Cem BAYOĞLU; Fotoğraf Sanatçısı… BAYOĞLU ile Atay BARBUROĞLU Konuştu

0

Cem BAYOĞLU; Fotoğraf Sanatçısı…
BAYOĞLU ile Atay BARBUROĞLU Konuştu

Fotoğraf tutkunuz nereden geliyor?

Benim için asıl tutku olan şey bir şeyler yaratmak… Müzikle uğraştım, biraz resim kurcaladım, hatta heykel bile denedim. Tabi ne demişler; hacı hacı olmaz gitmekle Mekke`ye, dede dede olmaz gitmekle Tekkeye. Benim de bu saydıklarım arasında en severek, isteyerek ve diğerlerine göre çok daha iyi yapabildiğim şey fotoğraf çekmek olduğundan işin sonu buraya vardı.

Fotoğraflarla ilk tanışma hikâyem ise oldukça eski; çocukluğumda kendime oyuncak yaptığım ve hala stüdyomda duran, renkli pozitif filmleri gösteren bir projeksiyon cihazım vardı. Sabah akşam odanın perdelerini kapatır duvara yansıttığım fotoğraflara bakardım. Uzun yıllar hobi olarak devam etti fotoğrafçılık, sonra da asıl mesleğim oldu. Sevdiği işi yapabilen şanslı insanlardan biriyim.

Hangi kamerayı, hangi ışıkları kullanıyorsunuz? Neden?

Uzun yıllardır Canon kameralar ve Profoto ışıklar kullanıyorum. Bir ara orta format kullanayım dedim ama pek rahat edemedim doğrusu. Canon’la ilgili olarak, özellikle lenslerindeki yumuşak dokuyu seviyorum; stüdyo ortamında oldukça başarılı. Profoto ile ilgili de fazla söze gerek yok sanırım. Sadece şunu ekleyelim, kullandığın markanın çok bir önemi yok. Ekipmanlar bazı durumlarda fark yaratır elbette ama bu daha çok marka seçimi ile ilgili değil de doğru yerde doğru ekipman seçimi ile ilgili bir durumdur.

Size neler ilham veriyor?

Ben de güçlü duygular uyandıran her şey ilham verebiliyor; bu izlediğim bir film ya da dinlediğim müzik de olabilir.

En çok ne çekmeyi seviyorsunuz?

Sanatsal porteler… Bir fikrin olgunlaşması, sahnenin tasarlanması ve çekim aşamaları oldukça meşakkatli ama bir o kadar da keyifli.

Sizce bugüne kadar çektiğiniz en iyi fotoğrafınız hangisidir?

Çok zor bir soru… Genelde kendime çok sataşırım; bir sene önce çektiğim bir şeye bile hemen bir kusur bulup yapıştırırım. Elbette ki favorilerim var ama isimlerini kendime saklayayım ki diğer fotoğraflar üzülmesin.

Cem Bayoğlu kimdir?

1977 yılında İzmir’de doğdu. Fotoğrafa ilgisi, erken yaşta renkli pozitif filmleri gösteren bir projeksiyon cihazı sayesinde başladı. İlkokuldan üniversiteye kadar olan eğitim hayatını İzmir’de tamamladı. 1998 yılında, Dokuz Eylül Üniversitesi Elektrik Yüksekokulu’ndan mezun oldu ve bu tarihten itibaren sanayi alanında faaliyet gösteren aile şirketinde çalıştı.

1994-2000 yılları arasında arkadaşları ile kurdukları müzik grubu ile barlarda gitar çaldı ve solistlik yaptı. 2001 yılında, dil eğitimi için Avustralya’ya gitti. Buradan aldığı ilk Nikon marka dijital fotoğraf makinesi ile fotoğrafçılık kariyeri başladı. 2006 yılında, kendi bestelerinden oluşan Teselli isimli albümü yayınladı. Bu tarihten sonra hem müzik hem de fotoğraf ile hobi olarak ilgilenmeye devam etti.

2011 yılında, İzmir’de ilk fotoğraf stüdyosunu açana kadar aile şirketindeki görevine devam etti.

2013 yılında, Amerikalı feminist ve dram yazarı Eva Ensler tarafından kurulan V-Day hareketi kapsamındaki One Billion Rising kampanyasına destek amacı ile One Billion Suffers adlı sergisini açtı. Kadına karşı şiddet teması üzerine ayrı ayrı hikâyelerden kurguladığı ve toplam on dört fotoğraftan oluşan sergi, şiddet ve yok oluşa dikkat çekmek amacı ile Facebook platformu üzerine on dört gün boyunca yayında kaldı. Sanal sergi bu süre sonunda, tüm beğeni ve yorumlar ile birlikte silindi.

Bayoğlu 2013 yılında, Almanya’nın,  Duren kentinde aktivist sanatçı Joe Stein tarafından başlatılan ve çeşitli ülke ve branşlardan toplam onüç sanatçının katılımı ile oluşturulan What Color Is Abuse ortak sergisine davet edildi.  Bayoğlu’nun bu sergideki fotoğraflarından birisi, Almanya’da yayınlanan Weisser Ring dergisine kapak oldu.

2013 yılından itibaren birçok ünlü isim ve markaya, fotoğraf, müzik videoları ve reklam filmleri çekti. 2017 yılında, reklam filmini çektiği, Forum Bornova AVM tarafından başlatılan Onbin Sıcak Kalp isimli sosyal sorumluluk projesi, Viyana’da gerçekleştirilen ICSC Solal Marketing 2017 Ödülleri’nde Kurumsal Sosyal Sorumluluk kategorisinde altın madalya kazandı.

2019 yılında, “Günahkar Renkler” ve “Berceste” fotoğraf serileri Paris’te Maison et Objet fuarında sergilendi. 2022’de 50 ünlünün 2016-2021 arasında antika bir bavul ile çektiği fotoğraflarından oluşan ve hayat yolculukları hakkındaki sözlerinden oluşan 50 Yolcu adlı kitabı yayımladı.