Ünlü karakter Hello Kitty, bu hafta 50. yaş gününü kutladı. Özellikle Japonya’da görkemli kutlamalar yapıldı. Şerefine dünyaca ünlü markalar özel üretim ürünler piyasaya sürdüler. Öyle evcil hayvan tasması, kozmetik deyip geçmeyelim, kolyesi 27 bin lira, saati 4 bin lira. Ürünler peynir ekmek gibi de satıldı.
Nasıl doğdu?
Tam adı Kitty White. Yaratıcı şirket onun kökünün esasında bir kedi değil, küçük bir kız olduğunu açıkladı. O, İngiltere’de Londra’nın banliyölerinde doğdu ve hâlâ ailesiyle birlikte orada yaşıyor. Mimmy adında ikiz bir kızkardeşi var.
Ortaya çıkışı efsane gibi çünkü şeytanla yapılan bir anlaşma sonucu doğuyor.
Çinli bir kadın, ağız kanserinden ölmek üzere olan kızını kurtarmak için her çareye baş vuruyor. Çaresiz kadın sonunda satanistlerden medet umuyor. Şeytan’la anlaşıyor. Hikaye bu.
Pembe kurdeleli, ağzı olmayan Hello Kitty karakteri ilk defa 1975 yılında bir para cüzdanının üstünde yer aldı. Bundan sonrası inanılmaz bir yükseliş. Tam anlamıyla bir popüler kültür patlaması yaşandı.
80’li yıllarda, Hello Kitty ürünleri yalnızca çocuklara değil, genç kızlara ve yetişkinlere de hitap etmeye başlıyor. Aksesuarlar, giysiler, ev dekorasyonu gibi kategorilerde Hello Kitty, bir yaşam tarzı sembolü haline geliyor. Sağa bak, sola bak Hello Kitty. Kız çocuklarının ailelerini batırmak için her türlü eşyaya kapak yapılıyor.
Şu kullanıcı yorumunu es geçemeyeceğim. Hedef kitle küçük kız çocukları olmaktan çıkıyor, genç kızlar, delikanlılar derken sıra göğsü kıllı erkeklere kadar geliyor. Yoksa boxer’larını yaparlar mıydı? Kullanan adem, “Bugüne kadar don değil, zımpara giyiyormuşum. Kedi gibi yumuşacık.” diyor. Daha fazlasını anlatsa itiraf. com kıvamında olurdu zaten. Erkek adama yakışır mı diye düşünmeyin, arz talep oluşmuş işte.
Pokemon’lu, Power Rangers’lı çocukluk döneminden Hello Kitty’li, Pepee’li çocukluk dönemine geçiş. Gidinin Kitty’si…
Ağzı niye yok?
Hello Kitty’nin yüzünün üzerinde bir ağız bulunmaması, tuhaf bir tasarım detayı. Yaratıcılarına göre, Hello Kitty’nin ağzının olmaması, insanların onun yüzünde kendi duygularını yansıtabileceği düşüncesinden kaynaklı. Mutlu bir anınızda ona bakarak sevinebilir, üzüntülü olduğunuzda aynı Kitty size melankolik görünebilir. Yani o sizin yansımanız oluyor. Bak sen…
Elin ağızsız kedisinden Mona Lisa çıkarır bu çakal üreticiler.
Sanrio’nun bu markası, yıllar içinde milyarlarca dolarlık rakamlara ulaştı. Oyuncaklardan kıyafetlere, kırtasiye malzemelerinden elektronik cihazlara kadar geniş bir ürün yelpazesi var. Hello Kitty temalı restoranlar, kafeler, uçaklar ve hatta hastaneler bulunuyor. Birçok ünlü, hatta sanatçı Hello Kitty ile işbirliği yaparak popüler kültürün meyvasını yiyor. Böylece pop art yapıtlarda yer alıyor, müzelerde bile sergileniyor. Dijital dünyada bilgisayar oyunlarında yer alıyor. Tv şovları da eksik kalmıyor tabii. Hasılı bu beş elma boyunda, üç elma ağırlığındaki kahramanın global pazarda geniş bir kitlesi var.
Bu mükemmel pazarlama stratejisiyle 20 yıl önce 5-6 yaşında olan Hello Kitty hastası küçük kızlar, artık bugünün insan kaynakları uzmanları, iletişimcileri, vesairesi başarılı genç kadınları oldular. Hedef kitlelerini belirleyip mücevher, aksesuar, otomobil üreten, özetle parsayı toplayan hatunlar.
İş pazarlamaya gelince sınırlar kalkıyor. İnternet alışverişi için gezerken Kitty, klozet fırçasında karşınıza çıkıveriyor. Yalnız fiyatına bakınca fırçayla birlikte klozeti de veriyorlar mı acaba diye merak ediyor insan… ilahi Kitty!
O oğlan çocukları da büyüdüler ve aramızdalar. Market kasasında ödeme yapan koç gibi delikanlının pembeli, lilalı, morlu Kitty’li telefonuyla şoke olurken, kuyrukta arkamdaki elemanın telefon zili olarak Kurtlar Vadisi türküsüyle duygu salınımı yaşıyorum.
Arkamda duran şahsın, diğerinin telefon renklerini görünce “Hello topraaaam…” diyeceğini hayal ediyorum.
Medikal yardım almalıyım belki.
Füsun ALTINOK
Önceki Bölüm