BİR KURNAZIN HAZİN SONU…
Hepimizin bildiği gibi Titanik, döneminin en muhteşem yolcu gemisidir.
Otoritelerce asla batmayacağı düşünülmektedir. Öyle ki batarken bile eğlence devam etmektedir.
15 Nisan 1912’de Atlas Okyanusu’nda bir buz dağına çarpması sonu olmuş, ikibin beşyüz yolcusundan sadece bin beşyüz’ü kurtulmuştur.
Bu yazı, asrın felaketi sayılan deniz kazasından kurtulan tek Japon olan Masabumi Hosono’nun hikayesidir.
Masabumi Hosono ülkesine döndüğünde diğer insanlarla birlikte ölmediği için korkak ilan edilir ve aşağılanır:
Önce çocukların ve kadınların filikalara binmesi gerekirken tüm ikazlara rağmen filikaya atlamış, hayatta kalmayı başarmıştır.
Suçu ağırdır…
Egoistlik yapıp kurnazca yaşama tutunmuştur.
Başka birinin hayatını çaldığını düşünen Japon halkı, dönüşünü utançla karşılar ve ona bir mahkum muamelesi yapar.
Ve Hosono Masabumi geri kalan yaşamında inzivaya çekilerek mahkumiyetini tamamlar.
Gerçekten dünyada ahlaki değerleri en yüksek, en saygılı, en çalışkan, yasalara ve geleneklere en bağlı ülkesini kıskanarak yazmaya çalışıyorum.
Olumsuz bir durumla karşılaştığımızda hep, ”nüfusunun %99’u müslüman olan bir ülke” diye başlarız söze.
Çok hassas bir konudur inançlarımız. Yaratanla aramızdadır, dokunulmazlığı vardır ve gizlidir.
Açıklanmaya zorlanamaz, çıkarlar için asla kullanılamaz.
Halkının neredeyse tamamı Şintoizm ve budizm inancı içinde olan bu ülkeye ve insanına saygı duyuyorum.
Yasalarda suç sayılmayan bir eylemin nasıl cezalandırıldığını okumak şaşkınlığımı artırıyor.
Dünyaya ve güzel ülkeme bakınca utanç kavramı ruhuma ve bedenime çok zarar veriyor.
Hosomo sadece bir filikaya atlamıştı. Belki bir kişinin kurtulmasını engellemişti.
Şimdi…
Kırk bine dayanan insan kayıplarımızın acısı çok taze iken bizim Hosomola’rımızı gören, duyan var mı?
Kimlerini yüreğimizde, kimilerini de güya yasalar karşısında mahkum edeceğiz.
Ya da hangi sorumlu inzivaya çekilecek!
Canlarımızı, canparelerimizi toprağa verirken bildiğimiz suçluları nereye konumlandıracağız.
Ömrümüz, suç ve ceza kavramı içinde sonuçları görmeye yetecek mi?
Ne güzel olurdu, suçluları önce geleneklerimizle, sonra da yasalarımızda cezalandırabilseydik.
Ne yazık ki; ne toplumsal bir geleneğimiz, ne de evrensel bir hukuk anlayışımız var.
Unutmamamız gereken her şeyi çok çabuk unutuyoruz.
Acılarımız ve gözyaşlarımız çok kısa vadeli.
Kimsenin aklında örneklerine bakarak ders çıkarmak yok!
Hukuk sadece kağıt üzerinde var.
Kısaca yasa var, hukuk yok!…
Çok bir umut da yok.
Son söz Şirazi’den olsun:
Ders alınmazsa, her hata bir sonrakinin virüsü olur.
Saygı sevgi ve inançla,
Kemal YALNIZ/İktisatçı
Kemal YALNIZ/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 19 Şubat 2023