1995 yılında Dicle Barajı’nın yapımı tamamlanmış, Diyarbakır’ın Eğil ilçesinin bir kısmı sular altında kalmaya başlamıştı. İçişleri Bakanlığı’ndan ilçe kaymakamlığına gelen bir yazıyla bölgede bulunan iki kabrin tespiti için MİT koordinesinde gizli bir operasyon yapıldı. Mezardan iki peygamber çıktı
Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde, 1995 yılına ait gizli bir operasyon, bölge halkını derinden etkileyen bir olayın yaşanmasına neden oldu. 14 Eylül 1995 tarihinde, Eğil’in ana caddesinde bulunan dükkânlardan birer birer insanlar dışarı çıkmaya başladı. Salavat ve tekbir seslerinin duyulduğu o anlarda, caddede sessizce ilerleyen bir konvoy dikkatleri üzerine çekti. Konvoyda, resmi araçların yanı sıra bir pikap yer alıyordu ve pikabın arkasındaki tabutun üzerinde “Ankebut Suresi” yazılı yeşil bir örtü bulunuyordu. Bu tabut, halk arasında peygamber kabirleri olarak bilinen bir mezarlık alanından çıkarılan naaşı taşıyordu.
MİT KOORDİNESİNDE GİZLİ OPERASYON
1995 yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik ve içişleri konusundaki en üst düzey yetkilileri, Eğil’deki peygamber mezarlarının açılması için özel bir operasyon başlatmıştı. Refah-Yol hükümeti döneminde, İçişleri Bakanlığı’ndan gelen talimatla, Diyarbakır’daki yerel yetkililere gönderilen yazıda, “Bu bölgede 2800 yıl boyunca iki hak peygamberin yattığı bilinmektedir. Mezarlardan herhangi bir kalıntı çıkmazsa, halka bilgi verilmeden işlemler tamamlanmalıdır. Ancak, somut beden kalıntıları çıkarsa, bunlar yeni bir alana nakledilecektir” denildi. Sanat Tarihçi Talha Uğurluel yayınladığı YouTube videosunda bu operasyonun MİT tarafından koordine edildiğini iddia etti.
Kaymakam Selim Çapar, Eğil’deki bu gizli operasyona liderlik etmek üzere bir ekip oluşturdu. Ekip, kaymakamlık personelinden, müftülük görevlilerinden ve din adamlarından oluşuyordu. Ekip üyeleri, bu kazıyı gerçekleştirmek için gerekli ön hazırlıkları yaparak, özel bir yeminle kimseye bilgi vermeyeceklerine dair söz verdiler.
13 Eylül 1995’te, özel harekât polisi ile birlikte yola çıkan ekip, ilk olarak Hz. Elyesa’nın türbesine ulaştı. Burada, türbe görevlisi ikna edilerek kazı yapılmaya başlandı. Yöredeki halkın, bu mezara büyük saygı duyduğu ve mezarın kapanması durumunda dini inançlarının sarsılmasından endişe ettiği belirtildi.
Ekip, mezarda yaptığı kazılar sonucunda, 2850 yıl boyunca mükemmel bir şekilde korunmuş bir naaşla karşılaştı. Naaş, adeta birkaç saat önce vefat etmiş gibi taze ve sağlam bir şekilde bulundu. Ayrıca, mezarın içinde bulunan antik kefende dahi hiçbir leke bulunmamıştı. Ekip üyeleri, gözyaşları içinde naaşı yeni tabuta koyarak, Ziyaret Tepesi’ne doğru hareket etti.
Tabut, Eğil’in merkezinden geçerken, halkın dikkatini çekti ve insanlar yavaşça caddelere döküldü. İnsanlar, tabutun ardından dua ederek ve gözyaşı dökerek son yolculuğuna uğurladılar. Ziyaret Tepesi’ne ulaşan konvoy, burada Peygamber’in naaşını yeni mezarına defnetmek için gerekli işlemleri yaptı. Cenaze namazı, özel harekât polislerinin güvenlik önlemleri altında bir düzine devlet yetkilisi tarafından kılındı.
Bu gizli operasyon, devletin bölgedeki manevi değerlere ne kadar özen gösterdiğini ve halkın dini inançlarının korunmasına yönelik hassasiyetini ortaya koydu. Eğil’deki peygamber kabirlerinin açılması, hem tarihsel hem de dini açıdan büyük bir öneme sahipti ve bu olay, yıllar boyunca bölge halkının hafızasında derin izler bıraktı.
Haber: Sözcü