23 Ağustos; tarihteki ilk başarılı köle ayaklanmasının yıldönümü;ayrıca, ‘Uluslararası Köle Ticaretinin Anılması ve Köleliğin Kaldırılması Günü’
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünce (UNESCO) 1998’de Haiti’deki ayaklanmanın yıl dönümü olan 23 Ağustos, “Uluslararası Köle Ticaretinin Anılması ve Köleliğin Kaldırılması Günü” ilan edildi.
1791’de 22 Ağustos’u 23 Ağustos’a bağlayan gece, eski adı “Saint-Domingue” olan ve bugün Haiti ve Dominik Cumhuriyetleri arasında paylaşılan Ada’da gerçekleşen ayaklanma, “tarihteki ilk başarılı köle ayaklanması” olarak kayıtlara geçti.
“Haiti devrimi” olarak anılan bu süreçte, Fransız sömürge yönetimine karşı ayaklanan Afrika asıllı köleler 5 yıl süren silahlı mücadelelerin sonunda köleliği resmen kaldırdı.
Coğrafi keşiflerin ardından başlayan sömürgecilik süreciyle 16. ve 19. yüzyıllar arasında geniş alanlara yayılan köle ticareti yaklaşık 30 milyon Afrikalıyı etkiledi.
400 yıllık dönemde topraklarından koparılan Afrikalı köleler, Atlantik Okyanusu ve Hint Okyanusu üzerinden Avrupa ve Amerika’ya taşındı.
İspanya, Portekiz, Hollanda, İngiltere ve Fransa, köle ticaretinin önde gelen Avrupa ülkeleriydi.
İnsanların, köleleştirilerek özgürlüklerinden mahrum bırakılmasının yanı sıra ırkçı fikirlerin yayılmasına da yol açan kölelik 19. yüzyıldan itibaren yasaklandı.
Modern kölelik
Dünyanın bazı bölgelerinde geleneksel anlamda kölelik uygulamaları nadir de olsa devam ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM), bugün hala Morintanya, Mali ve Nijer’de azınlıkların geleneksel anlamda köleliğe maruz kaldığını bildirdi.
Geleneksel kölelik hemen hemen her ülkede yasaklansa da küresel sistemdeki fırsat eşitsizliği, klasik anlamda yasaklanan köleliğin farklı formlar halinde devam etmesine yol açtı.
Bugün tehdit, şiddet, zorlama, hile ve gücün kötüye kullanılması gibi nedenlerle istismar edildikleri duruma karşı koyamayan ve mevcut durumlarını sürdüren yetişkin “modern kölelerin” sayısı 40 milyonu aştı.
Hukuki olarak bir karşılığı olmasa da “modern kölelik” terimi, zorla çalıştırma, zorla evlendirilme ve insan ticareti gibi uygulamaları tanımlamak için kullanılıyor.
Hindistan, Çin, Pakistan, Kuzey Kore, Nijerya, Endonezya, Kongo, modern köle olarak tanımlanabilecek kişilerin sayısının yüksek olduğu başlıca ülkeler arasında yer alıyor.
Modern dünyanın “köleleri” çocuk işçiler
Modern köleliğe maruz kalanların yüzde 70’ten fazlasının kadınlar ve kız çocukları olduğu belirtiliyor.
Bugün modern köleliğin en kötü ve acımasız çağdaş formlarından birini oluşturan çocuk işçiliği, dünya genelinde artmaya devam ediyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve BM Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) raporlarına göre, dünya genelinde 5-17 yaş aralığında 160 milyondan fazla çocuk işçi bulunuyor. Bunlardan yaklaşık 80 milyonu ise modern kölelik olarak sayılacak tehlikeli şartlarda çalıştırılıyor.
Sahra altı Afrika yüzde 23,9 ile dünyanın çocuk işçi oranı en yüksek bölgesi konumunda. Bu oran Asya, Orta Doğu, Amerika ve Avrupa’da yüzde 4 ila 6 arasında değişiyor.
Genelde aileleri maddi sıkıntı yaşadığı için iş ortamına itilen çocuklar, cinsel ve ekonomik sömürüye maruz kalıyor.
Artan çatışmalar ve savaşlar nedeniyle yerinden edilen göçmen çocuklar, en çok risk altında olan gruplar arasında yer alıyor.
Dünya genelinde yaklaşık 30 milyon göçmen çocuk, insan ticareti ve cinsel kölelik tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.
Çocuk işçi sayısının bu yılın sonuna kadar 170 milyona yaklaşacağı tahmin ediliyor.