ŞİMDİ KONUŞMA ZAMANI!  

0

ŞİMDİ KONUŞMA ZAMANI!  

6 Şubat 2023 saat 04.17’de meydana gelen ve 11 ili etkileyen deprem, Türkiye’deki idari yapılanmanın yetersizliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Artık var olan idari yapılanma ile sorunların çözümünün yeterli olmayacağı açıkça ortaya çıktı. Bu noktada yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğu kesin.  Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kısaca ‘Başkanlık Sistemi’nin merkezileşmeye ve otoriterleşmeye yönelik bir ortam hazırladığı da net bir şekilde belirdi.

1960’lardan bu yana istenilen, özenilen bu idari yapılanma (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi) 16 Nisan 2017 referandumuyla kabul edildi ve 9 Temmuz 2018 tarihinde -yani 58 yıl sonra – uygulamaya geçildi. Ancak karar verici mekanizmanın tek adama bağlı olması, aşırı bir merkezileşmeye yol açtı. Bu aşırı merkezileşme Türkiye’de 150 yıldır eksik de olsa uygulanan yerel yönetimleri de kısmen etkisizleştirdi.  Alınan kararlarla yerel yönetimlerin hareket alanı kısıtlandı. Yerel yönetimler daha edilgin hale geldi. Deprem, merkezi yapılanmanın işlevsiz, yetersiz olduğunu gözler önüne açıkça serdi.

Türkiye gibi genç nüfusun olduğu, farklı kimliklerin bir arada bulunduğu, nüfus hareketliliğinin yüksek olduğu bir toplumda giydirilen “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin artık bu bedene dar geldiği bir kez daha görüldü. Bu durum depremle görünür hale geldiyse de aslında yaşanılan ekonomik kriz de bunun göstergelerinden biriydi.

Bu nedenle sadece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine karşı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi savunmak yetmez. Aynı zamanda merkezi hükümetin idari yapılanmadaki, kararların alınmasındaki ağırlığına karşı da yerel yönetimlerin güçlendirilmesi zorunluluğu açıktır.

Örneğin “Eyalet Yönetimi” bir model olarak alınabilir. Daha önce Cumhurbaşkanı Kenan Evren’e sunulan bu model, Turgut Özal tarafından da bu model dile getirilmişti. Öyle görünüyor ki, idari yapılanmada yerelleşmenin nasıl olması gerektiği önemli bir çözümü barındırıyor bünyesinde. Bugün için buna ihtiyacımız olduğu da gün gibi aşikâr. Çoğulcu bir tartışma etrafında ‘Eyalet Yönetimi Modeli’ yeniden ele alınmalı ve işlevselleştirilmelidir.

Bu tartışmanın zeminin zor olduğunun farkındayım. Osmanlı imparatorluğunun bölünmesi ve parçalanması ulus devletlerin ortaya çıkmasının yarattığı korkuların etkisinin farklı siyasal akımlarda devam ettiğinin de ayırdındayım. Burada önemli olan, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına yeni bir yapılanma ile nasıl gidebiliriz ve mevcut sorunlarımızı uzlaşma içinde nasıl çözebiliriz, sorularının çengelini açmaktır. Bu temelde ilerlemektir.  Damgalamadan, etiketlemeden, ön yargılardan uzak kalmaya çalışarak…

Yerel dinamiklerin ortaya konması, aslında yerelde yaşayan insanların ve temsilcilerinin söz ve kararlarının merkezce dikkate alınmasıdır. Çevreden merkeze bir yönetimdir bu. Bir başka deyişle, demokrasinin dışlayıcı değil, kapsayıcı ilkesini içerir. Dayatmacı değil, uzlaşmacı bir anlayışın sergilenmesidir bu. Her yurttaşın yaşadığı yerde kendisi ile ilgili gelecek hakkında karar alabilmesidir ya da yerinden yönetimdir. Alınan kararlarda kendisinin de sorumlu tutulmasıdır. Böylece merkez ile yerel yönetimler arasında etkileşim sonucu yeni bir sinerji doğabilir.

Burada sorulması gereken birkaç soru var: Yerelde nasıl örgütlenmek gerekir? Var olan örgütlenme yerine idari yapı yeniden nasıl düzenlenmelidir? Kaynak bölüşümü nasıl olmalıdır? Vb. konular etraflıca konuşulmalıdır. Bu meseleler idari hukukçular kadar, siyaset bilimcilerin, sosyologların, yerel toplumsal dinamiklerin, politikacıların, meslek örgütlerinin, yereldeki yurttaşların vereceği kararlardır. Çokça eleştirilen “tepeden inmeci bakıştan” artık vazgeçilmelidir. Sözün özü, demokrasinin yatay düzlemde yaygınlaşması bir zorunluluktur. Hantal, işlevsizliğini yitirmiş merkeziyetçi idari yapılardan kurtulmak bir gerekliliktir! Siyaset sorunlara çözüm bulmaktır. Sorunlar üzerine fikirler ortaya koyabilmektir. Öyleyse şimdi konuşma zamanı!

Kemal ASLAN/Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi

Kemal ASLAN/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 13 Mart 2023