Kediname 26; Bir Haydut Yetişiyor!
“Kedilerin kuyruğunu çekmeyen, karınca yuvalarına basmayan, salyangozları ezmeyen, köpekleri taşlamayan, ağaç dallarını kırmayan, çiçekleri ezmeyen…
Ağlayan arkadaşına sarılıp, ‘neyin var?’ diye soran, düşen arkadaşını kaldıran…
Sevgiyi hissetmeyi ve hissettirmeyi bilen çocuklar büyütün.” demiş Frida Kahlo.
Ne kadar güzel ve kutsal.
Bu konuda çocukları eskiden beri gözlerim. Hayvanlara karşı içi titreyen, gözleri dolan, yudumunu paylaşanlar olur. Bir de konsantre bir Erol Taş, sinsi bir Nuri Alço formatında çocuklar… Sanki doğunca kaçırılıp büyüyünce birer psikopat ajan Polat Alemdar olsun diye özel yetiştirilmişler. Temizlik imandan gelir sözünü yanlış anlayıp kurbanlara grup indirimi uygulamayı şiar edinenler…
Laf aramızda Putin’in de böyle bir üretim meyvası olduğunu düşünürüm. Ya onların kedileri? Bu adamların ponçikgil kedisi olabilir mi? Chucky’nin kedi versiyonu bir tüylüsü vardır olsa olsa…
Çocuklar melek midir?
Her çocuk melek doğar inancı şehir efsanesi mi? Genlerle bu kadar uğraşıldığı bu çağda, evet kısmen şehir efsanesi.
İlkokuldaydık. Uzaktan akrabamız bir kızla onların bahçesinde oynuyoruz. Kucağımızda birer kedi, onlarla harika vakit geçiriyoruz. Kedi varsa oyuncağa ne hacet? Onun bir kaç yaş büyük abisi de arkadaşlarıyla bahçedeki süs havuzunun başındalar. Bir ara bağırışmaları arttı. Ben onlara bakarken kız, “Hadi gel yukarı çıkalım. Yine yavru kedileri boğuyorlar havuzda” dedi.
Dünya başıma yıkıldı adeta.
Bu kız ve abisi aynı evde, aynı anne ve babanın çocuğu olarak doğmuş ve büyütülüyorlar. Biri ne kadar merhametliyse, diğeri kedi katili… (Sonraki yıllarda kriminal yanları iyice arttı) Sadece sanınım büyük erkek kardeşe sülaleden psikopat genler intikal etmiş. Başka nasıl açıklanabilir ki?
Kendimi bildim bileli hayvan severim. Abim ve ablam da öyle. Bu sevgim ve tutkum konusunda burun farkıyla onlardan öndeyim. Gizlice eve kedi aldığım için annemden azar işiten, hatta dayak yiyen benim. Pisicanları oyuncak gibi sevmemi sağlayan da babam.
Pembe dizi formatında kedileri izlemek bile ruhumu ferahlatır. Bebeklerin doğumu, büyümeleri, ergenliklerinden sonra annelerinin onlardan yavaş yavaş uzaklaşması… Eh, hep pembe dizi formatında ilerlemiyor sosyal yaşamları. Ponçik tayfası bir süre sonra değişik rüzgârların etkisine giriyor.
Reality show zamanı
Cinselliklerini yaşamak isteyen ırz düşmanı erkek kediler, anneyi eşleşmeye ikna edebilmek için yavruları ortadan kaldırma yolunu seçebiliyor. Yavruların çalınıp boğulmaları bu yüzden. Anne uzunca bir süre kendine gelemiyor. Haydut erkek hedefe kilitlenmiş, her türlü caniliği yapabilitesi var. “Alacakaranlık Kuşağı: Mode: On” durumu.
Anadolu Kavağı’nın meşhur kedisi Şeyh Şamil vardı. Hakkın rahmetine kavuştu. Mazisinde yedi köpek leşi olduğu söylenirdi. Semt sakinleri onun oturduğu kaldırımın karşısından yürürlerdi. Özellikle sırtı kambur ve tüyleri dimdik olmuşsa, “Şamil abi, arzederim” moduna girerlerdi.
İşte yılın çeşitli zamanlarında o kedi çığlıklarıyla özellikle gecelerin çınladığı dehşet ortamları da böyle oluşuyor. Bunlar sokak kedilerinin yaşadıkları.
Peki o hormonal değişim süreçlerinde evdekiler ne yapıyor? Ne olacak, her türlü yeni kanepe, koltuk, perde, yatak örtüsü ve eşyanız kısa sürede itina ile ikinci el durumuna getiriliyor.
Çocuğunun merhametli olmasını yürekten isteyip, kendi eski huysuzluklarından vazgeçmeyen ebeveynler var ya, çocuğunu dayakçı aktör Behçet Nacar, Süheyl Eğriboz formatında yetiştiren annelerden bu kadar oluyor. Çocuğunu bağırarak terbiye etmeye çalışanın evdeki kedisi de söz dinlemez bir kedi oluyor. Kediyle böyle ilişki kuruyor. Şöyle bir çevrenize bakın; onu sinirlendirecek biri var mı? Eğer yoksa o kişi sizsinizdir.
Hannah Arendt’in dediği gibi, hiçbir şey, yaptıklarımızı düşünmekten daha önemli değildir. Onun için belli bir kültür ve eğitim düzeyinin altında olup düşünme yetisi gelişmemiş insanların hayvanlara iyi davranmasını beklemek hayal oluyor.
Füsun ALTINOK
Önceki Bölüm
Füsun ALTINOK
Füsun ALTINOK/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 22 Haziran 2024