📽️BİR BİLİM İNSANININ İNANILMAZ ÖYKÜSÜ

0

BİR BİLİM İNSANININ İNANILMAZ ÖYKÜSÜ

“Ben artık dünyaları yıkan ölümün kendisiyim”

Atom bombasını imal eden ekibin başındaki fizikçi Robert Oppenheimer bombanın denenmesinden sonra bu sözü söylemiş…

Oscar ödüllü Oppenheimer filmi çok etkileyici ama bu bilim insanının hayat hikayesini de tam yansıttığı iddia edilemez.

Oppenheimer ve Eınstein için atom bombasının yapımı sır değildi. Teorisi biliniyordu önemli olan pratiğe nasıl aktarılacağıydı. Anti faşist olan bu iki fizikçi Nazilerin de atom bombası imal etmesinden son derece endişeliydi. Sonunda bomba yapıldı ama Hitler Berlin’deki ininde intihar etmiş, Almanya teslim olmuştu. Uzun hikayedir; bomba Japonya’nın başına patladı.

Kafası basan siyasetçiler ve ülkelerinin geleceğini düşünenler bilim insanlarının yaptıklarını ilgiyle izler, hayatlarını merak eder. Çünkü Arşimet’ten Madam Curie’ye kadar dünyaya yön
veren bilim insanları, büyük insanlığın yolunu aydınlatıyor.

Bilim insanları kalın cam gözlükleriyle yıllarca bir laboratuvara kendini hapseder veya ıssız bir çölde, dağ başında, okyanusların ortasında ve de uzayda kıç kadar bir istasyonda
günlerce kalır.

BUZ ADAMIN ÖYKÜSÜ

Şu sıcak Ağustos günlerinde içinizi serinletecek bir bilim insanının öyküsünde sıra… Konumuz hayatını buz diyarında geçiren bir bilim insanı… İklim kriziyle mücadelede çığır açan Fransız buzul bilimci Claude Lorius…

Lorius; 91 yaşında öldü, 1965 yılında 23 yaşındayken bir tesadüf eseri olarak katıldığı keşif ekibiyle Antarktika’ya yol alan bu bilim insanı, insan faaliyetlerinin Dünya’yı nasıl ısıttığını keşfediyor. Lorius, keşiflerini özellikle Güney Kutbunda sürdürdü, dünyanın oluşumuna dair önemli bilgiler içeren su fosilleriyle ilgili binlerce belge bıraktı.

Netfix’de yayınlanan bir belgeseli var bu bilim insanının. Oscar ödüllü yönetmen Luc Jacquet’in ‘Buz ve Gökyüzü’ Antarktika’nın uçsuz bucaksız buzullarında geçiyor.

Buzul biliminin öncülerinden olan Lorius, yaşamı boyunca Grönland ve Antarktika’ya 22 kez gitmiş yani hayatının önemli bir bölümünü insanlık için buzullarda geçirmiş…

Arşimet suyun kaldırma gücünü hamamda nasıl gördüyse Lourius da keşfi ilginç…

”Bir akşam buzulda derin sondaj çalışması yaptıktan sonra karavanımıza döndük ve içtiğimiz viskiye derinlerden getirdiğimiz geçmiş dönemlerde oluşmuş buz küplerini koyduk. Bardaklarımızdaki hava kabarcıklarını görünce, bunların buzda hapsolmuş atmosfer örnekleri olduğu fikrine vardım.”

Loruis’in buzda hapsolmuş hava kabarcıklarıyla ilgili araştırması 1987’de yayımlandı.

BİZDEN BİRİ

Yılllar sonra bizden bir bilim insanı da Antarktika’ya adım attı. Profesör Bayram Öztürk… İzlenimlerini 2015 yılında Oğuz Haksever’in ‘Ve insan’ programında yaptığım bir röportajda
anlatmıştı. Buzul kıtada 4 ay boyunca araştırma yapan İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk fırsatı Japonlar sayesinde yakaladı.

Sonra bu araştırmaların devamı da geldi, başka bilim heyetleri de gitti.

Yine bizim treni çok önceden kaçırdığımız ortadaydı.

Ancak bilimin iyi yanı sınırlar ve milliyetler tanımaması; bu yüzden bilim tarihine insanlık tarihinin ortak mirası deniyor. Bilimde sır olarak kalanlar bile sonradan insanlığın hizmetine
sunulabiliyor.

Cengiz ERDİL/Gazeteci

CengizERDİL/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 6 Ağustos 2024

Yazarın Tüm Yazıları