Cengiz ERDİL; ÇANAKKALE’DEKİ ZİRVENİN ZIRVALIĞI

20 Nisan 2025

Çevre cinayetlerinin ana mekanı neresi? derseniz; bendeniz ‘Çanakkale’ derim. Cinayetlerin zirve yaptı Marmara ve Ege’nin kadim bekçisi bu topraklar, geçtiğimiz günlerde Su Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. Çanakkaleliler başta Kazdağları olmak üzere, yöredeki çevre sorunlarının ele alınacağı zirveden elbette memnuniyet duydular.

Öyle ya; maden şirketlerinin en fazla arama ve işletme ruhsatı aldığı yörelerimizin başında geliyor Çanakkale. Kazdağları adeta delik deşik edilip ormanları yok edilirken, jeotermal santrallerinin yeraltı sularını tüketirken, yöredeki doğal su kaynaklarının azalması acaba başka hangi nedenlere bağlanacaktı?

Eko-turizm adı altında sahil ve dağ yamaçlarının talanı, denizde musilaj, domatesi ve peyniriyle ünlü yörede tarım alanlarının mum gibi erimesi, çiftçi sayısının her geçen yıl azalması gibi daha onlarca sorunu vardı bu bölgenin.

Çevreye sahip çıkılması deyince; öncelik su varlıklarının korunmasıdır değil mi?

Ancak zirvenin zırvaya dönüşmesi için birileri ellerinden geleni ardına koymamışlar, vahşi madencilikle anılan şirketler bu zirvenin sponsoru olmuşlar.

Çanakkale belediyesi de bu toplantıya katılmaktan son anda vazgeçti. Belediye Başkanı Muharrem Erkek, bölgenin çevre sorunlarıyla ilgili değerli tespitlerin yapıldığı raporlar olduğunu, ancak zirvenin sponsorları nedeniyle toplantıya katılmaktan vazgeçtiğini belirtiyordu.

DOĞAYA SAHİP ÇIKAN BİR KADINA YAPILANLAR

Her ne olursa olsun; bu zirvede sesini duyurmak isteyen Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan’ın başına gelenler ibretlikti. Farklı sesler duyulmasının istenmediği ülkemizde su zirvesinde de aynı manzara vardı. Süheyla Doğan itilip kakılarak konuşması engellendi.

Zirvenin yapıldığı otelin önünde basın açıklaması yapan Doğan, “Bu şirketler ekosistemi yok ediyor. Kirli paralarıyla suyu koruyamazsınız” diyordu.

Güçlü kadınların sesinin kısılamayacağını gösteren Süheyla Doğan, şöyle konuşuyordu; “TÜMAD’ın, Alamos’un, Cengiz’in yüzbinlerce ağacımızı gözümüzün önünde katletmesi sonucunda orman ekosistemlerimiz yok edildi. Lapseki’de cehennem çukurları açıldı. Çan’ın Kocabaş Çayı Cengiz’e tahsis edildi. Hacıbekirler Göletleri Cengiz’in emri için projelendirildi. Su toplama alanları, köylülerin içme suyu kaynakları yok edildi. Su toplayan dereler proje alanları içerisinde kaldı. Köylülerimizin geçimlik kaynağı olan tarlalarına kamulaştırma kararları ile cebren el konuldu. Meralar, Valilik kararları ile şirketlere verildi.”