Kediname 49; Kedinizi Kullanma Kılavuzu

0

Yeni kedilenmiş insanlardansanız kıdemli kedili kişilerin deneyimlerinden yararlanmanız isabet olur. Yeni bebek sahibi olan taze ebeveynler gibi. Bir el kitabı olmasa da, kıdemlilerin tecrübeleriyle püf noktalarını dikkate almak gerek.

Hemen söyleyeyim, ciddi sorunlarda asıl başvurulacak kaynaklarınız hiç tartışmasız veterinerlerdir.

Kutlayalım, artık hayatınızda bir kedi var. İlk bir iki gün çevremizi tanıyalım dönemi olacak. Annesini, çevresini, kardeşlerini, hatta sokaktaki tanışlarını arayacak. Biraz Küçük Emrah mimikleriyle ağlamaklı olabilir. İzin verdiği kadar ilgi ve sevgi göstermek ona ilaç olacaktır. Küçükse sıcaklık isteyebilir. Mamanın, kumun yerini öğrenmesi uzun sürmez.

Kollarının altından tutarken arka ayaklarını da destekleyin. Canı acımasın.
Eskiden evlerde artan yemeklere ekmek doğrama geleneği, yerini kuru mamalara bıraktı. Sabah akşam iki öğün. Su da önemli.

Minik tüylü eve ilk geldiğinde onu yavaşça alıp kum kabına bırakın ve ön patileriyle kumu bir iki defa eşeletin. O anda tuvaleti öğrenecektir.

Kedi milleti yavruyken “hareket eden her şeye ateş et” modunda olur. Hoplar, zıplar, ısırmaya çalışır. Fakat büyüdükçe, yaşlandıkça yavaşlar. Yaş kemale erince aristokrat bir havaya bürünüp smokini veya tuvaletiyle elinde viski kadehi varmış gibi etrafa tepeden bakar.

Eşleşme arzusu.

Kedican ilk yaşına doğru tuhaf sesler çıkarıp yerlerde sürünmeye başlayınca kızgınlık dönemi yaklaşıyor demektir.
Sorun şu ki asabileşen tüylüye, karşı cinsten bir flört bulayım demek çözüm olmuyor. Bir hafta kadar bir evde kalmalarında fayda var. Duygusal yaklaşım, ateşle barut kaynaşması olacak. Öyle yolcu işi bir ilişki hoş olmaz.

Sakin olun ve evimi garsoniyer olarak mı kullanıyor gibi abuk düşüncelere kapılmayın. Doğası gereği böyle davranıyor. Küllüklere bakıp üstüne rehavet sigarası da içti mi gibi hastalıklı fikirlerinizden uzaklaşın lütfen… Diğer akılcı yöntem kısırlaştırmaktır. Siz aseksüel yaşıyorsanız kedinizden de bunu bekleyemezsiniz. Operasyon çözümdür.

Aşılar konusu var bir de. İç dış parazit, lösemi, kuduz, karma aşılar derken çocuk doğursam daha mı ucuza gelirdi diye düşünmenin anlamı yok. Hamama giren terler.

Neyse ki kendilerini temizliyor bu ahali. Bu arada unutmamanız gereken konu, ters bir durum olduğunda asla bir kediye vurmayın. Gururlu ve inatçı hayvanlardır pisicanlar. Yüksekçe sesle Şşşşşiiişt denirse öğrenir.

Sabahın beş buçuğunda mama isteyen, masada yemek yiyenlerden yudum dilenen kediye prim vermemek gerekiyor. Bunlar kötü alışkanlıklar olur. Manikür pediküründe koltuklarınızı kullanmamaları için ahşap, iple sarılmış bir objeyi alternatif olarak sunabilirsiniz.
Yalnız bir gece bile yatağınızda uyursa, zorba aşık gibi her zaman gelmek isteyecektir.

Alternatif sunun.

Kendini sevdirmek isteyen bir kediyi reddetmeyin. Tribin tillahını görürsünüz. Fare imha silahı tırnaklarını devreye sokar ki, kedi mi tırmaladı, ayı mı patakladı gibi meraklı bakışlara maruz kalırsınız.

Günde 16 saat kadar uyuyan bu tüylüler aslında kendilerini şarj ediyorlar. Şarj tamamlandığında da deli öpmüş gibi tepinip zumbacı kardiosu sergiliyorlar. Sanki sizi dövecek, antrenman yapıyor.

Tüm bunlar zor geldi ve birlikte yaşamak istemediğinize karar verdiyseniz, onu mutlu olacağı bir yere verebilirsiniz. Bu acı bir durumdur. Çünkü kedi bir süre oynayıp atılacak bir oyuncak değildir.
Zaten onun da çok mutlu olmadığını anlarsınız. Küskünü oynar. Patisinden gelse sosyal medyada kendisi için sahiplendirme ilanı koyardı muhtemelen.

Sürekli aynı canlı performansı ve şebeklikleri istiyorsanız gidin köpek alın. Ayrıca sizin ona değil, onun size sahip olacağını unutmayın.
Görüldüğü gibi pisicanlar için kullanım kılavuzu diye bir şey olmuyor. Çünkü kullanılan taraf siz oluyorsunuz.

Füsun ALTINOK

Önceki Bölüm