Sedat ÜRETEN yazdı: Keşke Belediye Başkanı Olsam

0

Sedat ÜRETEN/Gazeteci

SİLİKON VADİSİNDEN

Keşke Belediye Başkanı Olsam

 “Politikaya gir. Politikaya gir.” diyorlardı bana. Ben de “Çok istiyorsanız kendiniz girin” diyordum. 

Hiç haz etmedim Meclis’ten. Kaldır elini, indir elini. Meclis’te olduğumu gözümün önüne getiriyorum da;

  • Öyle bir seçim sistemi ki, beni seçenler, beni seçtiğinin farkında değil,
  • Milletin egemenliğini temsil etmek için geldiğim Meclis’te, ne yapmam gerektiğini bana partim söylüyor,
  • Partinin kararı dışına çıkacak olsam partiden ihraç ediliyorum,
  • Maaşım iyi, hayat boyu sosyal haklar kazanmışım bu da güzel ama bana oy verenler geçim sıkıntısı içindeyse, bu nasıl olacak böyle!

Vs, vs… Bu sorunları daha da sıralamak mümkün ama konum milletvekilliği olmadığı için fazla uzatmak istemiyorum.

KEŞKE BELEDİYE BAŞKANI OLSAM

Mevcut sistem yüzünden politikaya girmeyi hiç düşünmedim ama benim gönlümde öyle bir aslan yatıyordu ki o da Belediye Başkanlığı’ydı. Hem de öyle bir Belediye Başkanlığı idi ki, kıyıda köşede kalmış, o güne kadar ihmal edilmiş hiç hizmet almamış bir kasabanın Belediye Başkanlığı… Öyle bir yerde yapılacak çok şey vardı benim için. Belediye sadece yol kanalizasyon ve park yapmak değildir. Belediye demek, o bölgede yaşayanların hayatı demektir. Onların hayatının güzelleşmesine katkıda bulunmak ve bunu onların gözlerindeki ışıltılarda görebilmek en büyük mutluluktur.

Bir Belde’de halkın tüm ihtiyaçlarını en sağlıklı şekilde karşılamasını sağlamak insana huzur verir. Birkaç önemli şey var;

  • İnsanların sağlıklı yaşaması,
  • Yaşamını sürdürebileceği gelire ulaşabileceği bir işe sahip olması,
  • Çocuklarının eğitimini sağlayabileceği bir ortam,
  • Geleceğini güven altında hissedebilmesi,

Bunlar olmazsa olmaz şeyler de unutulan ya da ihmal edilen bazı şeyler daha var. Şöyle anlatmaya çalışayım;

Bir yemek yaptınız ama tuzunu, sosunu baharatını koymadınız. Onu yersiniz ve karnınızı doyurursunuz ama lezzet alamazsınız. Biraz bunun gibi.

HAYAT ÇOK MONOTON

İşe git gel, okula git gel, alışveriş yap, yemek hazırla, ye, yat uyu, kalk, devam et. Hayat çok monoton. Hayatı monoton olmaktan çıkaran, işte yemeğin tuzu, baharatı sosu gibi hayatınıza katabileceğiniz lezzetlerdir. Biliyorsunuz değil mi daha ilkokulda bile bale dersi alır öğrenciler ama ancak parmakla sayılacak kadar balerin yetişir. Neden? Çünkü daha ilkokul bitmeden yönetimler tarafından ihmal edilir. Bale gibi, müzik dersleri de spor eğitimleri de yönetimlerin ilgi alanına girmez. Tiyatro, resim, şiir, roman, koleksiyon yapma, kitap okuma, doğa bilinci, yardımlaşma, küçüklere sevgi, büyüklere saygı duymayı besleyecek alışkanlıklar hep ihmal edilir. Oysa bunlar ruhu, bedeni destekleyecek hayattan zevk almamızı sağlayacak alışkanlıklardır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. İşte belediyeler için derya gibi faaliyet konuları. İnsanların ihtiyacı olan ama ihmal edilen bunca şey varken ben nasıl olur da Belediye Başkanı olmak istemem!

AMA…

Belediye Başkanlığı’nı hiç politikadan saymadım. Benim gözümde, halkın içinden gelen ve halkla bütünleşip halka hizmet eden kişidir Belediye Başkanı. Ama maalesef o da partilerin hegemonyasında. Partiler kimi isterse onu seçtirebiliyorlar. O kişinin illa o bölge halkından olması gerekmiyor. Partisinin disiplinine uyması gerekiyor. İktidar başka partideyse, yapmak istedikleri engelleniyor. Velhasılı politikaya batmış haliyle benim ideallerimi temsil etmiyor. Bu ülkede maalesef her alanda politize olmak ve fanatizme dönüşen politik ayrılıklar nedeni ile bir çok şey yapılamıyor ve toplumun ruhunu besleyemiyoruz.

Maalesef…

Sedat ÜRETEN/Gazeteci

SİLİKON VADİSİNDEN

Yakında Canlı Yayınlara Başlayacak youtube

Kent Ekranı

Kanalımıza Abone Olmanızı Bekliyoruz.

Kent Ekranı Youtube Kanalı İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 2 Ağustos 2020