0

Toplumsal bellek; geçmişin bugüne taşınması, pek çok şeyin yeniden inşasıdır.
Mekânı, zamanı, koşulları ve yaşanmışlıkları ile yeniden şekillenmesi, İnsan aklına ait birikimlerin unutulmamasıdır. Geçmişle bugün arasında kurulan önemli bir bağlantıdır. Ne yazık ki; çoğu zaman acıları, kederleri, ıstırapları ve matemi taşır.

Ve nihayet siyasetin, tarihin, sosyolojinin temel çalışma alanıdır.

Zaman, hasreti çekilen bir sevgili gibi her zaman kendisine dokunulmayı, sarılmayı bekler. Sabırlıdır da, siz beceremezseniz de, o size bir gün mutlaka kendini hatırlatır. Toplumsal bellek, sürecin neresinde olursanız olun sizi mutlaka yakalar ve sorgulamayı başlatır.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dizelerindeki gibi kaçış yok, hep bir yerlerindeyiz hayatın. İstesek de, istemesek de!…

06.Mayıs.2022
Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nin anayasal düzeni ortadan kaldırmak suçu ile idamına karar verdiği üç fidanın dimdik darağacına gidişlerinin 50.yılı…

Hukuk bildiğimiz kadarıyla nihai hükmü açıklar ve dosyayı kapatır.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hukukçu olmayan tuğgeneral rütbeli bir kişinin başkanlığındaki mahkemece ölüme gönderilmişlerdir.

Karar; Türk Halkı’nın gönlünde ne nihai hükümdür, ne de dosya kapanmıştır.
Doğan on binlerce bebeğe anısını yaşatmak için “DENİZ” adı verilmiştir.

İlahi adalet ironik bir şekilde tecelli etmiş, mahkeme başkanı, yemeği nefes borusuna kaçtığı için boğularak ölmüştür.

Ne hazindir ki, TBMM ve o dönem var olan Senato da kararı onaylamıştır.
Ancak, tarih kahramanları yazar…
O kahramanlar da tarihi…

Deniz’ler hafızalara kazınmışken, inanın kimse dönemin ne cumhurbaşkanını ne de başbakanını hatırlar!

Barış, demokrasi ve özgürlük adına mücadele eden yiğitlere bin selam olsun…

Saygı ve inançla,

Saygı, sevgi ve inançla,

Kemal YALNIZ/İktisatçı

Kemal YALNIZ/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 6 Mayıs 2022