Voyager 1 ”Varoluşumuzun Kanıtı”

0
Voyager 1 ”Varoluşumuzun Kanıtı”

5 Eylül 1977’de NASA tarafından Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatılan insansız uzay aracı Voyager 1 insan yapımı uzay araçlarının arasında Dünya’dan en uzakta olanı.

Ve en yalnızı…

Uzay sondasının ana görevi Güneş Sistemimizdeki gezegenlerin kendileri, uyduları ve halkalarının detaylı incelemelerini yapmaktı.
Yolculuğunun daha sadece ilk birkaç haftasındayken ilk fotoğraflarını göndermişti bile.
Yolculuğunun 13. gününde dünyadan 11.667.000 km uzaktayken çekilmiş bu fotoğraf bir uzay aracı tarafından çekilen türünün ilk örneği…

25 Ağustos 2012’de ise yıldızlarası uzayın eşiğini geçen ilk insan yapımı nesne oldu.

Voyager 1 süresiz olarak yolculuğuna devam ederken ve yıldızlararasında insanlığın hayallerinin dışında henüz fikir sahibi bile olmadığı alemlere doğru giderken NASA’ya göre uzay aracı, 2025 yılına kadar ekipmanlarına güç vermek için yeterli enerjiye sahip olacak.

Fırlatıldığı yıldan itibaren 44 yıl sonra voyager 1 şu anda yaklaşık 20 km milyar uzağımızda…Yaklaşık 8 yıl içinde voyager 1’in gücü tamamen tükenecek ve artık cihazlarını çalıştıramayacak fakat ilerlemeye devam edecek. Çünkü uzay boşluğunda onu durdurabilecek bir sürtünme ve benzeri bir kuvveti yok.

İletişim kurmaya devam ettiğimiz bu uzay sondası en sonunda en son veriyi gönderinceye ve bir daha asla duyulmayacak şekilde sessizce uzayın karanlığında ve yalnızlığında kayboluncaya kadar topladığı önemli bilgileri kullanmaya devam edeceğiz.

Altın Plak

NASA 1977’de bu aracı fırlatmadan önce içine altın bir plak yerleştirmiş ve bu plağa dünya dışı varlıkların bulması niyetiyle insanlık hakkında bilgiler içeren sesler ve görüntüler koymuştu. Kim olduğumuza, neler hissettiğimize ve yaptığımız müziklere dair…

Altın plağın içeriği ise Carl Sagan adlı bir astronomun başkanlığında kurulmuş olan bir kurul tarafından düzenlendi. Plağın içine özenle seçilmiş olan kültürel sesler, canlı türlerinin çeşitliliğini gösteren canlı sesleri ve farklı dillerden selamlamalar koyuldu.

Bizim dilimizde “Sabah şerifleriniz hayırlı olsun” selamlaması plakta ayrıca yer alıyor. Plak, çok daha uzun süre dayanabilmesi adına bakırdan üretildi ve altın kaplandı. Plağın arka kısmında, bu plağın nasıl dinlenebileceğini gösteren birkaç basit işaretli anlatım bulunuyor.

https://www.youtube.com/watch?v=ELnn9V01EiI (altın plak içerisindeki kayıt)

Bu diyagramlar voyager’ın karşılaşacağı olası bir uzay yaratığına güneş sistemimizin yerini, zamanını ve üzerindeki plağın nasıl çalıştığını anlatıyorlar.

Blind Willie Johnson

Ayrıca plağın içinde yer alan Blind Willie Johnson’a ait “Night Was The Dark,Cold Was The Ground” isimli şarkı, insanoğlunun yalnızlık duygusunu temsil etmesi için Carl Sagan tarafından özellikle seçilmişti.

Daha henüz çocukken annesi tarafından kör edilen, hayatını açlık ve geçim sıkıntısıyla geçiren Blind Willie Johnson, evi beyaz Amerikan ırkçılar tarafından yakıldığında  küllerden geriye kalan evinin içinde yatarak, beş parasız bir vaziyette zatüreye yakalanıp hayatını kaybetti. Ama müziği, insanoğlunun varlığını kanıtlamak adına Güneş Sistemi’nden çıkarak yeni yaşam formları arıyor.

Texaslı Blind Willie Johnson’ın acıklı hayat hikayesinin izleriyle oluşmuş “Night Was The Dark, Cold Was The Ground” eseri, yaratıcısının yalnızlığıyla beraber kendini evrenin sonsuzluğuna teslim etmiş, ve insan yalnızlığının bir sembolü olmuştur. Bizden milyarlarca kilometre uzakta olan şarkı artık Tıpkı Blind Willie Nelson’un hayatı gibi karanlık ve yalnız olan evrene ait…

Zeynep HALAT

 

Zeynep HALAT/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 18 Nisan 2021