Doğanın armağanı: KIYIKÖY-2

0

Doğanın armağanı:
KIYIKÖY-2

Kıyıköy’ü konu alan yazımızın ikinci bölümüne tarihi ile başlayalım.
Beldenin bilinen en eski adı Salmydessos. Yani pırıltılı, kutsal, güzel yer. M.Ö. 500’lerin başında Pers İmparatoru Darius’un gazabından kaçan Lidyalılarca kurulduğu tahmin ediliyor.

Tarih boyunca Kıyıköy; Traklar, Persler, İskitler, Medler, Cenevizliler, Romalılar ve Bizanslılara ev sahipliği yaptı. Kıyıköy, tarihe Roma’yı yakan kişi olarak geçen Neron’u da konuk eden bir yerleşim yeri. Neron, Trakya Valisi iken Kıyıköy’ü sayfiye yeri olarak tercih etmişti. İmparator Jüstinyen döneminde yapılan ve günümüze kadar ulaşan surları, o dönemki Kıyıköy’ün önemini de ortaya koyuyor.

Kıyıköy’ü sadece Neron değil, Roma ve Bizans’ın kral ve prensleri de bir sayfiye yeri olarak kullanmışlar. Osmanlı döneminde de Istranca’da düzenlenen av partileri sonrasında, Kıyıköy bir dinlenme yeri olarak rağbet görmüş.

Kıyıköy, Osmanlı-Rus savaşı sonrası Ruslar’ın, Balkan Savaşları’nda Bulgar ve Yunan işgallerini yaşayan bir yer aynı zamanda. Tarihi Midye-Enez sınır hattının bir ucu da Kıyıköy’dür. Nitekim 1960’lara kadar Kıyıköy’ün adı Midye olarak anılmış. Rum ve Bulgar nüfusun ağırlıklı yaşadığı bölgeye, mübadele sonrasında denizciliği iyi bildikleri için Selanik göçmenleri yerleştirilmiş.

VE KASTRO

Kıyıköy’e karar verir de giderseniz, Kastro’yu görmeden sakın dönmeyin. Saray-Kıyıköy (tabelasını görürsünüz) yolundan sapılarak, çukurlarla dolu bir yoldan ulaşılabilen bu doğa harikasının da bir eşi yok. Kıyıköy’e çok yakın (10 km) olan Kastro ya da diğer adıyla Çamlıköy Körfezi Tabiatı Koruma Alanı, 329 hektarlık bir alanı kapsıyor. Körfez’in batısı Kırklareli, ortası Tekirdağ ve doğusu da İstanbul sınırları içinde kalıyor.


Trakya’nın tek yaşlı karaçam ormanı burada yer alıyor. Ayrıca değişik bitki bitki türleri de var. Macar meşesi, sapsız meşe, saçlı meşe, kara gürgen, kayın, akçaağaç, ıhlamur bu bitki türlerinden bazıları. Plajdaki kumlar arasından fırlayıp ışığa doğru yön bulmaya çalışan koruma altındaki kum zambaklarını görmek de ilginç bir deneyim olacak sizin için. Bu alanda pek çok yaban hayvanı da yaşıyor.


Geniş ve upuzun kumsalı, bu kumsaldan denize dökülen deresi, muhteşem manzarası aklınızda unutulmazlar arasına girecek. Yaz aylarında denize girmek burada da mümkün ancak çok yoğun bir kalabalık var. Yülerce yıllık ağaçların altına yüzlerce çadır kuruluyor, çünkü. Günübirlik gelenler de cabası. Dolayısıyla, Kıyıköy gibi burası da daha çok kış veya bahar-sonbahar aylarında görülmeli. En azından bu satırların yazarının tavsiyesi bu yönde.

NE YENİR?

Kıyıköy denince akla elbette ki bir balıkçı yerleşimi olduğu için öncelikle deniz ürünleri gelir. Karadeniz’in lezzetli balıkları belde sakinleri tarafından bu bölgede avlanır. Mevsimine göre değişen balık çeşitliliği var. Kalkan, mezgit, tekir, barbunya ve karagöz en önemlileri. Elbet ki derelerde avlanan kefal ve kayalıklardan toplanan pavuryalar da tercih edeceğiniz lezzetler arasında.

NEREDE KALINIR?

Kıyıköy’e günübirlik gidilebileceği gibi, konaklamak da mümkün. Gecelemek için pek çok alternatif var. Ağırlıklı olarak pansiyonlar. Belde sakinleri pansiyonculuğu sevmişler. Otel tercihi olanlar, elbette ki beldede bulunan otellerde de kalabilirler. Kamp yapmak isteyenler için çadır alanları da var.

DÜĞÜNÜMÜZ VAR

Yazıyı sonlandırırken son bir not: Anons sisteminden, ‘’Düğünümüze, beldemizde misafir olarak bulunan herkes davetlidir’’ anonsunu duyarsanız şaşırmayın. Kendinizi şanslı sayın, güzel bir köy düğününün konuğusunuz.

Selahattin NİZAM/Gazeteci-Fotoğraf Sanatçısı

 

Selahattin NİZAM/kentekrani

Youtube Kanalına Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 19 Mayıs 2021

Yazarın Tüm Yazıları