-2.6 C
Türkiye
Perşembe, Kasım 7, 2024
Ana Sayfa Bilim ve Teknoloji Sivrisinek deyip küçümsemeyin. Strateji geliştirip avlanıyor, yüzbinlerin ölümüne sebep oluyorlar

Sivrisinek deyip küçümsemeyin. Strateji geliştirip avlanıyor, yüzbinlerin ölümüne sebep oluyorlar

0

Sivrisineklerin insanları nasıl avladığını anlamak, onların davranışlarını ve biyolojilerini daha iyi kavramak açısından oldukça ilginç. Yapılan araştırmalarda sivrisineklerin insanları ısırmadan önce birkaç temel strateji kullandığı açıklanırken bu yöntemleri bir arada kullanarak avlarını buldukları ve hedef aldıkları söyleniyor.

Karbon Dioksit Tespiti: Sivrisinekler, avlarını karbon dioksit (CO2) emisyonlarına göre bulurlar. İnsanlar ve diğer sıcak kanlı hayvanlar nefes aldıklarında CO2 salarlar ve bu gaz sivrisinekler tarafından çok iyi algılanır.

Vücut Isısı ve Ter: Sivrisinekler, avlarının vücut sıcaklığını ve ter kokularını da algılayabilirler. Ter içinde bulunan bazı kimyasal bileşenler, sivrisinekler için cazip olabilir.

Renk ve Hareket: Sivrisinekler, koyu renkleri ve hareketleri de çekici bulurlar. Koyu renkler, daha fazla ısı yaydığı için sivrisineklerin dikkatini çekebilir. Ayrıca hareket eden bir varlık, sivrisineklerin ilgisini çekmekte yardımcı olabilir.

Koku ve Pheromonlar: İnsanlar ve diğer hayvanlar çeşitli vücut kokuları ve feromonlar üretir. Bu kokular sivrisinekler tarafından algılanabilir ve onları cezbetmekte etkili olabilir.

Kulağa Gelen Sesler: Sivrisinekler, bazı sesleri de algılayabilirler. Özellikle hareketli veya yüksek sesler, onları çekebilir.

Sivrisinekler, bu çeşitli yöntemleri bir arada kullanarak avlarını bulur ve hedef alır. Özellikle açık hava etkinliklerinde veya sıcak havalarda bu hayvanlarla karşılaşma olasılığınız artar. Korunma önlemleri almak, sivrisineklerin ısırıklarından kaçınmak için önemlidir.

600 binden fazla insan öldü

Dünyanın pek çok noktasında sivrisinek ısırıkları sadece ufak bir rahatsızlık kaynağı değil, aynı zamanda dang humması, sarı humma ve Zika virüsü gibi pek çok patojeni bulaştırabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre, Anopheles gambiae türü sivrisineklerin yaydığı sıtma, 2022 yılında 600 binden fazla ölüme sebep oldu.
Ciddi hastalıklardan olduğu kadar, insanı çıldırtan kaşınma hissinden de korunmak için, insanoğlu sivrisinek ısırıklarına karşı yollar aramayı sürdürüyor.

Kaliforniya Santa Barbara Üniversitesi’nden (UCSB) araştırmacılar tarafından yürütülen araştırma, sivrisineklerin kanlarını emecek konakları nefesimizdeki karbondioksiti ve belirli vücut kokularını tespit edecek bir burunun yanı sıra, kızıl ötesi tespit kullandığını da ortaya koydu.

USCB’de moleküler biyolog olan Nicholas Debeaubien şöyle diyor: “Üzerinde çalıştığımız Aedes aegypti cinsi sivrisinek, insan konakları bulma konusunda çok yetenekli.”

Gözleri iyi görmese de…

Ancak sivrisineklerin görüşü iyi değildir ve eğer hava rüzgârlı ya da konak hareket halindeyse, koku da güvenilir olmaktan çıkar. Ekip de bu sebeplerle kızıl ötesi tespitin böceklere besin bulmada güvenilir bir yardım sunduğunu düşündü.

Sadece dişi sivrisinekler kan içer, araştırmacılar bu yüzden her birinde yaklaşık 3 haftalık 80 dişi sivrisinek bulunan kafesler ve insan nefesindeki karbondioksit konsantrasyonuna ve insan kokusuna sahip, termoelektrik plakalardan oluşan “sahte” konaklar hazırlayıp, beş dakikalık videolar kaydederek sineklerin konak arama davranışlarını gözlemledi.

Bilim insanları, bu davranışları “bir sivrisineğin kafesin gözenekleri arasından konması, yürümesi ve hortumunu uzatması, dişi sivrisineğin bir insanın üzerine konup, labellumuyla deri yüzeyini örnekleyerek yürümesine benziyor” şeklinde tanımladı.

Sivrisineklerin bazılarına insan vücudunun 34 derecelik sıcaklığına ayarlanmış ve kızıl ötesi radyasyon yayan termoelektrik plakalar sunuldu.

Diğerlerine ise sivrisineklerin hoşuna gittiği bilinen 29,5 derecelik ortam ısısına ayarlanmış plakalar sunuldu ancak bunlar kızıl ötesi yaymıyordu.

Kana açlıkları ikiye katlandı!

Her bir işaret, karbondioksit, koku ya da kızıl ötesi, tek başına sivrisineklerin ilgisini çekmeye yetmedi. Ancak sadece karbondioksit ve kokudan oluşan plakaya kızıl ötesi de eklendiğinde böceklerin kana açlığı ikiye katlandı.

UCSB’de nörobiyoloji uzmanı olan Craig Montell şöyle açıklıyor: “Tek bir işaret konak arama hareketini tetiklemedi. Sadece diğer işaretlerle, yani yükselen karbondioksit ve insan kokusu ile kızıl ötesi buluştuğunda fark oluşuyor.”

Ekip ayrıca sivrisineklerin kızıl ötesi sensörlerinin antenlerinde bulunduğunu da doğruladı. Bu böceklerin antenlerinde, ısıya duyarlı protein olan TRPA1 yer alıyor. Ekip bu protein için gereken geni çıkardığında, sivrisinekleri kızıl ötesini tespit etmeyi başaramadı.

Bol kıyafetler, sivrisineklere karşı görünmezlik zırhı gibi

Elde edilen bulgular, sivrisineklerin neden açıktaki tene çekildiği sorusuna yanıt verirken, aynı zamanda kızıl ötesini dağıtan bol kıyafetlerin de onlara karşı iyi bir görünmezlik zırhı olduğunu tespit etti.

Ayrıca, bu bilgilerle yüksek teknolojili sivrisinek savarlar da geliştirebiliriz. Örneğin deri ile aynı ısıda ve termal kızıl ötesi yayan tuzaklar yapmak gibi.

“Küçük boyutlarına rağmen sivrisinekler, diğer tüm hayvanların neden olduğundan daha fazla insan ölümünden sorumludur” diyen DeBeaubien sözlerini şöyle bitiriyor:

“Araştırmamız sivrisineklerin insanları nasıl hedef aldığına dair anlayışımızı geliştirirken, sivrisinek kaynaklı hastalıkların bulaşmasını kontrol edebilmemiz için de yeni olasılıklar sunuyor.”

Kaynak: Gerçek Gündem