Din adamlığından vatan hainliğine;  Fethullah Gülen

0

Türkiye’nin dün sabah ölüm haberini bir müjde gibi karşıladığı FETÖ terör örgütü kurucusu ve elebaşı Fethullah Gülen’in hayatı, bir din adamının her dönemin siyasal iklimine göre pozisyon alarak devletin tüm kurumlarına sızabilen bir vatan hainine dönüşmesini anlatıyor. 

Erzurum’da doğan Fethullah Gülen anılarında doğduğu kenti, yaşamını,  İslami terbiye aldığını anlatırken aslında islam devleti Osmanlı’ya  duydugu özlemi de dile getirir. Kendisini de yetiştiren imam babası için “Enderun terbiye almışçasına asil, ilim aşığı,  dinine gönülden bağlı kerim bir zattti” der.

4 yaşındayken kendisini her gece uyandıran annesinden hızla Kuran öğrenen ve bir ayda hatim yapabilen Gülen, kendi çocukluk dönemini ‘çile’ olarak anlatır. Ancak onun çilesi aslında ‘varlık içinde yokluk’ çekerek bedenini terbiye etmektir.

NURSİ’DEN ETKİLENDİ

Çocukluğunda din hocalarından ders alıp genç Cumhuriyet’in imkanlarından mahrum kalan Gülen,  tekke kültürü almasıyla övünür.

Henüz 10 yaşlarındayken Said Nursi hareketiyle tanışan Fethullah Gülen için bu hayatının dönüm noktası olur. Nursi’nin ‘İlim ve din çatışmaz, birbirinin tamamlayıcısıdır’ düşüncesi ve Cumhuriyet’in eğitim kurumlarında yer alma hedefini benimseyen Fethullah Gülen böylece gelecekte laik Cumhuriyet’e meydan okuyacak örgütünü kuracaktır.

17 yaşındayken vaizlik sınavını kazanarak Edirne’de bir camide görevlendirilen Fethullah Gülen anılarında Edirne’yi ahlaki yıkım ve fuhuş yuvası içinde bulduğunu, kendisini korumak için ‘riyazet kalkanı’ içine aldığını anlatır. Nefisini terbiye etmek olan riyazet, Gülen’in çevresini etkilemek için sıklıkla kullandığı bir anlatımdır aslında.

FETÖ’NÜN TEMELİ İZMİR’DE

1966 yılında İzmir’de Kestane Pazarı Camii’ne vaiz ve Kuran kursu müdürü olarak tayin olan Gülen için bu artık terör örgütüne dönüşecek yolun başlangıcı olur. Kendisi gibi genç olan öğrencilerle temas kurar.  Özellikle Gülen gibi komünizm karşıtı olanlar destek verir. Gülen,  bu öğrenci gençlere İzmir’de daha sonra Işık Evleri olarak anılacak barınma yerleri sağlar. 

AKSİYON YÖNLENDİRMESİ

O zamanlar hayırseverlerin ahlaklı ve  dindar nesiller yetişmesi için sağladığı Işık Evleri’nde Nursi’nin risalelerinin yanı sıra Fethullah Gülen’in nefsini terbiye ederken sınırlarını zorlayıp enerjisini nasıl aksiyona dönüştürdüğü özellikle anlatılırken gençlere bu öğüt verilir; aksiyon alın.

Gülen abartılı anlatır, kendi ağlar, müritlerini ağlatır.

Ne yazık ki Hazreti Peygamber’le dahi konuşabildiğine çevresini inandırır. 

Cemaat olarak anıldıkları 1980’lerde Nurcu hareketten kopan Fethullah Gülen, açtığı dersanelerde gençleri örgütünün amacı yolunda yönlendirir. 

12 Eylül anayasasına, Turgut Özal’lı ANAP ile AK Parti iktidarlarına destek veren Gülen,  bu dönemlerde bürokrasi, iş,  medya ve eğitim alanlarında geniş imkanlarla büyür. Yurt içi ve yurt dışında çok sayıda dershane, okul açan Gülen’in ılımlı İslam ve Türk Müslümanlığı ifadesi Bülent Ecevit’ten dahi olumlu yanıt bulur.  Kendini Kainat İmamı gören Gülen, Katolik Hiristiyanların dini lideri Papa ile de Medeniyetler İttifakı diye buluşur.

Hastalıkları bahanesiyle 1999’da ABD’ye kaçarak yerleşen Fethullah Gülen,   17-25 Aralık 2013’te Türkiye’yi sarsan yolsuzluk operasyonunun yöneticisi olarak iktidar ile karşı karşıya gelirken 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi ve kumpas davalarıyla da sürekli gündemde kalır.

Şimdi adı var kendi yoktur. 

Keşke din adamı olarak anıp rahmet okuyabilseydik.

Zeynep Nurten UZER