Futbolun gerçeği

Her an şikayet edeceğimiz bir futbol dünyamız var.

Her alanda  benzer şikayetler çok  olsa da beni ilgilendiren yanlışları sizlere yardımcı olmak adına hatırlatıyorum.

İşin gerçeği Erbakan hocanın dediği gibi kadayıfın altının kızardığını bırakın; yandı, yandı!

Uzatmalardan  tutun sonuca kadar sahada oyunun sonucunu tayin eden usta hakemlerimiz var artık.

Geçmişte “Ben öğrenmem öğretirim!” diyenlerin son iki üç dakikaya sakladıkları futbol gladyatörleri var!

Sıkıştıkça VAR ile kendine ortak seçen düdüklerin esaretine giren yönetimlerimiz mevcut . Ve 4 maçta tek puan alan Teknik Direktörüne söz ettirmeyen ve forması zaten daha çok puan eden; umutla inancı önemsemeyen ‘dev’ adamlarımız var.

Cankurtaran olarak seçtikleri kanallarda koruyucu eski futbolcu ve başarılarına neden olan yaratıcılarını unutup bu ortamı kemiren yıldızlarımız var .

Hatta o kadar varız ki üç büyükleri lafta bırakacak, takviye ile Avrupa’da ses getirmesi beklenen ve ligde de 4 maç yenilgi ile tarihe geçenler var.

Bu girişte kimseyi küçümsemek veya eleştirmek için örnek yarattığım yok. Sadece hayal kırıklıklarının tesadüf olmadığını vurgulamak istiyorum.

Şimdi ana soruya geliyorum:

Bu mudur endüstriyel futbol?

Hadi canım sen de.!

Saygı, sevgi ve tevâzű göstermeyen; ana bilgilerden yoksun bir dramatik futbol yanlışı var.

Başarı, tartışma ve fikirlerin alana yansıması ile olur.

Toplum başarı bekler.

“Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür” diye çok özel bir özdeyiş var ve çok şey anlatır.

Ben işin içinde olarak bu ülkede beton delen başarıların ve gençlerin  en yukarı çıkmasına neden olan futbol devriminin üstüne yatanlar artık önemli değilsiniz.

Hala dernekler yasası ile kulüplerde görev alanlar, kulüpler yasası olmayan ortamda milyon dolarlık sorumsuz süreçte kulüp borçlandırıp kaçıyorlar.

Borçlu kulüpler battı.

Nasılsa fedakar taraftar var! Formasından, kaşkolundan, hatta yemek ve içeceğinden, yani nafakasından vazgeçen hala fedakar taraftarı var!

Şimdi ona mı bu yanlış?

Kimse aptal değil ve herkes herşeyin farkında; ama başarı umudunu diri tutmak isteyenlerin gayretine kadar geldiniz.

Ben sahada futbol oynayan ve sonuç değil oyunun olduğu, geleceğe dönük umut veren oyun, kadrolar, gençler ve kendi futbolumuzu görmek istiyorum.

Görev  vermiyorsunuz bari unutulmuş  yerine koymayın bizi! DİYORUM…