Saygun Arpalı: Geçmi̇şte müzik sektöründe bi̇rli̇k ve dayanışma ön plandaydı…

0

Saygun Arpalı: Geçmi̇şte müzik sektöründe bi̇rli̇k ve dayanışma ön plandaydı…
Şimdi̇ kolaycılık ve hemen şöhret olma ön planda…

Ünlü davulcu ve Türk Caz Müziği’nin  önde gelen isimlerinden olan yaklaşık elli yıllık profesyonel müzik yaşamında bir çok ünlü isimle çalışmış ve  bir çok  başarıya imza atmış duayen; Saygun Arpalı ile dünden bugüne keyifli  bir müzik sohbeti gerçekleştirdik. İyi okumalar.

Müziğe ne zaman başladınız?

🎼Müziğe 1968 yılında davulla başladım, 15 yaşındaydım.  Okul sıralarında ellerim devamlı ritm tutuyordu.  Yani genlerden gelen bir yetenek olmalı sadece ritme odaklanıyordum. Çok fazla müzik dinleyemiyordum ( o zamanın şartları ) sonradan bir grup yaptık o zaman müziğin ne kadar heyecan verici olduğunu anladım ve gerisi geldi, araştırma ve çalışma yoluna girdim.

Müzik tarihimize adınızı Anadolu Rock’un unutulmaz davulcularından birisi olarak yazdırdınız. Müzikal tercih olarak Anadolu Rock’u tercih etme sebebiniz neydi?
🎼 O senelerde Barış Manço ve Cem Karaca’ya hayrandım Edip’le turnede tanıştım teklif gelince 1978 de gruba katıldım 4 albüm ve 1  45’likle kendi bulduğum ritimlerle çok keyifli yıllar geçirdim.

Enstrüman olarak davulu tercih etmenizin nedeni nedir?
🎼Yukarıda anlattığım gibi o zamanın şartlarında diğer enstrümanlara ulaşmak zordu her genç gibi  davulun cazibesine kapıldım, ancak 7 sene sonra davul alabildim.

Solo albümleriniz Caz müzik içerikli olmuş. Sizi Anadolu Rock’tan caz müziğe yönlendiren sebep neydi?
🎼Benim değişik dünya müzik tarzlarına ilgim var 4 albümümde bu değişik tarzları bulabilirsiniz. Caz müziği  Amerikan tarlalarında çalışan siyahi kölelerin ağıtlarından gelişmiştir ilk önce Blues sonrada caza evrilmiştir. Emprovize sazların çoğunlukta olduğu insanda büyük dinleti zevki ve dinginlik sağlamaktadır. 1980 de dünya çapında piyanistimiz Aydın Esenle birlikte çalışmamız oldu. Hatta bası da Harun Kolçak çalıyordu. Ben  o zaman rock çalıyordum. Caz müziğinin tadını bu çalışmada buldum ve kendimi geliştirdim.

Ülkemizde az dinlendiği bilinen bir müzik türü caz müziği; etkinlikleri de hem çok az hem caz festivallerinde de aslında caz müzisyenlerinden ziyade popüler isimler yer alıyor gibi. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
🎼Popüler isimlerin cazla ilgilenmeleri hoş fakat cazın hem dans hem de dinleti tarzları var. Her 2 tarzın doğru ve kurallara(armoni ve yaratıcılık)uygun çalınması gerekir. Ülkemizde dikkatimi çeken ve özüne aykırı bulduğum durum; caz müziğinin zenginlerin hava attığı bir müzik haline dönüşmüş olmasıdır.

Zülfü Livaneli, Edip Akbayram, İlhan Şeşen, Doğan Canku, Kerem Görsev gibi başarılı nice müzisyenle birlikte çalıştınız.  Hepsi birbirinden kıymetli anlar yaşadınız. En unutamadığınız konser ya da sahne anısı nedir diye sorsam size cevabınız ne olur?
🎼Bahsettiğiniz değerli dostlarımla muhteşem anılarım oldu. Keşke günlük yazsaydım kelimelere sığmazdı. Beni en çok etkileyen konser ise   1997 yılında Zülfü Livaneli ile (Güneşle geliyoruz)adıyla Ankara Hipodrom’daki  konserdir. ( 600. 000 seyirci vardı.)

Yaklaşık 50 yıllık müzik yaşamınız var. Müziğe başladığınız zamanla günümüzdeki müzik sektörü arasındaki en belirgin fark nedir diye sormak istiyorum size.
🎼Müziğe adım attığım o yıllarda en çok dikkatimi çeken durum her şarkıcının bir grubu olmasıydı, gruplar ve şarkıcılar aile gibiydi, birlikte besteler yaparlar çok çalışırlar ve müziklerini çok iyi icra ederlerdi, bu yol zamanla aşındı şimdi tuhaf tarzlar kolaycılık ve bir an evvel şöhret olma gibi durumlar var.

Bir önceki soruya bağlantılı olarak devam etmek istiyorum. Günümüzde müzikal sektörde kullanılan teknoloji hakkında ne düşünürsünüz?
🎼Teknoloji vazgeçilmez nimettir ve süratle gelişiyor, albümlerin home stüdyoda yapılması ve piyasaya verilmesini anlayamıyorum, maddi olarak daha ekonomik olabilir ama sahnede ne olacak? Albümlerimin maketlerini bilgisayarda yapıp notalarını basıyorum ve stüdyoda değerli dostlarımla beraber canlı olarak çalıyoruz. Müzik çok ciddi ve evrensel bir sanat dalıdır.

OnAirMusic Co. etiketiyle yayınlanan ‘Hayallerim’ adlı yeni albümünüzde yeni nesil müzisyenlerle birlikte çalıştınız. Nasıl bir albüm diye sormak istiyorum size. Ayrıca müziğe gönül verip bu alanda ilerlemek isteyen gençlere tavsiyeleriniz ne olur?
🎼Bu ve diğer 3 albümde hem eski nesil hem de yeni nesil müzisyenlerle çalıştım. Bu isimleri albümdeki katkılarıyla özellikle belirtmek isterim. Emeği geçenler şöyleydi;  Pi̇yano: Turhan Yükseler Gi̇tar: Erdem Sökmen, Bas Gi̇tar: Eylem Peli̇t, Flüt, Soprano ve Tenor Saksafon: Batu Şallıel, Klarnet: Göksun Çavdar, Keman,Vocal : Öznur Deli̇başı, Çello: Gül Sıvacı , Vocal Ve Kayıt : Muratcan Yeni̇gün, Davul : Saygun Arpalı, Beste ve Aranjman: Saygun Arpalı.

‘Hayallerim’ albümünde sevgi ve duygu dolu yaşam, tabiatın her canlısına saygı, savaşsız bir dünya ve aydınlık günler özlemi var. Gençler çok çalışmalı arşiv yapıp dünya müziklerini öğrenmeliler. Tek bir tarzda takılıp kalmamaları lazım. Fakat gençlere baktığımda maalesef tek bir müzik dalında takılı kaldıklarını görüyorum.

Gençlere tavsiyeniz sonrası size dönecek olursak; geçmişe dönme şansınız olsa Genç Saygun’a bu deneyimlerinizle neler söylerdiniz?
🎼Yola devam ama yine aynı yollardan mı…Kesinlikle aynı yollardan devam, bu yol çalışma ve hayattan fedakarlık gerektirir, sabır çalışma ve araştırma bu yolun kesin ismidir. 4 albümümü dünya insanlarına bırakacağım için çok mutluyum 5. Albümümün çalışmalarını sürdürüyorum..