Yargıtay’dan karar: Temizlikçiyi kameralı takip hukuka uygun!
Temizlik için gittiği evden hırsızlık yaptığından şüphelenilen kadın, gizli kamerayla takibe alındı. Ev sahibinin cüzdanını karıştıran temizlikçi ‘Hırsızlık’ suçundan beraat etti. Gizli kamerayı delil saymayıp, sanığın beraatine hükmeden Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararı Yargıtay’dan döndü.
Eşiyle birlikte çalışan H.K., evini temizlemesi için özel bir şirketten çağırttığı temizlik görevlisi Ş.M.’nin hırsızlık yaptığından şüphelendi. Sürekli ziynet eşyaları azalan ev sahibi, temizlikçi Ş.M.’yi takip etmek için eve gizli kamera yerleştirdi. Temizlikçinin gün boyu hareketliliğini dedektiif edasıyla takip eden ev sahibi, genç kadının, evde temizlik yaparken, yatak odasındaki şifonyeri karıştırarak, içinde bulduğu cüzdanı kontrol ederek, boş olduğunu görünce yerine koyduğunu tespit etti.
Emniyet Müdürlüğü’nün yolunu tutan ev sahibi kadın, temizlikçiden şikayetçi oldu. Savcılıkça başlatılan soruşturma sonucunda Ş.M. hakkında Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine hükmetti.
Ev sahibi, kararı temyiz edince 2021 yılında devreye Yargıtay 6. Ceza Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, evdeki ziynet eşyalarının eksilmesi sebebiyle evde çalışan hizmetliyi gözetlemek amacıyla eve gizli kamera takılması ve elde edilen görüntülerin yargılamada delil olarak sunulmasının hukuka uygun delil olduğuna hükmetti.
Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: “Eve kamera yerleştirmek suretiyle kayda alınmasını sağladığı görüntülerin hukuka uygun delil olarak kullanılabileceği anlaşılmıştır. Bu kamera kayıtlarına dayanılarak, daha önce H.’nin ziynet eşyalarında ve parasında meydana gelen eksiklikler bağlamında Ş.’nin hırsızlık suçunu işlediği kabul edilerek hakkında mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ancak; Ş’nin yatak odasında bulunan şifonyeri karıştırarak, içinde bulduğu cüzdanı kontrol etmesi ve fakat boş olduğunu görünce yerine koyması bağlamında, teşebbüs aşamasında kalmış hırsızlık suçunu işlediğini kabul ederek, hakkında mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği, yönünde içtihatta bulunmuş ve ilk derece mahkemesinin beraat hükmünün bozulmasına karar vermiştir. Güvenlik ve toplumsal düzenin sağlanması amacıyla kamuya açık alanlarda kurulan şehir kamerası görüntüleriyle özel kişi ya da kuruluşların ev ya da iş yerlerinde, yaşama hakkı ile mülkiyet hakkı başta olmak üzere kendi hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurdukları kamera görüntülerinin gerektiğinde ceza yargılamasında hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi gerekir.”