“Ağlamak geliyor içimden, ağlayamadığım için utanıyorum.” Nazım Hikmet

0

“Ağlamak geliyor içimden, ağlayamadığım için utanıyorum.”

  Nazım Hikmet

Kamuoyunda ’’ katliam yasası’’ olarak bilinen ve sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemeleri içeren bir yasamız oldu. Ne içeriği ne de yasalaşma biçimi itibariyle halk bunu içselleştirmedi. Yasaya göre belediyeler 2028 yılına kadar barınakları kuracak ve sahipsiz hayvanlara yeni yuvalar bulacak. Bu görevlerini yârine getirmeyen belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası uygulanacak. Ne adalet ama!
Zaten çok kısıtlı olanakları olan belediyeler daha da zorda bırakılacak.

Halklar, efsanelerine ve kahramanlarına verilen isimlerle yaşadıkları gibi kimi zaman da yasalarına verilen isimlerle anılırlar. Kamuoyu bu yasaya, ’’katliam yasası’’ adını uygun görmüştür.
Anlamı, zor ve şiddet kullanarak çok kısa zamanda toplu kırım uygulamaktır.
Uygulamalar çağ dışı bir şekilde başlamıştır.
Ve toplumun bu konuda onayı asla yoktur.
Hayvanların çoğu insan gibidir. Hem de iyi bir insan…

Köpekler insanlar tarafından evcilleştirilmiş hayvanlardır. Evcil sayılması için evde yaşamaları gerekmez. İyi insanlarda görülen bir gene sahiptirler. Bu gen, dost olma eğilimidir.
Sevildiğini, kendisine güvenildiğini bilir, ihanet etmez.
İnsan, acımasızca işkence yaparken hiçbir hayvan kendi türüne işkence yapmaz.
Köpekler kin tutmaz, merhametlidir, sevgi doludur.

Onlar da insanlar gibi eşit doğarlar. Yaşam koşullarını iyileştirmek, kötü muameleyi ve istismarı önlemek hepimizin görevlerindendir. İnsanca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır.
İnsana takıntıyla bakana, insan da takıntıyla bakabilmelidir.

Hachiko, sahibinin ölümünden sonra 9 yıl düzenli bir şekilde döneceği treni istasyonda bekler. Sadakati heykelinin dikilmesine neden olur.
Capitan, kilise tarafından ölünceye kadar sahibinin mezarı üzerinde yaşamasına izin verilen dostun adıdır.
Balto, Alaska’da difteri salgını sırasında binlerce kişinin hayatını kurtaran serum taşıyan kızaklara liderlik yapmıştır.

Değerli okurlar,

Öyküler, tasarlanmış olduğu gibi bazen de gerçek olayları yansıtır.

Sıklıkla karşılaşmadığımız, içimizi ısıtan bir vefa duygusunu, bir insani tavrı anlatmaya çalışacağım;

Yaklaşık on yıl evvel taahhüt ettiği inşaatı yarım bırakıp kaçan, kaçarken de dünya güzeli köpeğini çok ilkel koşullardaki şantiyeye terk eden sorumsuz, merhametsiz, insanlıktan zerre nasibini almamış birinden bahsettiğim için üzgünüm. Çok zor koşullarda kendimiz inşaatı tamamlarken bu dünya güzelini de bağrımıza bastık ve adını ’’Zeliş’’ koyduk.
O artık hepimizden bir parçaydı. Ailemizin sevgilisi, tüm konutların doğalk onuğuydu.

Bizim, çocuklarımızın ve hatta torunlarımızın en değerli arkadaşı olmuştu.
Çok zarif, nazik ve saygılı bir arkadaşımız olmuştu artık. Kendine özgü bir misafirliği vardı.
Doğal ömrünü tamamladı ve hepimize veda etti. Anıları hep yaşatılmalıydı.
Öyle de oldu. Site girişine bir plaketi konuldu.


O artık hep bizimle… Örnek olmasını dileyerek duygularımı sizle paylaşmak istedim. Bu öykü Güney Kasaba Sitesi sakinlerinindir artık.
AYM’de görüşülecek bu yasayı şiddetle reddediyorum.

Saygı, sevgi ve inançla,

Kemal YALNIZ

Kemal YALNIZ/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

Yazarın Tüm Yazıları

www.kentekrani.com 16 Ağustos 2024