“sana öğretilen her şey
bana önerilen her şey
bana dayatılan yaşantı
işe yaramaz bir çöplük”
Yapacaklarını önceden belirtmiş adeta…
Trajik bir yaşam; hazin bir ölüm; bir müzik yeteneği için erken bir veda; Yavuz ÇETİN…
”YAŞAMAK İSTEMEM ARTIK ARANIZDA”
Müzik Kariyeri Öncesi:
25 Eylül 1970 yılında Samsun’da doğmuştu Yavuz Çetin.
Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlamıştı…
Yavuz Çetin, ilk enstrümanı curayla on yaşında tanışır. Müzik aletlerine olan ilgisinden dolayı curadan sonra bağlama öğrenmeye başlar. Bir süre sadece müzik dinler ve gitarın sesine hayra kalır.
15 yaşında akustik gitarla tanışan Yavuz Çetin yaklaşık 2 yıl akustik gitar çaldıktan sonra 17 yaşında elektro gitar çalmaya başlar.
Elektro gitarla liselerarası müzik yarışmasına katılan Yavuz, arkadaşlarıyla 102. Sayfa adında bir grup kurmaya karar verir.
Grubuyla Hey dergisinin düzenlediği yarışma için I Will Cry şarkısını kaydeder ve yarışmayı kazanırlar.
Yarışmadan sonra Marmara Üniversitesi Müzik Bölümünü kazanan Yavuz Çetin elinden asla gitarını bırakmaz.
1988’de birlikte çaldığı grup Labirent ile Yıldız Üniversitesi Üniversiteliler Müzik Yarışması’ndaki performansıyla bir çok müzisyenin ilgisini çekmeyi başarır.
Müzik Kariyeri:
1990 yılında Yavuz Çetin ,Batu Mutlugil, Zafer Şanlı ve Kerim Çaplı ile Blue Blues Band’i kurarlar.
1970’li yılların blues parçalarının coverlarını yapan Blue Blues Band grubunda elektro gitar çalıp vokal yapar.
Yavuz Çetin 1990’lı yılların ortalarında Fuat Güner ile tanışmasıyla birlikte stüdyo müzisyenliğine başlar.
Fuat Güner’in stüdyosunda bir çok reklam müziğini gitarıyla seslendirir. Göksel, Kıraç ve Teoman gibi bir çok sanatçının albüm kayıtlarına da gitarıyla eşlik eder.
Teoman onun için “Bir sürü gitaristle çaldım ama en çok onunla çalmayı severdim. O, gerçekten müziği hisseden biriydi.” der.
1996 yılında MFÖ grubu ile çalışmaya başlar. Grubun turnelerinde yer alır ve tüm konserlerde gitarıyla eşlik eder. MFÖ ile çaldıktan sonra 1997 yılında solo çalışmalarına başlar ve ilk albümü olan ”İlk” albümünü çıkartır.
Ama, ki albümü ile emeklerinin karşılığını alamadığını düşünür.
Tek isteği insanların onu dinlemesiydi.
Başarısız olduğunu ve insanların artık onu dinlemeyeceğini düşünen Yavuz Çetin, 2. bir albüm yapmayacağını söyler.
Bu sırada eşi Didem’le de boşanmıştı .
Her türlü konuda kaygı yaşayan Yavuz Çetin, büyük bir depresyona girer.
Herkesten ve her şeyden uzaklaşır; durumunun daha da kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırılır.
Tedavisini tamamladıktan sonra bipolar bozukluğu olduğunu kabullenir ve bununla birlikte yaşamayı kafasına koyar.
Ölümü Ve Sonrası:
2001 yılında ölümünden sonra piyasaya çıkan ve çok ses getiren ikinci albümü olan ”Satılık” da bu dönemde ortaya çıkar.
Eşi ile ayrılmış olmalarına rağmen onunla oğluyla albüm için sürekli iletişim halindedir ve eşine sürekli albümden çok umutlu olduğunu anlatır.
Yapım firmasından albümün belirtilen tarihte yayınlanamayacağı haberini alan Yavuz daha da depresif olur ve kötü düşüncelerinden kurtalamayınca, durumunun farkına varıp kendi isteğiyle ikinci defa hastaneye yatmaya karar verir.
Yoğun depresyon teşhisi konulan ve 1 hafta tedavi gören Yavuz Çetin, iyleştiği gerekçesiyle yattığı hafta başında hastaneden taburcu edilir.
Yavuz Çetin, 15 Ağustos 2001 tarihinde, saat 19.00 sularında Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak yaşamına son verir.
1977 model Peugeot marka otomobili, Boğaziçi Köprüsü altında, Ortaköy ayağına yakın bir noktada bulunur.
34 KBP 09 plakalı otomobilde Yavuz Çetin’in ruhsatı, ehliyeti, 500 dolar, 190 Türk lirası, çeşitli ilaçlar ve 7 tane anahtar bulunur.
Yavuz Çetin’in cenazsine ailesinden sadece üvey annesi katılır.
Babası ölüm haberiyle yıkıldığından törene katılamaz.
Boşandığı eşi Didem ve yedi yaşında oğlu’nun bulunmadığı cenaze törende,
cami avlusu, gitaristin dostlarıyla dolar.
YavuzFest:
5 Temmuz 2014’te oğlu Yavuzcan Çetin çeşitli sanatçıların yer aldığı YavuzFest’i düzenler ve ileriki seneler için de düzenlenen bir festival haline getirir.
Umut Çaltekin
Umut Çaltekin/kentekrani
Youtube Kanalına Abone Olmak İçin
www.kentekrani.com 07 Ocak 2021
