Kedilerde Kısırlaştırma
Sorular – Cevaplar
Aslında bu yazımda, siz sevgili okurlarımızla Kadıköy’de Hayvanlı Yaşam yazımın devamı niteliğinde paylaşımlarım olacaktı. Ancak, son aylarda ve aslında tüm meslek yaşamım boyunca bana en sık danışılan konuların başında gelen kedilerde kısırlaştırma sonrası dikkat edilmesi gereken konular hakkında yazmaya karar verdim.
Öncelikle hem kedi hem de köpeklerde ve ister ev hayvanı ister sahipsiz olsun kısırlaştırmanın doğru bir karar olup olmayacağıyla ilgili konuya değinelim.
Ben burada tartışmaya açık ve üzerinde bir uzlaşmanın olmadığı bu konuda bir öneride bulunmayacağım, ancak sahipli hayvanlarla ilgili olarak bu kararı veteriner hekiminizle birlikte almanızı öneriyorum.
“Aile içi çiftleşmeler sonucu doğan yavruların bağışıklık sistemleri gelişmemektedir ”
Sahipsiz hayvanların kısırlaştırılması konusuna gelince, bu konularda önceki yazılarımı takip eden sevgili okurlarımızın hatırlayacakları üzere, sahipsiz hayvanların park ve bahçelerde, sokak aralarında kontrolsüz bir şekilde çoğalmaları ve bu alanlara terk edilmeleri öncelikle kendi sağlıklarını dolayısıyla çevre ve buna bağlı olarak toplum sağlığını olumsuz etkilemektedir. Kendi sağlıkları açısından kastım şudur: Örneğin kediler familya özelliği gereği yılda 2 kez, mevsime bağlı olarak (kışın en soğuk günleri ile yazın en sıcak günleri) çiftleşme isteği gösteren hayvanlardır.
Kediler her batında ortalama 3 ila 5 yavru yaparlar ve yavrularını 5-6 aylık olduktan sonra kendilerinden uzaklaştırırlar. Sonrasında tekrar kızgınlık dönemine girip en yakındaki erkekle çiftleşirler. Bu erkek bu annenin kendi yavrusu da olabilir. Bu karakteristik özellikler son yıllarda şimdi sayamayacağım pek çok nedenden ötürü bozulmuş, kızgınlık dönemleri yılda 3-4 kereye kadar çıkmış, yavrulama sayıları 5 hatta 7 adeti geçer olmuştur. Bu üremelerin çoğu da aile içi çiftleşmeler sonrası olmaktadır. Bu durum, yani akraba evlilikleri bir süre sonra yeni doğan yavruların bağışıklık sistemlerinin gelişmemesine ve hastalıklara dirençsiz nesillerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Başka bölgelerden bu yaşam alanlarına bırakılan hasta hayvanlar (bu hayvanlar virütik, bakteriyel, paraziter hastalık taşıyıcısı olabilir) tüm bölgeyi enfekte eder ve toplu ölümlere neden olur. İşte bu noktada üremenin kontrolü gündeme gelmektedir ve bu kontrol yasal mevzuatlar çerçevesinde ilgili kurumlarca yapılmalıdır.
Hadi gelin biz şimdi bu yazımızda kedilerde kısırlaştırma sonrasında sık sorulan sorular çerçevesinde neler dikkat etmemiz gerektiğine maddeler halinde bakalım.
Soru 1: Kedim ameliyat sonrası 4-5 saat geçti, hiç tepki vermiyor, uyanmıyor.
Cevap 1: Her kedinin bünyesi farklıdır. Dolayısıyla, kediler arasında anesteziden uyanma süresi farklılık gösterebilir. Ancak, bu süre 6 saati geçerse, solunumda düzensizlik, vücut ısısında düşme ve uyarılara tepkisizlik söz konusu ise mutlaka hekiminizle irtibata geçiniz.
Soru 2: Kedim dikişleri ile uğraşıyor, yakalık takmalı mıyım?
Cevap 2: Günümüzde kısırlaştırma operasyonları özel dikiş yöntemleri kullanılarak yapıldığından operasyon sonrası yara yerleriyle oynaması sorun olmayacaktır. Ancak yine de ilgisini başka yöne çekerek, ameliyat bölgesiyle uğraşmasını engelleyebilirsiniz. Yakalık kediyi strese sokacak ve mutsuz edecektir. Ayrıca istenmeyen kazalara da neden olabilir.
Soru 3: Kedi ameliyattan sonra kusuyor?
Cevap 3: Anestezik maddenin yan etkisi olarak ayılmasına yakın kusma refleksi doğaldır. Müdahale etmemek gerekir, bir süre sonra geçecektir.
Soru 4: Su ve yemeğini ne zaman vermeliyim?
Cevap 4: Kendisine tam olarak gelmesinden sonra suyumu ve kendine geldikten 2-3 saat sonra yemeğini verebilirsiniz. Ancak iştahsızlık var ise, bu bir gün sürebilir, korkmamak gerekir.
Soru 5: Kedi ameliyattan sonra şişmanlar mı?
Cevap 5: Kısırlaştırma sonrası kedilerde aktivasyon genel olarak azalacağından, özellikle yağlı ve yüksek karbonhidratlı gıdalarla beslememek gerekecektir. Buna dikkat etmek kilo almasının önüne geçecektir.
Soru 6: Kısırlaştırılan erkek kedilerde idrar yolu tıkanması olur mu?
Cevap 6: Erkek kedilerde, idrar yolu tıkanmasına neden olan idrarda kristal oluşumu kısırlaştırılmamış dahi olsa doğru besleme yapılmıyorsa risktir. Kısırlaştırılan kedilerde metabolizmal aktivite azaldığından risk daha fazladır. Özellikle düşük magnezyumlu gıdalarla beslemek doğru olacaktır ve idrarını uzun süre tutmasına neden olacak stres faktörlerinden uzak tutmak gerekecektir.
Soru 7: Bence kedi kısırlaştırma ameliyatı olmamış, hala bağırıyor.
Cevap 7: Kedi kısırlaştırılmış ve böylece üreme organları tamamen alınmış olsa dahi, böbrek üstü ve hipofiz bezinden az da olsa hormonal faaliyet devam ettiğinden bazı kedilerde bu tür vakalara rastlanmaktadır.
Sevgili okurlarımız bu konuyla ilgili genel bir fikir edindirme amaçlı bu yazım, umarım merak ettiğiniz konularda bilgi sahibi olmanızı sağlamıştır. Bir başka yazımızda görüşmek üzere, şen ve esen kalın.
Bugün de yazımızı bir kedi şiiriyle bitirelim.
Pisi pisi
Kimse bilmiyor
Yaşadıklarını.
Mamalarla beslenirken
Bazıları,
Sokakta yaşayanların
Hiçbir zaman
Olmayacak
“Pisi, pisi”den başka
Adları
Yalvaç Ural
*Ural, Y. & Oral, R. (2012). Mırname. Büyüklere Kedi Şiirleri. İstanbul: YKY.Teoman Aslan/Veteriner Hekim
TeomanAslan/kentekrani
www.kentekrani.com 26 Ekim 2020