Meğerse bilim tarihinde ilki Antonie van Leeuwenhoek’miş (1632-1723)
Mikroskopu keşfeden, peşi sıra bilimde mikrobiyolojinin temelini atan Hollandalı iş insanı ve bilim insanı…
Aşağıda resmi olan beyefendi.
Paparazzi hınzırlığı, yüzünden ve özellikle de “Yoksa ressamın muzipliği mi?” diye düşündüren kalem bıyığından belli oluyor…
Van Leeuwenhoek’in mikroskobu ve hikmetlerini keşfettikten sonra yaptığı ilk incelemelerden biri, kendi erkeklik sıvısını mikroskobun altına koymak olmuş. Bir de bakmış ki, çok sayıda kafa ve ince bir kuyruktan oluşan yaratıklar, kuyruklarıyla sürekli hareket halindeler ve kendi şehvetli alemlerinde ilermeye, bir yerlere ulaşmaya çalışıyorlar.
Resimlerini de çizmiş.
Şu aşağıdaki çizimleri, Paparazziliğin ilk örneği değil de nedir Allah aşkına…
O yıllarda bunları görünce “Vay canına bizim şeyimizin içinde bunlar mı var?” diye düşünen
erkeklerin dehşetli şaşkınlığını hayal ediniz.
Antonie van Leeuwenhoek’le, Federico Fellini’nin yönettiği 1960 yapımı Dolce Vita filminde,
Walter Santesso’nun canlandırdığı gazeteci Paparazzo arasında ne alaka var diye düşünenlere şu cevabı versem:
Merak!
Antonie van Leeuwenhoek, mikro evrende olanları merak etti, merak edenlere iletti; Paparazzo karakterinden türeyen Paparazzi’ler de herhalde “Şahane” yaşantıların ayrıntılarını merak etti ve ünlülerin hayatlarını merak edenlerin beklentilerine yanıt verdi.
Okuyucu, teşbihin abartısını affeder herhalde.
La Dolce Vita Filmi’nden bir sahne
Başlığın gizini açıklamak uzun sürdü ama sadede gelebildik.
Bu yazının konusu bilimin ilk paparazzisi diye tanımlama cesaretini gösterdiğim Antonie van
Leeuwenhoek’in ardıllarının, spermlerin hareketleri konusunda yaptıkları keşif.
Antonie van Leeuwenhoek, 340 yıl önce spermlerin kuyruklarını yılan gibi hareket ettirerek
yüzdüklerini yazmıştı. Sonraları, bilimin paparazzileri o yaratıkların filmlerini çektiler.
Yaygın kabul gören gözlemlere göre, kuyruklarını sağa sola hareket ettirerek yüzüyorlardı.
Mikroskop altında fotoğraflanmış spermler.
Sonra bilim dünyasından başka paparazziler çıktı; “Siz öyle sanın.” deyip seleflerini gazeteci
tabiriyle atlattılar.
Meğer, spermlerin o büyük hedefe doğru şehvetli yüzüşleriyle ilgili iki boyutlu gözlem
yanıltıcıymış.
İngiltere’deki Bristol Üniversitesi ile Meksika’daki Ulusal Özerk Üniversitesi bilim insanları,
bilgisayar teknolojisi kullanarak çeşitli modellemelerle spermlerin 3 boyutlu hareketlerini
oluşturdular.
İki yıl boyunca, matematikten de yararlanarak buluşlarının doğruluğunu sayısız deneyle test
ettiler.
Sonuç:
Spermler, kuyruklarını sallayarak değil, kuyruklarını tirbuşon gibi oynatarak ilerliyorlar.
Polymaths-Lab adlı kuruluşta çoklu anla oluşturulmuş sperm hareketi.
3 boyutlu hareketi öylesine derin araştırmışlar ki, bir sperm kendi hareketine selfi çekerse nasıl görünür diye merak edip sonuca böyle ulaşmışlar.
İşte bir spermin selfisi:
Çoklu anla oluşturulmuş sperm hareketinin önden görüntüsü
Bu buluş neye yarar diye bir düşünce elbette akla gelecektir.
Araştırmacılar, keşiflerinin üreme aksaklıklarının giderilmesine ışık tutacağına inanıyorlar.
Mealen,
“Biz spermlerin bizi yanılttığını bulduk. Gerisi ürememizle ilgilenen mikrobiyologlara, tüp bebek uzmanlarına kalmış.” diyorlar.
Bu keşifle spermlerin hareketlerine dair bir benzetmeyi de gündeme getirdiler.
Buna göre, spermler, eğlenen, keyfi yerinde su samurları gibi yüzüyorlarmış.
İsteyen erkek, spermin nasıl yüzüyor diye Youtube’dan bir samurun yüzüşünü izleyebilir.
Akla gelen bütün terbiyeli ama hınzır düşüncelerin yoğunluğunda, bu bilimsel benzetmeye
sığınıyorum.
Oğuz HAKSEVER/Gazeteci
OğuzHAKSEVER/kentekrani
www.kentekrani.com 1 Ağustos 2020
Kaynak: CNN International