Gelir getirmeyen yer olsa bile başkasına ait taşınmazı kullanarak ekonomik yarar sağlayanlar tazminat ödeyecek.
Yüksek Mahkeme, emsal nitelikteki kararıyla başkasına ait olduğunu bildiği alanı kullanarak fayda sağlamanın bir karşılığı olması gerektiğine, bu kişilerin haksız işgal tazminatı ödemesine hükmetti.
Kararda, yerin niteliği itibari ile gelir getirmeyen bir yer olmasının da sonucu değiştirmeyeceğine dikkat çekildi.
Bir binanın dükkan bölümünde yer alan sığınak, yan taraftaki kiracı tarafından kullanılmaya başlandı. Mülk sahibinin şikayeti üzerine ortak alanı kullanan şirket hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonrası başkasına ait olduğunu bildiği yerde ekonomik fayda sağlayan şirket sahibi hakkında dava açıldı. Davacı mülk sahibi, zemin kattaki dükkan bölümünde yer alan sığınağın haksız işgali nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak 62 bin lira tazminat talep etti. Davalı şirket sahibi, davanın reddini savundu. Mahkeme, davanın kabulüne hükmetti. Davalı, kararı istinaf etti.
Bölge Adliye Mahkemesi mahkeme kararını kaldırdı. Bunun üzerine davacı mülk sahibi, kararı temyiz edince devreye Yargıtay 8. Hukuk Dairesi girdi.
Emsal nitelikteki kararda, bir başkasına ait olduğu bilinen yeri kullanarak ekonomik fayda elde etmenin bir karşılığı olması gerektiği vurgulandı. Kararda şöyle denildi:
“Dava, ortak alanlara vaki el atma nedeniyle ecrimisil talebine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden haksız işgal edildiği iddia edilen alanların mimari projesinde sığınak ve su deposu olarak gözüktüğü anlaşılmaktadır. Bir kimsenin başkasına ait olduğunu bildiği taşınmazı, hukuki bir dayanağı olmadan kendi malı gibi kullanması ve dolayısıyla ekonomik yarar sağlamasının bir karşılığının olması gerekir. Bu bakımdan bu yeri kullanan kişi hak sahiplerine haksız işgal tazminatı ödemek zorundadır. Haksız olarak kullanılan taşınmazın ekonomik tahsis amacı itibarıyla gelir elde etmeye özgülenmemiş olması sonuca etkili değildir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince projesinde ortak alan olarak belirlenen sığınak ve su deposunun ortak alandan çıkartılarak gerek bizzat, gerekse kiraya verilmek suretiyle davalılar tarafından kullanılıyor olması halinde el atılan alan ve davacıların hisseleri nazara alınarak ecrimisil talep edilebileceği gözetilerek inceleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”