AYM Başkanı Zühtü Arslan: “Temel hak ve özgürlüklerin korunmadığı yerde gelişme sağlanmaz”
Arslan, “Temel hak ve özgürlüklerin etkili bir şekilde korunmadığı, hakların sistematik bir şekilde ihlal edildiği bir yerde gelişme sağlanmaz” dedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, toplumsal ve siyasal bakımdan gelişmişliğin en temel ölçütlerinden birinin temel hak ve özgürlüklerin korunması olduğunu söyleyerek, “Temel hak ve özgürlüklerin etkili bir şekilde korunmadığı, hakların sistematik bir şekilde ihlal edildiği bir yerde gelişme sağlanmaz. Medeniyetin temel kriterlerinden biri de budur” dedi.
Arslan, katıldığı bir panelde; toplumların mutluluk içinde yaşamasının şartlarından birinin hukukun üstünlüğünün sağlanması, temel hak ve özgürlüklerin korunması olduğunu vurguladı.
Arslan, “Çünkü yaşama hakkından ifade özgürlüğüne kadar hak ve özgürlüklerimizin korunmadığı yerde mutluluğun sağlanmasından bahsedemeyiz. İnsanın insan olarak varlığını devam ettirebilmesi, onun insanlık haysiyetine sahip olmasından dolayı sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerin etkili bir şekilde korunmasına bağlıdır” dedi.
Anayasada yer alan temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin maddeyi hatırlatan Arslan, “40’ıncı maddede, hakları veya özgürlükleri ihlal edilen herkesin etkili bir şekilde idari ve yargısal mercilere başvurma hakkının olduğunu belirtilmiştir. Buna biz ‘etkili başvuru hakkı’ diyoruz. 2010 anayasa değişikliğiyle birlikte bu etkili başvuru hakkının özel görünümlerinden biri olan bireysel başvuru hakkı hukuk sistemimize dahil edilmiştir. Bu anlamda bireysel başvuru, 2012 yılından itibaren sadece kendi başına bir hak olmanın yanında diğer hak ve özgürlüklerden etkili bir şekilde yararlanabilmenin de bir anlamda en etkili aracı haline gelmiştir dolayısıyla bireysel başvuru; belki de hukuk tarihimizin en önemli reformlarından, en önemli kazanımlardan biridir” diye konuştu.
Bireysel başvuru yoluyla insanın mutluluğunu temin eden temel hak ve özgürlüklerin korunmasının daha da kolay hale geldiğini vurgulayan Arslan, “Toplumsal ve siyasal bakımdan gelişmişliğin en temel ölçütlerinden biri insanların temel hak ve özgürlüklerinin etkili şekilde korunmasıdır. Temel hak ve özgürlüklerin etkili bir şekilde korunmadığı, hakların sistematik bir şekilde ihlal edildiği bir yerde gelişme sağlanmaz. O yüzden medeniyetin temel kriterlerinden biri de budur. Haklarınızın korunmasını sağlamak hepimizin görevidir. Bu bağlamda 10 yıl önce hukuk sistemimize giren bireysel başvuru, temel hak ve özgürlüklerin korunmasının en etkili araçlarından biri haline gelmiştir. Toplumun her kesiminden yapılan bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesi’nin hak eksenli bir şekilde verdiği kararlar, insanımızın mutluluğunu sağlamaya yönelik olarak çok ciddi katkılar yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir” dedi