Futbolu Rahat Bırakın!

0
Futbolu Rahat Bırakın!
Beşiktaş sakatlar ordusuna döndüyse bunun nedenleri vardır ve incelenerek açıklanmalıdır.’ 
Son zamanlarda hepimizin dikkatinden kaçan ve sinsice bizi futboldan uzaklaştıran bir ortam var!
Adeta bu işi yapan bizleriz örneği  son vurgunlarını yapan transfer piyasası oluştu.
Bir yanda çok sayıda  teknik adam diploma furyası, bazı teknik adamlara adeta yasaklanan ortam; bir yanda da gençlerimize yasak gibi yabancıların doluştuğu kulüplerin kadroları ve gençlerimizi formadan uzak tutan transfer pazarları.
Sağlıksız ortamın getirisi sonucu ,neredeyse tümü yabancı ülkelerde bulunan futbolculardan kurulan umut beslediğimiz futbol takımımız!
Spor kültürünün olmadığı en zor dönemlerde okulda haftada iki saat Beden Eğitimi dersinden  kaçan neslin onuruma dokunan inkarıyla hep mücadele ettim.
Futbolculuk haylazlık sayılırken oyun ve eğlence statüsünden kulüpçülük fanatizmine geçilerek işin içine sosyal güç de daldı.
Tribün önem kazandı.
Kendi yağımızla kavrulurken artık Uluslararası platformda da olma isteğimiz tüm alanlarda olduğu gibi bizi hazırlıksız yakaladı.
Eksiğimiz futbol eğitimi olunca sadece bir avuç yetenekli heves dolu gençliğin izleyicisi olduk.
Ama onlara da pek sahip çıkmadık.
Zaman içinde en önemli reklam aracı olan spor ve özellikle futbol bu günkü yozlaşmış sadece para ve onu ele geçirecek oluşumların zoruyla  can çekişir oldu.
Oysa ki, geçmişteki ‘kulüp çatısı’ yeterliydi.!
Sahaya takım olarak çıkan ve  aynı amaçla oynayacak kadrolar bu gerçeğe hazır hale gelecek imkandan ve gelişmeden mahrumdu.
Yapay zekaya hızla teslim olan yapı farkında olmadan gerçekten uzak bir senaryo ile paralel yapı oluşturdu.
Her alanda olduğu gibi futbolda da bunu yaşarken bir çok faktör yerine bir çok kişinin işin içinde olduğu kaos dünyasına girdik .
 Bu günleri düşünerek zamana karşı çalışma artık yerini günlük çıkara ve ekonomik yapıya teslim edilmiştir.
Kadrolar bilimsel kuralların dışında kalan futbolcuların anlık beceri ve şanslarına kalmıştır.
Bazen bunu aşacak hamle için görev alanlar zaman dahi bulmadan “Sementha” beklentisi ile topluma karşı kullanılmaktadır.
Ama ortada büyük bir pasta vardır .
Bu avantaj acımasızca ve hakça olmayan şekilde güçlü bir organizasyonla kullanılmaktadır.
İşin sorumlusu gösterilen teknik direktörler olmak gerekirken sadece onların başarısızlık olduğunda harcandığı bir dönemdeyiz; İstisnalar hariç!
Futbol bu nedenle ülkemizde ‘gündelik’ kalıp kilitlenmiştir.
Kimi teknik adamlar hiç düşünmedikleri veya geldikleri yeri unutup geçici başarılarla anılsa da aslında boyun eğdikleri yanlışlar nedeni ile kullanılmaktadır.
Devir konudan uzak yönetici, aracı ve bir kısım alakasız kişilerce pazarlanan;  detayı düşünülmeyen; dili, dini, milliyeti, uyumu  gibi evrensel yapının önemini taşımayan futbolcular ve sadece para için kullanılan geçici süreçler, kulüpler ve kadrolar artık iflas etme dönemine girmiştir.
Parayı öne alan Messi, Neymar’la PSG de kendine yer ararken Mesut Özil gibi bir klas da daha önce belirttiğim gibi Fenerbahçe’de aynı sakıntıyı yaşamaktadır.
Beşiktaş sakatlar ordusuna döndüyse bunun nedenleri vardır ve incelenerek açıklanmalıdır.
Sorun önemlidir…
Özetim: Futbolu rahat bırakalım ve kendi mecrasında yolunu bulsun.
Bulur mu ?
Bulur ama herkes haddini bilip asli yetki ve görevine dönerse!

 

Adnan DİNÇER/Futbol İnsanı-Tek. Direktör-Akademisyen-Yazar

 

Adnan DİNÇER/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 27 Eylül 2021