Söyleşi!

Bu gün, onunla yaşamımı boşuna harcadığımı iyi bildiğim halde yine de vaz geçmediğim; benim için bir ‘aşk’ olan futboldan bahsederek sizi yormaya karar verdim !

Avrupa Şampiyonasından gerekli dersi alamama nedenim bir devlet sorunu olmalıdır!

Çünkü her zaman futbol ile dolu bir sosyal hayatımız var sözde!

Bu uğurda balatalar yakıyoruz!

Aslında sorun belli; işin içinde cirit atan virüsler var…

Piyasada futboldan anlamadığı halde pazarlama yapan, bire on katan çıkar endüstrisi  içimizi ve ruhumuzu ķemiriyor.

Çocukların emekleri sonucu ortaya çıkan  başarılar alakasız kişilere; ‘makam kapan’ yönetimlere teslim edilince futbolcu da saha başarılarının değil para alacağı kişinin yanında olmayı seçiyor.

Milli takımda görev alma rekabeti, kampta para ve prim pazarlığına dönüşünce, konsantrasyon ve antrenman gereksiz hale gelip umursamazlığa dönüşüyor.

Bana göre, son yıllarda yakalanan en güçlü kadromuz; transfer, menajer ve para karmaşası boş tribünlerle birleşince Türk  futbolu adına bir faciaya dönüşmüştür.

Yeniden yapılanma gereklidir.

Bu, artık açık biçimde kendini hissettirmekle kalmamış açık seçik göstermiştir de!

Açık seçik kendini gösteren bir başka olgu da şudur:

Dünya futbolu çok çabuk düşünen, doğru karar veren, ikinci bölgede alan daraltan; atak ve savunma geçişleri başarılı ve bekleneni değil beklenmeyeni yapan usta gol vuruşları ve futbolcular gördü…

Euro 2020’nin bize gösterdiği modern futbol gerçeği budur.

Ve işin aslını oluşturmaktadır!