Kediname 39; Doblolu Esnafın Kedisi
Doblo araçlar kullanım rahatlığı açısından pek çok kişinin tercihidir. Kendimden biliyorum, atölye ve ev arasında ya da sergi açtığım zamanlarda büyükçe ebatlı tablolarımı bu araçlarla taşımak gayet pratik oluyordu. Otomobilden büyük, minibüsten küçük, talebi de fena sayılmayan bir marka. Tofaş Fiat’ın bu tasarımının benzerleri başka markalarda da var ama sanırım en çok bu tuttu. Hem kalabalık aile arabası gibi, hem ticari oluyor. Üretimine son verildiğini duyunca çok şaşırdım.
Gelelim konuya giriş nedenimize. Hakkında oluşan algı yelpazesi ve bunların günlük dilimize katılmasına.
Yalnız bu marka araçla bütünleşmiş tuğrayı en başta saymak gerek. Aracın arka camındaki devasa tuğraya standart uygulama olarak fabrika çıkışında konulduğunu düşündürecek kadar sık rastlanıyor. Osmanlı tuğralı araç kullanan şahıs, padişah imzasıyla bir mesaj vermeye çalışıyor belli ki. Fakat ikinci, üçüncü ellerde araçtan Pink Floyd, Bob Marley, hatta metal müzik duyulunca dumur nedeni oluyor.
Kullanıcı esnaf göbekli, ilgi sever, kendi çapında hovarda biriyken aracına “aykırı enişte arabası” gibi yorumlar yapılmasını da es geçmeyelim. Trafikte makas atmak, kuralsızlık, beyaz atlet, arabesk müzik gibi özellikler de olmazsa olmazı.
Doblolu esnaf, yufka yüreği ve merhametli yanıyla kedisine de tutkunsa, pisicanına bakmak gerek.
Hayvanlar sahiplerine benzermiş. Doblolu esnafın kedisi, yalnız yaşayan ve gelinlerinden yakınıp ninnilerle uyuttuğu, üşümesin diye battaniyeler ören teyzenin kedisiyle bir olur mu?
Bıçkın pisi.
Adı Teoman. Tıpkı Müdür, Saldıray, Haydut, Patron ve versiyonları gibi yetişmiş. Libidosu yüksek, köpek silkeleyici, mahalle bıçkını, alanına başka kedi sokmayan biri. Kız meselesine kalkışan hemcinsini uçurtma kuyruğuna çevirir hani… Sahibi işten gelince park etmekte olan araca doğru depar atıp, yaklaşanı ekarte ediverir.
Arada hastalandığı olmaz mı? Babası Doblo’ya koyup veterinerin yolunu tutar. Kıymetlisine kıyamaz. Veto, tüy çuvalına bakar, iş iğneye gelince kedinin canavar yanı uyanır.
Kliniğe her türlü hasta gelip gittiğinden doktor ve yardımcılar türlü maskaralıklara alışıklardır. Korkudan tir tir titreyen köpekler, her an tırmalamaya hazır tıslayan kediler. Ağır abi pisilerin de pek ağırlığı kalmaz ortamda. Muayene masasına çıkan kaçacak delik arar. Doblocu esnaf da hastasını beklemektedir.
Teo şoke oluyor.
Dışarıdan kibar, çekingen bir miyavlama duyulur. Bıçkın Teoman muayene masasında korkudan çişini kaçırmamaya çalışırken içeriye kokoş sahibesinin kucağında sosyetik bir kız kedi girmiştir. Tüyler altın sarısı, gözler su yeşili. Er gazinosuna Hadise ya da Gülşen girmiş gibi bir andır. Bu yapılır mıydı canım? Teo’nun karizma yerlerde, kuruyan boğazıyla yutkunmaya çalışmaktadır. Rahat bırakın beni lannn diye bağırmış fakat herkes “Miyaoooo” diye duymuştur.
Ona acımayla tepeden bakar sosyetik pisi, bir yandan da çaktırmadan göz kırpar Teo’ya. İşte o saat her şey biter. Dünya durur. Sesi kesilir serserinin. İşlem de bitmiştir zaten. İki ebeveyn selamlaşıp birbirinin hastaları için geçmiş olsun derler. Esnaf dayı da, kucağındaki Teo gibi büyülenmiştir. O sırada “İsrafil Sur’a üfledi” deseler duyacak hali yoktur.
Teo dışarı çıkarken, kız kedi masaya alınır.
Kalbi ve ruhu içeride kalır delikanlının. Prenses kızı bir daha nasıl görebilir ki? Doblo kapıda onları beklemektedir.
Füsun ALTINOK
Önceki Bölüm:
Füsun ALTINOK
Füsun ALTINOK/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 21 Eylül 2024