Prof. Dr. Atıf AKDAŞ ‘Alzheimer Hastalığında Risk Faktörleri’

0

 Prof. Dr. Atıf AKDAŞ

 KENT SAĞLIĞI

Alzheimer Hastalığında Risk Faktörleri

 Bugün konuğumuz Prof.Dr.Engin EKER, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri emekli öğretim üyesi 

 A-A/ Yaşlılığın tanımını yapar mısınız 

Prof.Dr.Engin Eker

Yaşlılık hayatın bir devresidir. Çeşitli açıdan yaşlılık tanımları yapılabilir:

Biyolojik yaşlılık: organların çalışma durumuna bağlı olarak değişir. (bireye bağlı olarak farklılık gösterir). Kronolojik yaşlılık :tüm insanlarda aynı, bireyin doğum tarihine göre belirlenir. Sosyal yaşlanma:Kişinin yaşı ile ilintili sosyal rolleri ve beklentilerini ifade eder.Yaşam beklentisi ise:belirli bir yaştaki kişinin daha ne kadar yaşayacağının tahmin edilmesidir.

Günümüzde genç yaşlı  65-74,  orta yaşlı 75-84 ve ileri yaşlı ifadesi 85 yaş üzerindeki kişiler için yaygın olarak kullanılmaktadır.

A-A / Yaşlılıkta kayıplar ve kazançlar nelerdir ?

Prof.Dr.Engin Eker

 Yaşlılık’ toplumsal, bireysel,  kültürel, ruhsal  faktörlere bağlı olarak belli başlı alanlarda kayıpların meydana geldiği, öte yandan bazı alanlarda da yeni kazançların elde edilebildiği bir dönemdir.örneğin yaşlılıkta sözel yeteneklerde, kelime zenginliğinde, genel bilgi durumunda büyük bir değişiklik olmayabilir. Hatta sözel beceriler yaşla beraber artış gösterir. Yaşlılıkta yaratıcı düşüncede, dikkat isteyen işleri yapmada, hızlı düşünmeyi gerektiren fonksiyonları yerine getirmede bir yavaşlama görülebilir. Yaş almışlarda kuvvetli bir muhakemenin bulunduğu bir gerçektir .İyi bir muhakeme ancak tecrübe ve öğrenme ile kazanılabilir.

A-A / Yaşlıların en çok korktukları çeşitli durumlar nelerdir ?

Prof.Dr.Engin Eker

Yaşlıların en çok korktukları çeşitli durumlar vardır.Örneğin eşini ve yakınlarını kaybetme korkusu. Fiziksel yeteneklerini kaybetme korkusu. Sosyal konum  kaybı. Yardıma gereksinmesi olduğunda, yeteri kadar destek alamama  korkusu. Ekonomik durumun bozulma korkusu ve ev ortamını kaybetme korkusu gibi .  Ancak  yaşlıların en çok korktukları durum zihinsel fonksiyonlarda aksama, demans (bunama) korkusudur.

 A-A / Demansın tanımını yapar mısınız  ?

Prof.Dr.Engin Eker

Demansın tanımı: Bunama (demans) sözcüğü, kişinin aklının yitirilmesi anlamına gelmektedir. Açık bir bilinç düzeyinde başta bellek olmak üzere zihinsel ve sosyal yeteneklerin kişinin günlük yaşam aktivitelerini etkileyecek derecede yıkılmasıdır. Bunamanın en sık görüneni Alzheimer hastalığıdır(AH). Yaşlılarda görülen bunama durumlarının % 60’ını oluşturur. Hastalığın oluşumunda esas nedeni açık olarak   ortaya konulamamıştır. Uzun bir zaman döneminde beyinde birbiri ardı sıra karışık olaylar oluşmaktadır. Hastalıkta genetik, çevresel ve yaşam stiline bağlı faktörler rol oynamaktadır. Alzheimer hastalığı beyinde bazı proteinlerin oluşumu ile karakterize bir hastalıktır. Beyinde hücreler(nöronlar) arasında plaklar oluşmaktadır.Plaklar sinir hücreleri arasında beta-amiloid denilen   proteinin birikmesi ile oluşur. Bu durumda bir hücreden diğer hücreye bilginin geçmesi engellenir.  Öte yandan sinir hücreleri içinde tau denilen proteinin birikmesi ile iğcikler(tangle’lar) oluşur. Bu da bellekte rol oynayan  asetilkolin  içeren nöronların azalmasına yol açar.

Alzheimer hastalığı günümüzde çok   önem kazanmıştır. Çünkü ölüme neden olan hastalıklar arasında bazı ülkelerde 6. bazı ülkelerde 4. sırada yer alır.. Aile, toplum ve devlet üzerinde büyük bir yük oluşturur.

 A-A / Alzheimer hastalığında  risk faktörleri nelerdir ?

Prof.Dr.Engin Eker

Alzheimer hastalığında çeşitli risk faktörler vardır.  Yaş , cinsiyet, ailede hastalığın olması , APOE  Epsilon4 geninin bulunması değiştirilemeyen faktörlerdir. Ciddi kafa travması, düşük eğitim düzeyi, sistemik kalp-damar hastalıkları, yüksek kolesterol ve  trigliseridler, şişmanlık , yüksek kalorili beslenme ,orta yaştan itibaren hipertansiyon, diyabet, yaşam boyunca sık sık geçirilen major depresyon atakları , sigara, alkol kullanımı ve fizik aktivitenin olmaması değiştirilebilen faktörlerdir.

APOE ε4 geni Alzheimer hastalığının başlangıç yaşını düşürür. Hastalık daha erken başlar. Senil plak yoğunluğunu artırır. Beyinde asetilkolin içeren nöron yoğunluğunu azaltır .APOE  ε4 ‘nin bir kopyası hastalık riskini 4 misli artırır. iki kopyası yani hem anneden hem de babadan geçmesi AH riskini 10 misli artırır. Tedavi ile genlerin zararlı etkileri ortadan kaldırılırsa, yaklaşık %20 oranla Alzheimer hastalığının oluşması önlenebilir.

AH da yaş en başta gelen risk faktörüdür. Yaşla Alzheimer oranı artıyor. Hastalık 65 yaşından sonra her 5 yılda bir ikiye katlanır. Hastalık  oranı 65-85 yaş aralığında sürekli artış gösterir. 65 yaş üstündekilerde % 12; 75 yaş üstünde % 23 ; 85 yaş üstünde %35 -% 47’ye kadar yükselir.

Yaştan sonra en önemli risk faktörü cinsiyettir. Çalışmalara göre kadın olma Alzheimer hastalığından önemli bir risk faktörüdür. AH grubunda kadın /erkek oranı 2/1 dir. Oysa damarsal nedenlerle oluşan  vasküler  demans  dediğimiz bunama erkeklerde daha yüksek oranda görülür.

 Yaştan sonra en önemli risk faktörü yakın aile bireylerinde hastalığın olmasıdır (anne, baba, kız veya erkek kardeş). Çalışmalar annenin Alzheimer olması babaya oranla riski iki misli artırır. Ailesinde iki veya daha fazla AH olanlarda risk çok daha fazladır. Hastalığı 60 ile 69 yaş arasında başlayanlarda risk daha yüksektir.

Öte yandan eğitimini düşük olması bunamanın oluşması için risk faktörüdür. Yaşamın erken döneminde gramer yeteneklerini yüksek olması ve fikir yoğunluğu kişiyi yaşamın ileri dönemlerinde Alzheimer hastalığından koruduğuna ait yayınlar vardır.

A-A/ Yaşlılarda beden yağ miktarı ile beyin fonksiyonları arasında bir bağlantı var mıdır ?

Prof.Dr.Engin Eker

Yaşlılarda beden yağ miktarı ile beyin fonksiyonları arasında bir bağlantı vardır. Yapılan çalışmalarda erkek yaşlılarda (kadınlar değil) tüm yağ ölçümlerinin yüksek düzeyleri  bilişsel işlevlerin kötüleşmesi ile birliktedir. Kolestrol düşürücüler (statinleri) almanın  bilişsel yıkım başlamasını veya başlamış olan tablonun artmasını önlediğine ait çalışmalar vardır. Yüksek oranda ‘’iyi’’kolesterol (HDL), düşük oranda ‘’kötü’’kolesterol(LDL) düzeyleri beyinde  düşük oranda amiloid depolanmasıyla birliktedir. HDL, kolesterol 60 mg/dl veya daha yüksek olması çok iyidir. LDL kolesterol, 70 mg/dL veya daha düşük olması çok yüksek kalp hastalığı olanlara önerilir.  Şişmanlıkla beyin sağlığı ve demans riski arasındaki kesin bağlantının olduğunu bilmiyoruz. Ancak şişmanlıkla kardiyovasküler hastalıklar arasında bağlantı vardır.

A-A/ Alzheimer hastalığı ile  bağlantısı olan başka risk faktörleri nelerdir ? 

Prof.Dr.Engin Eker

Diyabetle Alzheimer hastalığı arasında bağlantı vardır. APOE4 taşıyanlarda ve diabet hastalığı olanlarda diabetik olmayanlara oranla iki misli daha AH gelişme riski olduğunu ileri süren bir çok çalışma vardır. Özellikle diyabetin süresi  AH için  önemli bir risk faktörüdür. Diyabetin süresi uzadıkça  AH olanların beyinlerinde  amiloid plakların artması arasında pozitif bir korelasyon bulunmuştur.

Sigara ile Alzheimer hastalığı arasında bağlantı olduğunu biliyoruz. Yakın zamana kadar sigara içmişlerde hiç sigara içmemişlere  oranla  Alzheimer hastalığı oranı gerçekten yüksektir.

Öte yandan çalışmalarda depresyonun  Alzheimer hastalığının oluşmasında iki kat risk oluşturduğunu biliyoruz. Yaşam boyu major depresyonu olanlarda Alzheimer hastalığı, böyle bir hastalığı olmayanlara oranla daha hızlı bilişsel yıkım gözlenmiştir. Kronik stresin de öğrenme ve bellek sürecini olumsuz etkiler.

 A-A/ Alzheimer hastalığı ile  diyet ve diğer faktörlerin etkisi nelerdir ? 

Prof.Dr.Engin Eker

Alzheimer hastalığı üzerinde diyetin etkisi ile bilgiler azdır. Herhangi bir özel besinin AH önlediği veya neden olduğu konusunda kesin bir şey söyleyemiyoruz.Kalp-damar  için iyi olan diyet  Alzheimer hastalığını da önleyebilir (Akdeniz Diyeti). Kan şekeri düzeyinin diyetle ayarlanması (düşük glisemik endeksli gıdalar) .Yeteri kadar protein alınması .Omega-3 yağ asitlerinin alınması .Demir içeren gıdalar alınması.İyot,Bakır ve çinko beyni  koruyor ,Vit. B1, B6, B12, Vit. C, Vit. E. Belli dozlarda faydalı olabilir.

 Kahvenin beyinde  koruyucu etki oluştuğuna ait yayınlar artmıştır. Belli dozda ve uzun süre kafein tüketilmesi, bilişsel düzeyi koruduğu, hipokampusta plakları azalttığı gösterilmiştir .Yeşil çayın amiloid plakların oluşmasını engellediğine ait yayınlar var. Alzheimer hastalığını önleyebilir ve hastalığı geciktirebilir. Zeyinyağında doğal olarak oluşan oleocanthal denilen bir bileşik var.Bu bileşik beyinde toksik olan Amiloid toksik etkisini kaldırır.Alzheimer hastalık belirtilerinin  oluşmasına engel olur. Curcumin, zerdeçal olarak da bilinen hint safranı baharatında bulunan bir pigment.Curcumin Alzheimer hastalığında beyindeki beta-amiloid plakların miktarını azaltır. Hindistan cevizi yağı da %66 orta zincirli trigliseridler içerir. Bilişsel azalmayı düzelttiğine ait yayınlar vardır.

Kakaonun Alzheimer hastalığında yararlı olduğuna ait yayınlar var. Ayni şekilde adaçayının hafif ve orta dönemdeki Alzheimer olgularında yararlı olabilir. Resveratrol üzümde , kırmızı şarapta, yer fıstığında ve çikolatada bulunur. Beyinde beta amiloidi depolanmasını azalttığına ait yayınlar vardır. Blueberries, strawberries(çilek), and cranberries(turna yemişi) yararlı olabilir.

etkilemektedir. Sürekli psikolojik huzursuz yaşayan kişilerde Alzheimer hastalığının  gelişme  oranı belirgin şekilde daha yüksektir.

Uykusuzluk ve uykuya bağlı nefes alıp verme sorunu olanlarda  demans  oluşma riski böyle bir sorunu olmayan  göre iki misli daha fazladır.

Yalnızlığın da hastalıkta bir risk faktörü olduğunu vurgulamamız gerekmektedir. Yalnızlık temel düzey bilişsel işlevlerde düşüklüğe neden oluyor ve bu yalnız kişiler izlendiğinde daha hızlı beyin fonksiyonları bozuluyor. İnsan çalışmalarında travmatik beyin hasarının AH için bir risk faktörü oluşturduğu.

Travmatik beyin hasarı Alzheimer hastalığının başlangıcını hızlandırır ve travmanın şiddeti hastalığın riskini artırır.

A-A/ Hastalıktan korunma yollarını tanımlar mısınız ?

Prof.Dr.Engin Eker

Hastalıktan korunmanın başında fizik aktivite gelmektedir. Yapılan çalışmalar muntazam fizik aktivite %45 oranında Alzheimer hastalığının riskini azaltır. Egzersiz, her şeyden önce kendimizi iyi hissetmemize yardımcı olur. Kanda çıkacak endorfinin ve serotonin duygu durumuzu yükselttiğini biliyoruz. Özellikle depresif durumlarda egzersizin kişinin ruh durumunda bir süre sonra olumlu değişiklikler yaptığı gösterilmiştir. Düzenli  egzersiz stresi azalttığı gibi yüksek  beyin fonksiyonlarımız üzerinde de, özellikle bellek üzerinde, olumlu etkisi vardır. Düzenli yapılan egzersiz kan dolaşımını düzenler, damar tıkanıklığı hastalıkları ve kalp krizi geçirme riskini azaltır, tansiyonu düzenler. Vücuda alınan oksijen oranını arttırarak, akciğer ve kalp fonksiyonlarını arttırır. Düzenli egzersiz kan şekerimizi ayarlar. Diyabet riskini azaltır. Metabolik sendromu ve şişmanlığı önler. Egzersizle  bаğışıklık  ѕiѕtеmi dаhа güçlü оlасаktıг Aktif yaşam tarzı bazı kanserlerle, özelliklede kolon kanseri riskinde azalma ile de ilişkili bulunmuştur.

Yeni bir şey öğrenme,bir müzik aleti çalmayı öğrenme ,bir yabancı dil öğrenme , yeni bir hobi edinme  beyini çalıştırılacak şeyler okuma, bulmaca çözme Alzheimer hastalığında önemlidir. Alzheimer hastalarında  hastalık  ilerlediğinde tüm yetenekler yavaş yavaş kayboldukları halde uzun süre  kalan yetenek müzik belleğidir . Daha önce hastanın söylemekten ve dinlemekten zevk aldığı, hatırası olan müzik çalındığında Alzheimer hastasının duygu durumunda olumlu, pozitif yönde bir gelişme olmaktadır .Müzik Alzheimer hastalarında hatıraların hatırlanmasında büyük rol oynar.Müzikle stresle oluşmuş ajitasyonun azaldığını ve hastanın yakınları  ve bakıcıları ile daha olumlu iletişim kurduklarını gözlüyoruz

Sonuç olarak Alzheimer hastalığın ‘da değiştirilebilir ve değiştirilemeyen risk faktörleri vardır. APO-E4 ile ilgili genetik yatkınlığı olanlar yüksek çevresel risk faktörleri ile karşılaştıklarında hastalığa yatkınlık artar.

A-A / Hastalıktan korunmda önemli faktörler nelerdir ?

Prof.Dr.Engin Eker

Fiziksel Aktivite

Zihinsel aktivite

Hiç sigara içmeme veya  hiç olmazsa orta yaştan itibaren sigarayı kesme

Tansiyon ve kan şekerini normal sınırlarda tutma

 Beslenmeye dikkat etme

Stresten kaçınma

Sosyal iletişimi artırma

Zaman zaman D vitamini, B12 vitamini ve tiroit testleri  yaptırma

 Aşırı kalori almama

Doymamış yağlar tüketme

Kafa travmasından korunma

Tansiyonun, kolestrolün kontrolü

Prof. Dr. Atıf AKDAŞ

Atıf AKDAŞ/kentekrani

Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 10 Eylül 2020