PET HAYVANLARINDA HER TÜY DÖKÜLMESI HASTALIK DEĞİL 

0

PET HAYVANLARINDA HER TÜY DÖKÜLMESI HASTALIK DEĞİL 

– Prof. Dr. Vehbi Güneş: “Güneş ışınlarından ve ısıdan kaynaklı sezonal problemler, diğer hastalıklarla karıştırılıyor”

– “Mevsimsel hastalıklar sadece kozmetik bir problemdir”

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vehbi Güneş, mevsim geçişlerinde pet hayvanlarında görülen tüy problemleriyle ilgili, “Güneş ışınlarından ve ısıdan kaynaklı sezonal problemler, diğer hastalıklarla karıştırılıyor” dedi.

PROF. DR. VEHBİ GÜNEŞ

Mevsimsel problemlerin az görüldüğünü ve diğer hastalıklarla hayvan sahipleri tarafından sıkça karıştırıldığını söyleyen ERÜ Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vehbi Güneş, ”Kedi ve köpeklerin deri hastalıkları oldukça yaygın gördüğümüz problemler içerisindedir. Diğer hastalıkların yanında kliniklerimize sıkça gelen bu problemlerle meşgul oluyoruz. Bunları biz kolay anlaşılması açısından ikiye ayırabiliyoruz. Daha çok sistematik olarak mevsimsel olanlar ve mevsimsel olmayanlar olarak.

Genellikle mevsimsel olan deri problemleri daha az oranda gördüğümüz problemler arasında ve çoğunlukla da bu mevsimsel olmayan problemlerle diğer hastalıklara bağlı bazı hastalıklar da karışmaktadır. Çoğu hayvan sahibi bunu diğer hastalıklarla karıştırdığı için çok ciddi bir problem olarak görüyor ama aslında bu mevsimsel hastalıklar kozmetik bir problemdir. Yani kedilerde çoğunlukla diğer deri hastalıklarında olduğu gibi kaşıntı, ağrı hatta iştahsızlık, halsizlik ve titreme gibi semptomlara yol açmaz.

Sadece görsel açıdan bir rahatsızlık oluşturur hayvan sahipleri açısından ama hayvanın kendisi açısından rahatsızlık vermez. Bu olay tamamen kıl foliküllerinin ışığa duyarlılığıyla ve çevre ısısından etkilenmesi ile alakalı bir durumdur” dedi.

Güneş, sezaonal olan problemlerin genellikle güneş ışığı ve ısıyla alakalı olduğunu söyleyerek, “Bu genellikle mevsim geçişlerinde ki özellikle kıştan ilkbahara geçiş döneminde kıl foliküllerinin yeterli güneş ışığını alamaması ve çevresel ısının çok farkı boyutlara ulaşması nedeniyle bazı hayvanları etkileyebilir. Özellikle de yaza doğru, ilkbahar dönemi esnasında da kışın hayvanların üzerindeki yoğun kıl örtüsünü kaybederler. Bunu hayvan sahipleri çoğunlukla kellik veya yoğun bir kıl kaybı, ciddi bir problem olarak yorumlayabilirler ama öyle değildir. Bu özellikle kışın dışarıda bulunan hayvanların yoğun bir kıl örtüsü ile soğuktan korunmasını, hava şartlarından etkilenmemesini sağlamak amacıyla gelişen bir durumdur aslında. Daha sonra da yaza girerken bunları kaybederler. Bazen yazdan kışa girerken de olabilir. Bu tamamen hayvanların genellikle sırt bölgelerinde ve karnın yan taraflarında kıl dökülmeleri ile karakterizedir. Bunun genelde diğer hastalıklarla pek ilgisi yoktur. Sezonal problemler daha çok güneş ışığı ve çevresel ısıdan kaynaklanır” ifadelerini kullandı.

PROF. DR. VEHBİ GÜNEŞ

Hastalığı ayırt edilebilmesi için veteriner hekime başvurulması gerektiğini belirten Güneş, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Sezonal problemler çoğunlukla diğer deri hastalıklarıyla da karışabilir. Bunun ayırt edilebilmesi için kedi ve köpeklerin mutlaka bir veteriner hekim kontrolüne götürülmesi gerekir. Orada da hekimlerimiz detaylı bir muayene yaparlar. Bu muayenenin başında da öncelikle hasta ve hastalıkla ilgili detaylı bilgilerin alınması gerekmektedir ve tıbbi geçmişinin de alınması gerekir. Hekimlerimiz sezonal olmayan hastalıklara göre çeşitli ve detaylı laboratuvar analizleri ile teşhis yoluna giderek, tedaviyi buna bağlı gerçekleştirebilirler. Mevsimsel olmayan problemlerin de hormonal yönü vardır, beslenmeyle alakalı yönü vardır.

Bunun dışında bakteri, virüs, mantar, parazit gibi enfeksiyonlara bağlı olanları vardır bir de alerjilerin çok yaygın olduğunu görebiliyoruz. Gıda, toz, polen, pire alerjisi gibi alerjilerin çok yoğun olduğunu görüyoruz. Bu her bir ayrı ana başlık altında saydığımız nedenlere yönelik hekimlerimiz en basit mikroskobik analizlerle beraber detaylı laboratuvar analizleri, kan biyokimyası, hematolojik analizlerle çözüm yoluna giderek uygun tedavilerini yapabilirler. Genelde deri hastalıklarına yaklaşımımız da başarılı bir şekilde devam etmektedir.”