İlkokulda teneffüse çıkan çocukların çılgınca coşkusu şimdi bu yaşımızda olsa… Derste uyuklamak üzereyken zil sesiyle bahçeye deli gibi koşmak şimdi ne kadar inanılmaz geliyor. Yeni aldığın ayakkabıyı baş ucuna koyup uyumak? Ayak ramazan pidesi kadar olmuş zaten.
Büyüdükçe o coşkunluk düzeyi ters orantılı olarak düşüyor da, yaşamdaki küçük iç kıpırtılarımızı da bitirdiler. Doğal akışta kış günü tam kar yağarken birileri de başlar, ahhh fakirler ne yapacak? Beş dakika heyecanlanmaya fırsat vermezler.
Yılbaşı geldi çattı, kimileri caddelerde ışıklarla süslemeler yapıyor, allı pullu geyik resimleri, ağaçlarda renkli ışıklar… Daha ışıltıyı hissetmeden dış ses, “Gazze’deki çocuklar” diyor. Sanki duyarsızız. Birileri istismara uğrayan çocuklar için haykırırken ağzını bıçak açmayanlar, yılbaşı arifesinde “Ama Gazze’deki çocuklar” diye başlıyor.
Tamam vazgeçtik. Düzensiz birlikler halinde depresyonun dibinde debeleniyoruz. Yine de evde pisicanımız varsa ne âlâ; içimizi ısıtır, eğlendirir bari diyelim. Uyduruk da bir çiçeği temsili olarak süsleyip yılbaşı ağacı yaparız. Bitmedi…
O zaman da tüylünün insafına kaldığımız durum oluşuyor.
Tutucu kedi.
Kedi milleti meraklıdır. Onun radarına giren her şey bu merak fiilinden nasibini alır. Bazı atalarımız boşuna “kediyi merak öldürür” dememişler. Eh, yılbaşı ağacı ve süsleri de bu eylemden eksik kalmayacaktır. Doğası gereğidir, dayanağı olan saldırılardır.
Tıpkı sizin o çocuksu heyecanlarınızı bir anda bitirenler gibi bu tüylüler de ışıl ışıl, rengarenk süslerin düşmanıdır. Kendisine -ya da kendilerine- oynasınlar diye yapıldığına dair duyum almışlardır âdeta.
Videoları sosyal medyada bolca yer alıyor. Kediler süslü ağaçlara doğru koşup, deli gibi tepeye doğru hamle ediyor, sonra ağaçla birlikte devriliyorlar. Eğer keyifli bir anda ona da pamuk sakal, kırmızı kukuleta taktıysanız ormanda salınan Noel Tarzanı gibi yere doğru uçacaktır.
Ağacı devirmek, toplarını ısırmak, süsleri sökmek oyuna dahil görünüyor ama acaba başka bir hinlik durumu olabilir mi?
Bu tüylüler yılbaşı kutlamalarına karşı olabilirler mi? “Yılbaşı kutlamak bizim geleneğimizde yok” diyen kedi, köktenci kedi hareketinin neferi midir? Ağacı devirip, kendi oyuncağını, kukuletasını paralayıp giderken yeni yıl kimin umurunda mı demektedir?
Belki kimisi cool takılıyor. Ağaca arkasını dönüp yerine gidip yatıyor. Aslında İstanbul bitirimi gibi bir ruh taşıyor olsa da külhanlık sergilemeyen, yerine göre duygusal, sevgi dolu bir kibarcık. Ama asabiyet için bir tetikleme durumu olursa ne olacağı belli olmaz. Yakarsa dünyayı kediler yakar diye ajitasyon çekmeyeyim.
Artık her ne ise, patisi dert görmesin deyip sineye çekmek en iyisidir. Yeni yılda da, sonraki yeni yılda da öyle olacaktır. Pisiciklerinize bol bol sarılın, okşayın, sevin, muhabbetiniz bol olsun. Mutlu yıllar.
Füsun ALTINOK
Önceki Bölüm
https://www.kentekrani.com/2024/12/21/kediname-51-tuylu-manifesti/?amp=1