GEL VE GÖR…

0

GEL VE GÖR…

Yeni yıla büyük bir facia yaşamadan girmek bize yakışmazdı! Dünya tarihindeki otel yangını facialarında ilk sıralara yükseliverdik. Ölümün her türüne, facianın her türlüsüne alışmış bu topraklar, bu kez Bolu Dağlarından gelen haberle sarsıldı. Bembeyaz karlara simsiyah ateş ve duman lekesinin düşeceği yer kayak merkezi Kartalkaya idi.

Sömestre tatilinde çocuk cıvıltılarıyla dolu dağ zirvesine ölümün en berbatı; ateş yağmuru düştü. Adeta bir çıra gibi inşa edildiği ortaya çıkan otel cayır cayır yandı. Kar yorgunu çocukların üzerini alevler örttü.

Ne zaman bir yangın faciasıyla karşılaşsak; nedense aklıma Sovyet Yönetmen Elem Klimov’un ‘Gel ve Gör’ adlı filmi gelir. İkinci Dünya Savaşı yıllarını anlatan filmde; Nazilerin alev salan ateş arabalarıyla yaptıkları katliamları anlatan sahneler çok etkileyicidir.

Gel gör ki; ateş vampirinin baskın yaptığı otel distopik bir filmin kareleri gibi yanıp giderken; çoğu yönetmenin aklına gelmez iç parçalayıcı sahnelerin mekanı oluyordu.

Gel gör ki; her felaket sonrası manzara yine aynı… Heybesinde turpun büyüğünü yani sorumluluğu taşıyan AKP iktidarı ve yandaşları topu CHP’li belediyeye atma çabasına girdiler. Gel gör ki; dağın başına gökdelen gibi inşa edilen oteldeki facianın çıkış biçiminde, ne de sonrasında sorumluluğu üzerine alan yok. Denetim sizdeydi, bizdeydi, itfaiye vardı, yoktu. Uzayıp gider bu liste.

Suçlu listesi ise devletten yurttaşa kadar çok kabarık; inşadan işletmeye kadar planlama ve denetim yetkisini har vurup har savuran merkezi ve yerel yönetimler ne kadar suçluysa, yaşadığı, oturduğu veya ziyarete gittiği yerin aksaklıklarını, sorunlarını sorgulamayan yurttaş da o kadar suçlu.

Faciadan kıl payı kurtulanlardan öğrendiğimize göre, zaten inşasında yanıcı maddelerin kullanıldığı anlaşılan otelde, ne bir yangın alarmı ne de yağmurlama sistemi olmadığı ortaya çıkıyor.

Turizm Bakanı otelde 2021 ve 2024 yıllarında iki kez denetim yapıldığını söylüyor. Denetim kitabına uygun yapılsaydı, böyle bir facia meydana gelir miydi?

UZMAN NE DİYOR?

Burada kent sorunlarına kafa patlatan İş Güvenliği uzmanı Dr. Mühendis Suat Sarı’ya kulak vermek lazım. Suat Sarı gönderdiği e-postada şunlara dikkat çekiyor.

-Bu kapasitedeki otellerde çift yangın merdiveni olmalı

-Tüm otel ve koridorlar ile mutfaklar; Yangın su söndürmeli alarm sensörleri ile teçhiz edilmeli.

-Otelin afet birimi olmalı. Periyodik yangın eğitimi almalı ve tatbikat yapmalı

-Oteller bölgesinde tam teçhizatlı itfaiye birimi kurulmalı.

-Otelin önü itfaiye müdahale kolaylığı için özel araç parkları ile dolmamalı

-Bakanlık iskan ve ruhsat verirken uluslararası yangın güvenliği denetimlerini yapmalı

-Mutfak bacaları kurum birikme riskine karşı 6 ayda bir temizlenmeli

-Dış yüzey kaplaması ahşap, çatı kaplaması yanıcı madde ile yapılmamalı

Suat Sarı ekliyor; “ Almanya -İsviçre-Fransa kayak merkezlerinde yangın güvenliği denetimi her yıl yapılır. Sigorta kuruluşları bu kontrollerin yapılmadığı otelleri sigorta etmez. Peki; bu oteli kim nasıl sigorta etti?”

Soruşturma acaba bu bilgiler ışığında yürütülecek mi?

Göreceğiz…

Cengiz ERDİL/Gazeteci

CengizERDİL/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 26 Ocak 2025