Futbol öldü mü ?     

 Tabii ki hayır; futbol ölmedi, ama biz deki yeni şekliyle komada.

Çünkü, sözde yeni sistem oluşturanlar endüstriyel yapıya geçerken çok ince hesaplar yaparak oyunun figüran olan gizli kahramanlarını çıkar adına sahiplendiler.

İşlerine gelmeyen gerçekçileri de zaman içinde yok ettiler.

Bunun için yeni bir pazar oluşturdular. Önce oyun ve eğlence olma gerçeğini yetenekleri robotlaştırarak yok ettiler.

Henüz tam olmasa da “yıldız sayısı” sadece isim için seçilmiş kulüplerde ,hedef stratejiye uygun olarak nadiren serpiştirildi.

Değişen dünya yaşamına da uygun bir robotlaşma mekaniğine eğitim baskısı koydular.

FİFA ve UEFA; ileri teknolojileriyle endüstriyel  ülkeler yeni bir insan ‘inşası’ için futbol adına söz sahibi olmayan  bazı ülkelerden, sözüm ona futbol düzenine uyan gençleri tespit ettiler!

Bu çalışmada bilimsel teknoloji, tıp verisi ve insan organizması zorlandı. Belçika’dan Hollanda’ya, İngiltere’den, Almanya’ya kadar uzanan yelpazede pazarlamacı bir alan  ürettiler.

Bu da menajerler ve daha da gezgin olan Scoutları yarattı.

Şahsen kendi alanımda ülkem adına başarılı çalışma ve inancımla bu duruma karşı kanıtlanmış şekilde kendi gençlerimizle karşı duran bir kaç teknik adamdan biri olarak azınlıkta kaldık ülkemizde…

1986 -87 sezonunda bu gerçeği görerek iyi örnek olacağını sandığım kulübümde, sadece kendi eğittiğim ve yabancıların olmadığı bir kadro ile süper lige başladığımdan bir süre sonra garip bir söylemle işime son verildi.

“Gazi Üsteğmenlikten malul olan beni” askere gönderiyoruz ayıbıyla ile görevden aldılar.

Takımı  küme düşürdüler.

Bu amatör”!” yönetimin futbol dünyasından kopuk, bölgesel, rekabeti idi..

Burada geçmişten bahsedip sizleri yormak istemem; ama, şu var ki, futbolun bir ‘sanat’ olduğu yolunda’ki çalışmalar devam edemedi…

Eski futbol dünyasından hala Pele, Cruyff, Beckenbauer, Didi, Garrincha’lar; bizde Lefter, Can ve Metin Oktay’lar bu nedenle hala  unutulmazdırlar. Metin  Kurt rahmetlinin dediği gibi artık futbol “arsada değil; borsada” oynanan acaip çıkar oyunu “kumarı” olmuştu..!

Sonuçta, endüstriyel olan büyük çıkar elde edenlerin oyunu olan futbol battı. Borç tavanı buldu. Üç büyüklerimizin efsanesi nerede ise yok oluyor. Başka söze gerek yok.

Sahada oynayan kadrolara bakın! Çoğu yabancı… Benim futbolum ve tabii bunu savunduğum için teknik adamlığım bir ömür boyu canımızı verdiğimiz Bilgi taşan değerlerimiz, üreticiliğimiz yok sayılıyor!

O zaman tesisler yoktu futbol vardı! Şimdi her şey tamam biz ve futbol yok, olmayacak da…

Çünkü, her şeyi algı ile yöneten dünya uyanıkları dizginlerin başında…

Kızılderili gibi silah ve mermiye karşı “Ok ve Mızrakla ancak bu kadar savaşılan futbol dünyamız küçüldü.

Arada bir geçmişten dem vuran hayallerle ölü gibi oyalanıyoruz!

İyi uykular!