İBB: “Olası depremde İstanbul’un en riskli ve en güvenli ilçeleri”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Murat Yün, Ekol TV’de beklenen büyük Marmara Depremi hakkında açıklamalarda bulundu.
İstanbul’un depreme hazır olmadığını kaydeden Yün, şehir genelindeki 1 milyon 200 bin konutun 850 bininin 2000 yılı öncesinde yapıldığını ve İstanbul’un yapısının çok eski olduğunu söyledi.
12 YILDA 92 BİN BİNA YENİLENDİ
Kentsel dönüşüm yasası ile 12 yılda yenilenen bina sayısının 92 bin olduğunu belirten Yün, “850 bin ile 92 bini yan yana koyduğunuzda yüzde 12-13’lük bir yenilenme demek. Bu sayılarla İstanbul depreme hazır diyemiyoruz” ifadesini kullandı.
200 BİN BİNA YIKILABİLİR
Murat Yün, “Hem zemin hem yapı stoğunu birlikte değerlendirdiğimizde; çeşitli matematiksel yazılımlarla bir deprem hasar tahmini yaptık. 7.5 ve üzeri bir depremde yaklaşık 200 bin civarı binanın ağır hasar alacağını ya da yıkılacağını öngörüyoruz” diye konuştu.
3 MİLYON KİŞİ KONUT SORUNU YAŞAYABİLİR
Yün, 200 bin yapının zarar görmesi halinde yaklaşık 3 milyon kişinin barınma sorunu yaşayacağını da söyledi.
RİSKLİ İLÇELER
İstanbul’daki en riskli ilçelerden de bahseden Yün, Marmara Denizi’ne yakın ve şehrin güneyindeki ilçelerin daha büyük risk altında olduğunu söyledi. Yün, riskli ilçeler hakkında “Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Esenyurt, Silivri… Aslında Fatih’ten Silivri’ye kadar olan hattan bahsedebiliriz” ifadelerini kullandı.
Zemin açısından İstanbul’un kuzeyinin daha sağlam olduğunu vurgulayan Yün, “Başakşehir, Aranavutköy, Çatalca, Sarıyer, Beşiktaş gibi yerlerde zemin daha sağlam” dedi.
Kağıthane’de dere kısımları güvenli sayılmaz. Cendere Vadisi yapı yoğun bir hal aldı. Kurumuş dere yataklarında değilseniz, güneye göre daha sağlam. Sadece sağlam zemin yetmez, yönetmeliğe uygun sağlam zeminler de önemli.
DEPREMDE 3 MİLYON NÜFUS BARINMA SORUNUYLA KARŞILACAK
En çok vurgu yaptığımız konulardan birisi 200 bin yapının zarar göreceğini düşünürsek, yaklaşık 3 milyon civarında bir nüfusun barınma sorunuyla karşı karşıya kalacağız diye öngörüyorum. Bunun yanında depremden sonra psikolojik baskıdan dolayı evlerine girmek istemeyen vatandaşlarımız da olacak.
