SİLİKON VADİSİNDEN
“KORONA” demek “ÖLÜM” demek değil
Öncelikle “geçmiş olsun” mesajlarına teşekkür etmek istiyorum. Bir önceki yazımda Korona virüsü ile 40 gün süren mücadelemi yazmıştım. Okuyucularımın çoğu bundan çok etkilenmiş. Bu durumu adeta ölümü yenmekle özdeş görmüş. Oysa ben böyle olmadığını anlatabilmek için yazmıştım o yazıyı. Bu nedenle tekrar ele almakta fayda görüyorum.
200 BİN KİŞİDEN 5400’Ü
Sağlık Bakanlığı’nın 14 Temmuz tarihli Covid-19 raporunu ele alıyorum. Önemli olan oranlar.
Türkiye’de 4 milyon test yapılmış, 200 bin Koronalı tespit edilmiş. 5400 kişi vefat etmiş. Yani Korona virüsü almış 200 bin kişinin %97.3’ü yani 195 bin kişi Korona’yı yenmiş. Bu rakamlara bakınca Korona’nın mutlaka “ölüm” demek olmadığını görebiliyoruz. Kimse Korona Tablosu’na bu açıdan bakmıyor.
KORKU HASTALIĞI
Dünya çapında insanlara korku salan, hatta bir kısmının “korku hastalıkları”na kapılmasına neden olan Korona Virüsü’nün ip uçları şöyle;
- Çin’den çıktı,
- Yarasadan bulaşmış,
- Bulaşıcı,
- Aşısı da ilacı da yok,
- Öldürücü salgın
- Korona olan boğularak ölüyormuş,
- Evinizden çıkmayın,
Bunları duyunca insanların çoğunun korona=ölüm diye düşünmeleri kaçınılmaz oluyor. Bana Korona bulaştığını duyan kızlarımın hıçkıra hıçkıra ağlamaları bundandı. Öleceğimi düşündüler. Oysa ben nedense ne başlangıç ne de gelişme safhasında öleceğimi düşünmedim.
DEVLETLER KORKUYA KAPILDI
Dünyada, insanlardan önce devletler bu korkuya kapıldı. Ne ilaç ne aşı olmayınca ne yapacaklarını bilemediler. Tek çareyi hastalığın bulaşıcı özelliğinin önünü kesmekte, insanları eve kapatmakta buldular. Birkaç hafta sürecek olsa evlere kapanmak belki iyi tedbir olabilirdi ama uzun sürerse ne gibi ekonomik sorunlara yol açacağını ihmal ettiler. İnsanları hem sağlık hem de ekonomik yönden yaşatmak gerekiyor. Dünya liderleri işyerlerini kapattıktan kısa bir süre sonra ekonomik yönden olumsuz etkilerin farkına vardılar. Bu defa da işyerlerini açıp normal hayata dönmenin çabası içindeler. Ama şu var ki, insanlar eve kapansa da dışarı çıksa da Korona salgını hız kesmiyor ve aynı şekilde devam ediyor.
Bu durumda ne yapmak gerekiyor? Bana göre;
Herkes maskesini takacak, işine bakacak. Hayat devam etmek zorunda olduğuna göre biz de bu virüsle yaşamak zorundayız.
Ben Korona’yı yendim. Hem de 65 yaş sınırında yendim. Başınıza gelirse korkmayın, siz de yeneceksiniz. “Korona” demek “Ölüm” demek değildir.
Sedat ÜRETEN/Gazeteci
www.kentekrani.com 15 Temmuz 2020