Kediname 46; İkinci Kedi Alarmı

0

Eşik kaçıncıdadır? İkinci kedi mi, üçüncü kedi mi? İşte bu soruyu sorduğunuzda geçmiş olsun demek gerek. Kritik bir nokta. Şapkanızı önünüze koyup iyice düşünmeniz gereken bir durum. Ayy, ben işteyken bu tek başına çok sıkılacak… İşte zurnanın zırt dediği yer.

Birden çocukluğuma dönüş yaptım. Anneannemle uzak bir semtteki tanıdığımıza yıllık periyodik ziyaretimizi yapıyoruz. Hanım her yıl olduğu gibi kocaman karnıyla bizi karşılıyor. Sarılıp öpüşüyoruz. Daha salona geçip oturduğumuz anda kadıncağız “Ben gene hamileyim teyze” diyor. Anneannem teselli olarak “Gelen kısmetiyle gelir kızım” diyor. Yıllık gelenekselleşen klişe cümleler…

Bu yüzden ikinci kediyi sahiplenmek, tıpkı ikinci çocuğu yapmak gibidir. Evet, iki çocuk normaldir. Kardeş olurlar, arkadaş olurlar. Sonrası eşiği geçmektir. Üçüncü kedi de böyledir.

İlk kedi minnoştur. İkinci geldiğinde bütün gün yalnız kalmamış olur, sıkılmaz. Hatta bazen ikinci kediyi alma eşiğini ikinci kedinin azmi belirler. Israrcılık ve duygusal sömürü…

Bana sordun mu?

Evin biriciği birden yeni gelen ikinci kediyle karşılaşır. Tek çocuk, dünyanın tek hakimi, bir size bir yeni gelene dik dik bakmaktadır. Pis bir koku almıştır sanki. İhanetin kokusu… sizin o sıkılmasın dediğinize, o farklı anlam yüklemiştir. ‘Ben yetmedim mi’ tavrı ile her yeri koklamaya başlar. Konuşabilse hadi adını sen koy filan diyeceksiniz belki. Hani bir sempati hissetsin. Fakat artık miyavı bile unutup tıslama moduna geçmiştir.

Kariyer mücadelesi.

Haliyle bir iktidar savaşı ve itibar yarışı başlamıştır. Yeni gelene, “Pardon ama patron benim, sen kimsin?” pozları… Bir taraftan size karşı da “ne gerek var ki?” moduna girmiştir. Zor bir kariyer mücadelesi. Yeni pofuduğu mıncık mıncık sevip aşktan içiniz kaynayıp bayılacakken diğerinin Küçük Emrah gibi bakıp başını diğer tarafa çevirmesiyle içiniz burkulur. Ay çok da çirkinmiş bu rolünüzü yemeyecektir esas çocuk.

Arada bir tokadı yapıştırma, mama kabının orada korkutucu efektler.
Bazen de şaşırtıcı biçimde ansızın yakınlaşma başlar. Kavga oynaşmaya dönüşür.

Esasen işin suyu, tıpkı üçüncü çocuk gibi üçüncü kediden sonra çıkar. Bir kere eşiği geçtiniz mi, üç, dört, beş olabilecek kapı açılmıştır.

Maddi yön.

Konunun bir de ekonomik yanı var kuşkusuz. Mamalar müthiş pahalı. Kum fiyatları da öyle. İç ve dış parazit aşıları, ilaç, veteriner masrafları.

Gözünüz mü korktu? Şöyle düşünün; kedi dediğin sıkılmaz. Pencereden dışarıya bakar, ışık kovalar, saçma sapan bir şeyi oyuncak yapar. Merhamet duygunuz ayaklandı mı? Susturun iç sesinizi. Ama o yavru, hasta, peşimden geliyor, annesi yok… Eve yeni bir deliyi almamak için savaşın, yılmayın, dirayetli olun. İkna olmuyor musunuz? Siz kaşındınız o zaman…

Füsun ALTINOK

Önceki Bölüm