Zona

0
Kent Sağlığı
Zona
 
Bu ağrı, yanlışlıkla kalp krizi, safra kesesi iltihabı, apandisit gibi hastalıklardan şüphelenilmesine neden olabilir.”
Bugün konuğumuz, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Tülin Ergun
1.Zona nedir ve neden olur?
Zona, su çiçeği enfeksiyonuna da neden olan, varisella zoster virüsüne bağlı bir enfeksiyondur.
Su çiçeği geçiren bireylerde, iyileşme sonrasında, bu virüs ölmez ve sinir köklerinde yaşamaya devam eder.
Ancak bağışıklık sistemimiz, virusun üremesini ve enfeksiyon oluşturmasını baskılar.
İlerleyen yaş ya da araya giren bazı hastalıklar, virüsün üremesinin önündeki engeli kaldırır. Bu durumda aktifleşen ve tekrar çoğalan virus, genellikle tek bir siniri tutan zona dediğimiz enfeksiyonu oluşturur.
Sonuç olarak kişinin zona geçirebilmesi için, öncesinde mutlaka suçiçeği enfeksiyonu geçirmiş olması ya da aşısını olması gereklidir. Ancak, su çiçeğinin, birçok enfeksiyon gibi çok hafif, hatta hiç farkına varılmadan da geçirilebileceği unutulmamalıdır.
2.Zonanın belirtileri nelerdir, hangi yaş ve cinste daha sık görülür?
İlk bulgu, sıklıkla, bölgesel, kuşak şeklinde ağrı, yanma ya da kaşıntı olabilir. Çoğunlukla 2-3 gün süren, nadiren 10 güne kadar uzayabilen bu dönemde tanı koymak zordur.
Bu ağrı, yanlışlıkla kalp krizi, safra kesesi iltihabı, apandisit gibi hastalıklardan şüphelenilmesine neden olabilir.
Öncü ağrı dönemi sonrasında, ağrının olduğu alanda, tek bir sinir hattı boyunca, gövdenin tek tarafını etkileyen, kızarık bir zeminde, içi berrak sıvı dolu kabarcıklar gelişir.
Gruplar halinde dağılan bu ağrılı kabarcıklar bazen morumsu renk alabilir ya da büyük keseciklere dönüşebilir. Bu belirtiler genellikle 10-15 gün içerisinde kabuklanır, kızarıklık solar ve ağrı hafifler.
En sık gövde, bazen kalça-bel bölgesi, kol veya bacak ya da yüz etkilenebilir.
Etkilenen bölgenin komşuluğunda lenf bezlerinde şişme, ağrı olabilir. Genel bir kırıklık, yorgunluk hissi eşlik edebilir.
Zona, çoğunlukla sınırlı bir bölgeyi etkiler ve hafif seyreder. Ancak yüz sinirinin tutulduğu durumlarda, yüzde zona gelişir. Bu durum, bazen gözü etkileyebilen ciddi bir sorundur. Ayrıca işitme kaybı, yüz felci ve daha nadiren omurilikle ilgili yangısal durumlar olası komplikasyonlardır.
Bağışıklığı baskılanmış hastalarda ise, akciğer, karaciğer, beyin gibi organları etkileyen, ağır zona gelişebilir. Hastalığın bu ağır formları mutlaka hastahaneye yatırılarak tedaviyi gerektirmektedir.
Sağlıklı bireylerde oluşan zona uygun tedaviyle ve bakımla çoğu kez sorunsuz iyileşir. Çoğunlukla iz kalmaz. Zona sonrasında en sık görülen komplikasyon uzayan ağrıdır. Postherpetik nöralji denen bu durumda, zona belirtilerinin geçmesinden sonra aylarca devam edebilen, şiddetli, yanıcı, batıcı, elektrik çarpması niteliğinde ve bazen uyku bozukluğuna  neden olabilen ağrılar olur.
İleri yaş, zona açısından ana risk faktörüdür. 50 yaşın üzerinde görülme sıklığı artan zona, 80 yaşına ulaşan her üç insandan birinde gelişmektedir. Kadınlarda daha sık olmakla birlikte her iki cinste de görülebilir. Ancak hastalık, sağlıklı çocuklar ve gençlerde de oluşabilir.  Sıklıkla yaşam boyunca bir kez olur. Tekrarlayan zona, yaklaşık % 5 sıklıkta görülür.
3.Zona Hastalığının tanısı nasıl konur?
Hastaların çok büyük bir çoğunluğunda hiçbir tahlil, görüntüleme yöntemine gerek olmaksızın, tanı öykü ve muayene bulgularıyla kolaylıkla konur. Ancak bağışıklığı baskılanmış hastalar, özellikle kemik iliği ve organ nakli hastalarında, kemoterapi gören hastalarda, hastalık farklı görüntülerde karşımıza çıkabilir. Bu durumda kabarcık içeriğinden hazırlanan yayma(Tzanck testi) ya da PCR testi ile tanı kesinleştirilebilir.
4.Hangi hastalıklarda Zona görülür?
Zona, sıklıkla sağlıklı bireylerde görülür. Ancak, omurga bölgesine travma, ameliyat, kanser, kemoterapi-radyoterapi, HIV enfeksiyonu, kemik iliği ya da organ nakli, bağışıklık baskılayıcı ilaçların kullanımı, yoğun stres gibi nedenler oluşmasını tetikler. İlginç bir bulgu, COVID-19 ile zona ilişkisidir. Korona virüs enfeksiyonuyla eşzamanlı ya da hemen sonrasında zona görülebilmektedir ve pandemi sürecinde zona görülme sıklığında çarpıcı bir artış vardır. Bu nedenle, bu dönemde zona geçiren bireylerin, COVID-19 bulguları açısından dikkatle değerlendirilmesinde yarar vardır.
5.Zona bulaşıcı mıdır?
Evet. Aktif dönemde virüs, hem zona belirtileri olan kabarcıklarda, hem de az miktarda, burun-boğaz bölgesinde bulunur. Bu nedenle zona geçirmekte olan bireylerin, özellikle bebekler, gebeler, bağışıklığı baskılanmış hastalar başta olmak üzere diğer bireylerle temasının engellenmesi gerekmektedir.
6.Zona Hastalığının iyileşme süreci ne kadar sürer?
Belirtilerin iyileşmesi sıklıkla 2 haftada gerçekleşir. Ağır enfeksiyonlarda, ya da altta yatan kanser gibi önemli hastalığı olanlarda, bu süre 6 haftaya kadar uzayabilir. Ancak ağrı daha geç iyileşir. Bu nedenle, ağrının uzun sürebileceğini, kademeli olarak azalıp geçeceğini bilmek ve kaygılanmamak gereklidir. Zonanın başlangıcından 3 ay sonra hala ağrı devam ediyorsa, uzayan ağrı açısından değerlendirme ve tedavi gerekir. Zonada erken tedaviye başlanması, hastalık süresini kısaltıp, ağrının daha hafif ve kısa süreli olmasını sağlayacağı için önemlidir.
7.Zona Hastaları için önerileriniz nelerdir ve korunma yolları nelerdir?
Önceliğimiz korunma olmalı. Ülkemizde de bulunan Zostavax isimli aşı, tek doz uygulandığında zonaya yakalanma riskini yarıya indirmektedir. Erişkin aşı programı kapsamında, 60 yaşın üzerindeki sağlıklı bireylerin aşılanması önerilmektedir. Ayrıca sağlıklı beslenme, düzenli uyku, stresi azaltmak ve yönetebilmek önemlidir. Riskin arttığı 50 yaş üzeri sağlıklı bireyler ve tanımladığımız risk gruplarının bu anlamda daha hassas davranmasında yarar vardır. Bütün bunlara karşın hastalık gelişirse, erken tanısı ve tedavisi çok önemlidir. Mevcut ilaçlar, özellikle ilk 72 saat içerisinde başlandığı takdirde iyileşmeyi hızlandırır ve komplikasyon oluşumunu engeller. Bu nedenle ani ortaya çıkışlı, bölgesel ağrılarda, özellikle 60 yaş üzeri bireylerin dikkatli olmaları, ağrılı bölgede kızarıklık, kabartılar, kabarcıklar olduğunda dermatoloji uzmanına başvurması gereklidir. Bağışıklık baskılayıcı ilaç kullananlar, nakil hastaları, kanser hastaları, belirtiler çok hafif olsa bile, yatırılarak tedavi olmalıdırlar ve bu nedenle yataklı bir kuruma başvurmalıdırlar. Tedavinin yeterli süre ve uygun biçimde sürdürülmesi ve iyileşmeye kadar diğer bireylerle temasın kısıtlanması diğer gerekli uygulamalardır.  Sonuç olarak zona, sıkça görülen, kolay tanınan, etkili biçimde tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Sağlıklı bir yaşam dilerim.

Prof. Dr. Atıf AKDAŞ/ÜROTIP

ÜROTIP İÇİN TIKLAYINIZ

 

Atıf AKDAŞ/kentekrani

Youtube Kanalına Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 20 Şubat 2021

Yazarın Tüm Yazıları