CHP ve Tarım Politikaları Üzerine
Siyasal iktidarın, IMF’siz IMF programını uyguladığı memurlara, işçilere, emeklilere, asgari ücretlilere, çitçilere vb. toplumsal kesimlere yönelik uygulamalarıyla açığa çıkmıştır. Daha az tüketimi destekleyen ve yoksullaştırmayı artıran bu ekonomik politika toplumun farklı kesimlerinden tepki görmektedir. CHP bu kesimlerin sesi olmadıkça iktidar yürüyüşünü tamamlayamaz. İktidar yürüyüşünün temeli bu kesimlerin taleplerini dikkate alan bir siyasi programın oluşturulması ve bunun kamuoyuyla her platformda paylaşılmasıdır. CHP bu konuda daha güncel politika çerçevesinde ve reaktif davranmaktadır. Hâlbuki zaman proaktif olmayı gerektirmektedir. Bu da iktidarı temel bir perspektif olarak odağına alarak mümkün olabilir.
Siyasal iktidarın tarım politikaları özellikle buğday alımlarında somutlaşmıştır.
CHP en son 2021’de 18 yıllık AK parti döneminde tarımsal konularda yaşanan sorunları raporlaştırmıştır. “Birlikte üretip hakça paylaşacağız” başlığıyla yayınlanan bu rapor CHP’nin web sayfasında yer almaktadır. Ancak unutulmaması gereken şudur: O tarihten bu yana 4 yıl geçmiştir. Sorunlar, beklentiler, talepler artmıştır. Onun için yeni bir rapor hazırlanmalı ve bu kamuoyuyla acilen paylaşılmalıdır. Raporu yayınlamak yetmez. Bu konuda 1 ila üç dakika arasında değişen sürekliliği olan kısa videolar çekilmeli ve sosyal medyada yayınlanmalıdır. CHP’nin en büyük eksikliği budur. Geleneksel medya olanaklarının sınırlılığına karşın sosyal medyada bu tür çalışmalar ilgi görür. Üstelik parti örgütleri de bu konularda yapılan çalışmaları üyeleriyle ilçe düzeyinde paylaşabilir.
Biz buğday taban fiyatı konusunda CHP’nin görüşünün ne olduğunu Tekirdağ mitinginden öğrendik. Bu tepkisel bir tavırdır. CHP genel başkanı Özgür Özel’in traktör kullanması, başına Ecevit gibi kasket takması PR çalışmaları açısından yeterli olabilir. Ancak bu sınırlı bir etkisi olan politik çalışmadır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bir ton buğday ile 2005’te 9,5 altın şimdi ise 2,5 altın alındığına yönelik kıyaslaması, buğdayın tonuna 11 bin lira yerine 15 bin lira ve ekim alanlarının 3 milyon hektar azalmasına işaret etmesi gündelik politikanın sınırları içinde kaldığını göstermektedir.
Enflasyonun yüzde 75’i aştığı bir ortamda buğday fiyatının yüzde 18 artırılması çiftçinin yaklaşık yüzde 57’lik gelir kaybına uğradığını göstermektedir. Bu durumda buğdayın ton başına fiyatı 16.500 lira olmalıdır. Yani Özgür Özel de çiftçiyi enflasyona yenik düşüren bir fiyat politikasını savunur olmuştur.
Gerçi Özel, benzer değerlendirmeyi emekli maaşları konusunda da 1,5 asgari ücret diyerek geçmişteki maaş kıyaslaması üzerinden yapmıştır. Özel’in unuttuğu çalışanlara yapılacak ücret artışlarında sadece enflasyon oranı değil refah payı da dikkate alınır. Ülkenin yıllık kalkınmasından düşecek pay yani. Enflasyon oranında yapılan artış sadece var olan durumu korumaya yöneliktir, ancak refah payından katkı söz konusu olmaz. Bence CHP, bu durumu dikkate almalıdır.
İktidara yürüyen bir parti tıpkı Ecevit’in 1975’te yazdığı “Ak Günlere” gibi bir program ortaya koymalı ve bu programı toplumun farklı kesimlerine ulaştırmayı başarmalıdır. Geleneksel medya dışında sosyal medya olanaklarından da yararlanarak.
CHP’nin geçmişinde üretim ve tüketim kooperatiflerinin yaygınlaştırılması konusunda önemli bir birikim vardır. Bu birikimden yararlanılma yoluna gidilmelidir. Tarımda 1980’lere kadar dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden biri olan Türkiye’nin tarımsal alanda ithalat yapar duruma getirilmesi neo-liberalizmin tarımsal alanda yol açtığı tahribat nedeniyledir. CHP, bu tahribatın nasıl giderilebileceğini, tarımsal üretimin yeniden kendine yeterli hale getirilebileceğini somut olarak ortaya koymalıdır. Günümüzde yeterli gıda üretilmemesinin bir güvenlik sorunu olduğu gerçeği de göz ardı edilmemelidir.
CHP tarımsal alanda üretim ilişkilerinin ve üretici güçlerin nasıl değişeceğini, üreticilere verilecek destekler, krediler, tohum, gübre konularında somut bir program ortaya koymalıdır.
Tarımsal alanda ata tohumluğunun yaygınlaştırılması, zirai araştırma enstitülerinin yaygınlaştırılması, köy hizmetleri müdürlüklerinin etkin hale gelmesi, her köye veterinerlik hizmetlerinin götürülmesi gibi konularda ne yapacağını açık seçik ortaya koymalıdır.
Konvansiyonel tarımın yanı sıra organik tarımın yaygınlaştırılması, kullanılan zirai ilaçlar nedeniyle sebze ve meyvelerde görülen pestisitin ortadan kaldırılmasının önüne nasıl geçeceğini, kısa, orta ve uzun vadede bu konuda ne yapacağını somutlaştırmalıdır.
1980’lerin başında Avrupa’nın sayılı büyük ve küçükbaş hayvanına sahip olan Türkiye’nin yeniden et ve süt ürünleri üretiminde ve tüketiminde çağdaş ülkeler düzeyine gelmesi için ne yapılacağını açıklamalıdır. Kısaca, CHP yazı iktidara nasıl yürüyeceğini, kendisine yönelik hoşnutsuzlar da dahil olmak üzere farklı toplumsal kesimlerin talep ve beklentilerine nasıl yanıt vereceğini somut bir programla açıklamalıdır.
Kemal ASLAN/Gazeteci-Yazar