Kediname’de şehrin kedilerini, insanlarla birlikte ilerleyen kişisel tarihlerini, öykülerini anlatıp duruyoruz. Kimsenin tanımadığı gariban pisicanlar da oluyor, dünyaca meşhur tüylüler de. Kimi füzeyle uzaya fırlatılıp dünyaya geri dönmüş bir astronot kedi, kimi batan üç savaş gemisinde bombalamalardan kurtulmuş bir mürettebat kedi. Ki, Churchill tarafından onore edilip okşanmış, İngiliz vali tarafından konuk edilmiş. Kimi milyonlarca dolara sahip dünyanın en zengin kedisi, kiminin heykeli yapılıp yaşadığı semte konulmuş. İngiltere’de Başbakanlık binasında beş başbakanla çalışmış kadrolu kedi… Tüm bu anlatılan kahramanlar da gerçek, hikayeleri de.
Eh, bunlar olur da müzeleri olmaz mı? Ve artık bizim de İstanbul’da kedi müzelerimiz var çok şükür. Hem de iki tane. Giriş ücretsiz.
Galata ve Beşiktaş.
İstanbul’da Galata’nın daracık sokaklarındaki kedi müzesi müthiş. Ziyaretçiler müzeye girdiğinde kentin tarihi sokaklarına, kültür ve sanatla bütünleşen kedili hikayelere tanık oluyorlar. Fatih Dağlı’nın çabaları.
Diğeri, Sunay Akın ve Beşiktaş Belediyesi’nin çabalarıyla oluşmuş. Sunay Akın sadece müthiş bir anlatıcı değil, kültür sanat için inanılmaz bir koleksiyoncu ve tüm bunları halka armağan eden bir idealist. İstanbul Oyuncak Müzesi’ni gezenler bunu iyi bilirler.
Kedi müzesi deyince tüm bu öyküler ölümsüzlüğe doğru hayat buluyor. Sokakların sessiz sakini pisicanların kentin nasıl ayrılmaz parçaları olduğunu gösteriyor. Özellikle sokak kedilerine yönelen sevgi, sanatsal boyuta evriliyor.
Müzede sergiler, etkinlikler de planlanıyor. Kazancın yarısı sokak kedilerinin.
Ruhlar temizleniyor.
Müzeler önemli. Değerler, estetik, kültür, sanat harmanlanıyor. Ülkenin, kentlerin medeniyet düzeyini yansıtıyor. Üçüncü sayfa haberlerinin, kanallardaki haber bültenlerindeki dehşetin, seviyesizliklerin, insanların ruh sağlığını tepetaklak eden görüntülerinden uzaklaşmasını sağlıyor. İnsanın hayalleri genişledikçe vizyonu da gelişiyor. Ayakları sağlam basıyor.
Orhan Veli’nin harikulade anlatımıyla sokak kedisi ile ciğercinin kedisinin diyalogları, sohbetleri unutulur mu? Hasılı kedi tutkusu biter mi?
Kediname’nin de ünlü konuklarından Garfield, Tom ve Jerry, Çizmeli Kedi, Kötü Kedi Şerafettin, bir köşede karşınıza çıkıveriyor. Kedi resimleri, tabloları, oyuncaklar, envai çeşit emek isteyen eser, bulmacalar… Edebiyatın kedileri, yazarların, sanatçıların kedileri ziyaretçileri heyecanlandırıyor. Çizgi romanların tüylü kahramanları mekanın mıknatısı gibi. Sokaklarda, damlarda, pencerelerdeki kediler şenliğin parçaları.
Bu değerli mekanları insanlara kazandıran, emek veren kişilere, kurumlara minnet borçluyuz. Kedi Müzesi için 15 yıl boyunca bilgi, belge toplayan, araştıran Sunay Akın’a örneğin. Bu huzur hayvanları ile kültür sanatı birleştiren aydınlık insanlar var olsunlar. Eğer henüz bu kedi müzelerine gitmediyseniz gidin. Çocuklarınızı götürün. Vizyonları için önemli. Umarım kedi kafeleri de açılır ve gündemin daralttığı ruhlarımıza ferahlatan esintiler olur.
Füsun ALTINOK
Önceki Bölüm