Zorunluluk!
Hiç bir başarı cezasız kalmaz!
Genelde geri toplumlar ve insanın mayasındaki ihanet ve kıskançlıklar; üretici olmayan, rekabete girmek için her yola başvuran EGO’ ların ürünüdür… Bu gezegenin en önemli dersi belki de budur…
Uzaydaki küresel oluşumu TOP olarak ayağımıza düşüren ve ona vura, vura belki de oyun haline getiren en büyük sevgi ‘cezamızdır’ FUTBOL.
Araştırıp çözmek değil benim işim…
Hiç Avrupa şampiyonası ve gruplarda küme düşen Milli Takımımızın halini düşündünüz mü ?
Gelinen süreç ‘değişim gerekli’ diyor.
İşe, yönetici, teknik adam ve bazı futbolculardan başlanır genelde.
Kendi cezamızı kesme anlamı taşıyan İSTİFA kurumu da hep açık tutulur.
Aslında bu şanstır kullanmasını bilene!
Avrupa şampiyonası ülkemizdeki geçici bir futbol darbesine en iyi cevabı veriyor…
Ama Maşallah kimsenin alındığı yok!
Gelsin Dolarlar; önemli olan odur.
Bu futbol gösterisinde her şey açık olarak ortada.
Rektifiye ile kurtarmak zor.
Almanya yavaş ve eskimiş heyecan kaybı içinde; Low ‘tamam’ ..
Ukrayna, yıldız futbolcusu Shewhchenko’nun acemi halini gördü; tüm ortaları, duran toplardaki pozisyon hataları Chelsea’daki futbol başarısına gölge düşürdü!
Unuttuğu, Lobanowski gerçeğiydi…
Dinamo Kiev’deki başarılı futbolcu kopyasını oyuncularına vermenin zorluğunu yaşadı.
Hayret edilecek bir şekilde Romada 4-0 yenilerek kolayca elendi.
Çünkü, uygulanan. kalenin yakınında kalabalık savunma yaparak; topa koşan değil; sadece savunma alanında , topu bekleyerek birinci bölgeyi koruma yanlışıydı.
Bir zamanlar bizim 6-0 İtalya ve 8-0 İngiltere yenilgilerinde sergilediğimiz gibi ürkek oyun anlayışını benimseme acemiliğiydi…
Demek henüz Teknik adam olamamış!
En azından duran toplarda rakibinin hava üstünlüğünü ve özelliğini çözecek önlemi almalıydı.
Ve Kane’yi unutmuş…
Futbolcu, sözde kalan uygulamalardan anlamaz.
Çekya, İsviçre, Belçika yenilirken kimse eleştirecek bir oyun özelliği bulamaz.
Bir zamanlar Piontek’in kurduğu ve hala devam eden ekolü Danimarka’yı çeyrek finale taşıdı.
Ben, futbolun teknik pazarlamasını yapan; takım kurarken sadece kendi çıkarını düşünen; işin içinden çıkmak ve yerini korumak için meslektaşlarına ‘masal uyduran’ kişilerden şikayetçiyim.
Bu meslekte tek gerçek, saha başarısı olmalıdır.
Bunun dışındakiler fasa fisodur.
En güzel örneğini, ülke olarak yakın zamanda bu şampiyonada bir kez daha yaşadık.
Umarım ders alırız!
Unutmayın yenilgilerden ders alanlar zafere yakın olur…
Sabır, eğitim, çalışma ve tekamül başarının altın anahtarıdır.
O halde gereğini yapalım…
Bu şampiyonadan ders alalım…
Adnan DİNÇER/Futbol İnsanı-Tek. Direktör-Akademisyen-Yazar
Adnan DİNÇER/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 06 Temmuz 2021