRU/Gazeteci-Bizans ve İstanbul Araştırmacısı

 

Başak DOĞRU/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 25 Nisan 2021