YILBAŞINDA KABAK TATLISI GELENEĞİ
Acı tatlı yaşadıklarımızla bir yılı daha geride bıraktık. Yakın zamanda yaşananlar nedeniyle yılbaşı eğlencesi içimizden gelmese de ‘iyi bir yıl geçirmek için yeni yılı iyi karşılamak gerektiği’ inancıyla iyi- kötü hazırlandık.
Kimimiz Batı kültüründen yayılan çamlı, Noel Baba’lı süslemeler yaptık, kimimiz Osmanlı saraylarında da adet olduğu gibi hediyeler alıp sofralar kurduk.
Kimimiz de yılbaşını kutlamayarak sıradan bir güne uyandık.
-1 Ocak değil 21 Mart-
Eski Türkler’den bugüne yılbaşı kutlamaları değişim gösterse de en büyük değişim takvimden geliyor.
Eski Türkler ‘Güneş yılı’ hesabına dayanan ’12 hayvanlı Türk Takvimi’ kullanıyordu. Takvimin ilk günü 21 Mart’tı.
Yıllara da ‘Sıçan, sığır, pars, tavşan, balık, yılan, at, koyun, maymun, tavuk, köpek, domuz yılı’ adları verilir ve hangi hayvanın yılı yaşanıyorsa öyle kehanetler yapılırdı.
-Dini İnançlar –
Güneşin koç burcuna girdiği 21 Mart’a erişmek kışı hayvan sürüleriyle kuytulara sığınarak geçiren Türkler için çok önemliydi. Karların eriyip suların çoğalması, tabiatın yeşermesi coşkuyla kutlanırdı.
21 Mart’ın Türklerin o dönem bağlı oldukları inançlarına göre dini anlamı da vardı. Tanrı’nın dünyayı bu günde yarattığı, Hz. Nuh’un tufandan sonra bu tarihte karaya çıktığı, Hz. Ali’nin bu günde halife olduğu ve Hz. Fatma ile evlendiği, yıldızların yörüngesine bu günde oturduğu gibi inançlar vardı…
Türklerin İslam dinini kabul etmesinin ardından kullanılan Hicri takvimde de yılbaşı ile ilgili gelenek ve inançlar kutlamalarla devam etti.
-Takvimdeki Yılbaşı-
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından 26 Aralık 1925’te TBMM’de kabul edilen kanunla diğer modern ulusların kullandığı Miladi takvime geçildi. Yılın ilk günü 1 Ocak oldu. Ancak 1 Ocak ilk kez 1935’te resmi tatil ilan edildi.
Cumhuriyetin ilk yıllarında da 21 Mart’ta at yarışları, cirit, gökbörü, kılıç sallama gibi eski yılbaşı kutlamaları görkemli yapıldı. Yılbaşı bayramının en karakteristik uygulaması buğday yetiştirmekti.1 Mart’ta buğday tabağa dizilir, nemli ve güneşli ortamda çimlendirilir, uyanan doğa sembolize edilirdi.
31 Aralık kutlamaları ise sadece takvimsel oldu.
Şimdiki gibi…
Süslü çamlarını, Noel Baba’larını tüm dünyaya yayan Hristiyan alemi için ise yılbaşı kutlamaları dini anlam taşıyor. 24 Aralık’ı Hz. İsa’nın doğum ya da vaftiz günü kabul eden Hristiyanlar Noel kutlar. 26 Aralık ise Şükran günüdür.
Osmanlı döneminde müslüman Türkler, Hristiyanlar ile kendi kültürlerinin birbirine karışmamasına özen gosterirdi.
Hristiyanlar Noel ve Şükran günlerinde hindi, et yedikleri için Müslümanlar o günlerde bu yemeklerden uzak dururdu. Hindi, et dışında her yemek yense de kabak her sofranın baş tacıydı. Bal kabağı tatlısı, kabak mücveri, kavurması yılbaşı sofralarında mutlaka yer aldı. Hatta bunları yemek sevap sayıldı.
Sizin tercihiniz her nasılsa…
Mutlu yıllar
Zeynep Nurten UZER/Gazeteci-Yazar
Zeynep Nurten UZER/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 31 Aralık 2023