Bir Değişik Üsküdar/Bölüm 3

0
Limited İstanbul

 

Bir Değişik Üsküdar/Bölüm 3

Merhabalar,
Üsküdar serimizin üçüncü videosuna geçmeden önce bir-iki şeye değinmek istiyorum.
Böyle YouTube’da hazırlanmış gezi programı tadında durmasına bakmayın.
Yani bakın tabi de, ama “Mutlaka görülmesi gereken 10 yer” tavsiyesi  içermiyor ne yazık ki.
Tam tersi, gözümüzün önünde olanlara şöyle hep beraber tekrar bir bakalım mı tavsiyesi içeriyor daha çok.
Günümüzde insan ömrünün ortalama 80 yıl civarında olduğunu düşündüğümüzde ve bunun başını ve sonunu kırptığımızda, geri kalan zaman aralığında, fiziken çevremizle sadece o aralıkta olup bitenle ilişkide oluruz. Bize daha öncesi ile ilgili öncelik ya da önem arz eden bir data yüklenmediyse, nereden başladıysak onu esas kabul edip öyle de devam ederiz.
Bu yükleme işi kültürle otomatik olarak gelir aslında. Bazense manipüle edilmiş olarak karşımıza çıkar ve bizim daha öncesi ile ilgili bir fikrimiz yoksa bağlamından kopaar gider.
Bu videoları yapmanın ana motivasyonu, mahallerin öncesi ve sonrası ile ilgili sebep-sonuç ilişkilerine bakıyor olmak.
Mesela İstanbul’u el birliği ile nasıl mahvetmişiz diye konunun özelinde bakacak olursak, kültür varlıklarının korunmasına yönelik ilk düzenleme, 1906 tarihinde “Asar-ı Atika Nizamnamesi” ile başlıyor ve bu daha çok arkeolojik kazılardan çıkarılan taşınabilir tarihi eserleri kapsamıştır.
1914 yılında çıkarılan “Muhafaza-i Abidat Nizamnamesi ” ile taşınmaz kültür varlıkları da korunmaya alınıyor. Tabi bizim şu an konuştuğumuz evler, çarşılar daha taze o zaman.
 “Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu” 1951 yılında kurulabiliyor anca.  Çoktan başlamış apartman furyası, boşaltılmış bakımsız kalmış azınlık evlerine,  anadoludan gelen düşük gelir grubu insanların yerleşmesi, bu evlerin bakımıyla baş edememeleri, müteahhitlerin arazi karşılığı tekliflerinin o dönem için cazip gelmesi vs. vs.
Teşhis konmadan tedavi olmazmış. “Ahh nerede o eski İstanbul” diye romantizme bulanmış nostalji yapana kadar, işimize gelmeyen tu kakaladığımız tarafları görmezden gelme huyumuzdan vazgeçip, olanın, kalanın ne olduğunu bilirsek, sahip çıkması da o kadar kolay olur.

İlknur DEMİRLENK/kentekrani

Youtube Kanalına Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com  24 Ocak 2021

Yazarın Tüm Yazıları