Bir Belediye Başkanının Ölümü
Kadın Sorunu, Sekreterlerin ”Moral Görevleri”
”Feminist” Devlet Başkanı
Ve Düşündürücü Yeni Ayrıntılar
Eski sekreterinin cinsel taciz suçlaması üzerine evinde ölü bulunan Seul Belediye Başkanı Park Won-soon defnedildi; taciz dosyası kapandı ama haliyle Güney Kore’de tartışmalar bitmedi.
Nasıl bitsin?
32 kısım tekmili birden bir haber bu.
Ülkenin ikinci adamı hakkında bir kadın cinsel taciz suçlamasında bulunuyor, polis dosyayı açıyor, belediye başkanı evinde ölü bulunuyor, arkasından bıraktığı notta ailesinden, kendilerini üzdüğü için özür diliyor. Yaygın kanaate göre, kadını aşağıladığını bir kültürel kod olarak kabul eden Güney Kore’de bu zat, kadın hakları için savaşan biri olarak tanınıyor.
Ülkenin birinci adamı Devlet Başkanı Moon Jae-in, 16 Temmuz Perşembe günü parlamentoda Güney Kore milletvekillerine hitap etti; ancak Seul Belediye Başkanı’nın ölümünden hiç söz etmedi. Adını dahi anmadı. Belediye Başkanı Park’ın intihar olduğu düşünülen ölümü ile hop oturup hop kalkan Güney Kore kamuoyu böylesine bir olayda devlet başkanlarının ne düşündüğünü öğrenemedi.
Halbuki Devlet Başkanı Moon, seçilirken kampanyasında feminist olduğunu duyurmuştu.
Üstelik cinsel tacizden suçlandıktan sonra evinde ailesinden özür dileyen bir notla ölü bulunan Seul Belediye Başkanı da Park Won-soon da yine kampanyasında feminist olduğunu açık seçik sözlerle ilan etmişti.
O arada Seul kenti halkı ve Güney Koreliler, ülkenin 2 numarasının intihar diye algılanan ölümünün şok dalgası etkisinden henüz çıkmamışken yeni bir şok dalgasıyla sarsıldı.
Seul Belediye Başkanı’nın cinsel tacizine hatta tacizlerine uğradığını öne süren kadının 4 yıllık süreci anlatan mektubu avukatı tarafından açıklandı.
Epey ayrıntılı bir mektuptu bu.
Kadının avukatı, kamuoyuna deliller de sundu. İddiaya göre, Seul Belediye Başkanı, sekreterine kendisinin iç çamaşırlı fotoğraflarını göndermişti. Ayrıca gece geç saatlerde açık saçık mesajlar yollamıştı. Bir olay da anlatılmıştı. Seul Belediye Başkanı, ofiste yalnızlarken sekreterinin dizindeki küçük sıyrığı görünce eğilip acısı geçsin diye üfleyip öpmüştü.
Anlattıklarına göre, iddia sahibi, durumu ilgililere de bildirmişti.
Aldığı yanıt, sekreterlerin moral verme görevlerinin de olduğu yolundaydı.
Güney Kore’de ülkenin önde gelen siyasetçilerinden bazılarının gerçekten bu “moral” konusuna önem verdikleri bir bir hatırlandı tabii.
Eski vali, Demokrat Parti’nin başkan adayı Ahn Hee-jung eski sekreterine tecavüz etmekten 3 buçuk yıl hapse mahkum edilmişti.
Geçen yıl ülkenin ikinci büyük kenti Busan’ın Belediye Başkanı Oh Keo-don, ofisinde bir kadın görevli üzerinden “moralini düzeltmekle” suçlanmış, belediye başkanı suçlamaları kabul etmiş, kamuoyu önünde özür dilemişti.
Mahkum olmuş muydu?
Hayır.
Mahkeme başkanı -kendileri her halde bir erkek olur- olayı bir gerçekten bir “moral” konusu olarak değerlendirmiş, mahkumiyete gerek olmadığına hükmetmişti.
Güney Kore’de anlı şanlı siyasetçilerin moral takviyesi alma girişimlerinin geçmişi 2010’lu yılların başlarında ortaya çıkmaya başlamıştı.
Tecavüze, tacize uğrayan kadınlar biraz cesaret bulmuştu.
“Feminist”lerdi.
Devlet Başkanı da söylemişti.
Seul Belediye Başkanı da söylemişti.
Oğuz HAKSEVER/Gazeteci
www.kentekrani.com 17 Temmuz 2020