TARABYA İLE KİREÇBURNU VAPUR İSKELELERİ
(Boğaziçi’nin Kaybolan Değerlerinden İki Mücevher)
1960’larda Şehir Hatları’nın Boğaziçi’nin bazı semtlerine yapılan vapur seferleri yolcu azlığından dolayı iptal edildiğinden Tarabya ve Kireçburnu Vapur İskeleleri bulundukları konumlardan kaldırılmıştı.
Kireçburnu İskelesi konumu nedeniyle Poyraz ve Karayele karşı korunaksız idi. Vapurların yanaşmalarında sert havalarda sorunlar yaşanırdı. Ancak Boğaz vapurlarının eski deneyimli kaptanları hava durumlarını, rüzgârları, denizdeki ters akıntı ve anaforları çok iyi bilirler, her türlü koşulda vapurları ustaca manevralarla iskeleye yanaştırıp kaldırır, yolcuları güvenle iskeleden iskeleye taşırlardı…
Toprak – arsa tapuları İBB’ne ait olması gereken bu tarihî iskelelerin yerlerinde günümüzde ne yazık ki yeller esiyor. İsterseniz şimdi bu eskiden var olan iskelelerin tam olarak konumlarını belirlemeye çalışalım…
Tarabya Vapur İskelesi’nin son konumu günümüzde Büyük Tarabya Oteli’nin önüne gelirken Tarabya Koyu’nun kuzey ağzına yakın bir mevkide, günümüzdeki “Tarabya İskele” tabelasını taşıyan otobüs durağının önünde idi…İskelenin bulunduğu yer İBB İsPark Tekneparkı (Marinası) içinde kalıyor…
Kireçburnu Vapur İskelesi’nin konumu Kefeliköy Suyu Çeşmesi’nin bulunduğu yerin önlerinde, Büyükdere – Çayırbaşı Kavşağı’na yakın sahilde bulunuyordu. İskelenin 1960’larda çekilmiş siyah beyaz fotoğraflarında arka planda görülen kuleli ahşap köşk günümüzde Kireçburnu-Büyükdere arasındaki Boğaz Sahil Yolu Haydar Aliyev Caddesi’nin kara tarafında bulunuyor…İskele İBB tarafından kaldırılarak yerine Sahil Parkı yapılmıştı…
YENİKÖY İSKELESİ’NDEN BÜYÜKDERE İSKELESİ’NE KADAR YOK OLAN İSKELELER
(Eser Tutel Ağabeyimin sözleriyle)
“Boğaziçi’nin en önemli iskelelerinden biri de Yeniköy iskelesi idi, Şirket-i Hayriye zamanında aktarmalar hep bu iskeleden yapılırdı. Köprü’deki, hatta öteki iskelelerde iskele görevlisi sürme kapıyı açarken binenlerin şaşırmamaları için en yüksek sesiyle bağırarak onları uyarırdı: “Aktarmalar Yeniköy’deeen!” diye…
Boğaz postasını yapan vapur Rumeli kıyısı boyunca iskelelere uğraya uğraya yukarı çıkarken, Kanlıca, Çubuklu, Paşabahçe, Beykoz ve Kavaklar gibi Anadolu yakası iskelelerine çıkacak yolcular Yeniköy’de iner, kendilerini karşı kıyıya götürecek vapuru beklerlerdi. Aktarmalar için sanıyorum, yolculardan fiyat farkı alınmazdı. Vapur hemen gelirse ne âlâ; ama bazen gecikir, o zaman da yolcular sabırsızlanarak söylenmeye başlarlardı. Sanıyorum, 50’li yıllarda eskiden beri uygulanagelen bu aktarma sisteminden vazgeçildi, böylece iskele üzerindeki o tatsız beklemelere de son verildi.
Evet, Tarabya ve Kireçburnu… Bu iki iskeleye de 1960’lı yıllardan sonra vapur uğramaz oldu. Tarabya iskelesi, yanı başında kale gibi yükselen Büyük Tarabya Oteli’nin plajı haline getirildi; yolcu çıkış mahalli, birkaç yıl daha yaygısını yere, tahtaların üzerine yayıp güneşlenen hanımlara, beylere hizmet etti. Sonra, o şirin iskele de kendini sökücülerin ellerinden kurtaramadı; tıpkı, bir sonraki, Boğaz’ın belki de en sert iklimli semti olarak bilinen Kireçburnu’ndaki kardeşi gibi…
Büyükdere İskelesi de, Arnavutköy İskelesi gibi hem var, hem yok. Eski Büyükdere İskelesi büyük, kırmızıya çalar rengiyle dikkati çeken, önü kemerli, büyük bir kagir yapıydı. Ama sahil boyunca kazıklı yol geçirilip de denizden içerde kalınca yolun önüne yeni bir iskele binası inşa edilmesi mecburiyeti doğdu. Onarılıp restore edilen eski iskele binası 1994 yılının Eylül ayında satışa çıkarıldıysa da satılamadı…”
Eski Bir Kaynakta Kireçburnu- Büyükdere civarındaki İmar Faaliyetleri hakkında bilgi:
M. Cemal BEŞKARDEŞ