Maden işletme ruhsatları ve aralamaları, ağaç katliamı dedikçe ilk aklımıza gelen Kazdağları oluyor. Gözden kaçan bir dağ silsilesi daha var; Beşparmak dağları, tarih boyunca bilinen adıyla Latmos…
Bodrum yolcuları Söke Ovasını geride bıraktıklarında Bafa Gölüyle karşılaşırlar, işte Latmos bu gölden itibaren yükselir, Aydın ve Muğla illerimiz arasında adeta bir doğal sınır oluşturur.
Kazdağları nasıl eski zamanların tanrılar dağıysa Latmos da antik çağlardan beri bir yerleşim alanıydı. Kaderine terkedilen Heraklia antik kentin kalıntıları buradadır, az ilerisinde Labranda vardır, ünlü Efes de pek uzak sayılmaz.

“Aynı ırmakta iki kez yıkanılmaz” diyen diyalektiğin öncüsü Heraklitos, Latmos yamaçlarındaki bir köydendir. Felsefe tarihçileri, Heraklitos’u felsefenin ve bilimin köşe taşına koyarlar.
Latmos fıstık çamlarıyla kaplıdır, bazı yerlerde kayaları Kapadokya’ya benzetebilirsiniz, doğa bir heykeltraş gibi kayaları oymuştur.
Bölgeyi gezen bir gezgin şöyle yazmış; “Tam bir jeolojik park niteliği taşıyan bu alanın neden bir koruma statüsüne sahip olmadığını düşünürsünüz. Oysa ki; bugün Amerika’nın en prestijli milli parklarından biri olan Arches Milli Parkı benzer jeolojik formasyonları sebebi ile korunmaktadır.”

LATMOS ARTIK BİR MADEN SAHASIDIR
Latmos’un diyalektiğinde günümüzde akıp giden bir kamyon trafiği var.
Latmos yani Beşparmak Dağları, uzun süredir maden ve taş ocakları tarafından tahrip ediliyor. Özellikle kuvars ve feldspat madenleri için faaliyetler doğal alanın her noktasına yayılmış durumda. Bunun yanında bazı noktalarında linyit ve uranyum için de girişimler bulunuyor. Yöre halkı hukuk mücadelesini sürdürüyor ama hem yerel mahkeme hem Danıştay madenlere onay verdi.

Oysa; olağanüstü kayalıklarıyla zaten koruma altında olması gereken Latmos’da Karya uygarlığına benzen kaya mezarları, 8 bin yıllık kaya resimleri var. Yöreyi meraklıları ve doğa yürüyüşçüleri biliyor desek yeridir. Uzmanlara göre, burada kaba ve çağdışı madencilik uygulamalarından vazgeçilmeli, yerüstü kazılarına son verilip galeri madenciliğine geçilmesi zorunlu. Ayrıca dağ silsilesinde geri dönülmez tahribat yaratan maden ocakları yerine sürdürülebilir ekoturizm projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor.
Cengiz Erdil