İSRAİL İÇİN GAZZE’DE 6 AYIN BİLANÇOSU: “BATAKTA VE YALNIZ”
Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e saldırmasının ve İsrail’in Gazze’ye şiddetli saldırısının üzerinden 6 ay geçti. Küresel haberciliğin önde gelen kuruluşlarından ABD merkezli AP ajansından Josef Federman imzasıyla yayımlanan analizde İsrail’in 6 ay sonunda Gazze batağa saplandığı ve uluslararası açıdan yalnızlaştığı belirtildi.
AP’nin Kudüs merkezli Ortadoğu ve Filistin büro şefi Josef Federman, “başlangıçta müttefiklerinden uluslararası destek gören İsrail 6 ayın sonunda artık çok farklı bir yerde” diye yazdı. Federman’ın tespitlerine göre, İsrail Gazze’de batağa saplanmanın ve uluslararası alanda giderek izole edilmenin yanısıra içerde bölündü; Hamas Gazze’de direnmeye devam ediyor. Bunların dışında İsrail bölgede insani kriz yarattı. Gazzeli Filistinlilerin %80’i yerlerinden edildi ve 1 milyon Filistinli açlıkla karşı karşıya.
Yazara göre, Gazze’de çatışmalar çıkmaza girmiş durumda. Başbakan Netanyahu başlangıçta 2 hedef koymuştu. Hamas’ı yok etmek ve rehineleri evlerine götürmek. İsrail Başbakanı bu çerçevede defalarca “total zafer” sözü vermesine rağmen söz konusu hedefler zor görünüyor.
İsrail Hamas’a ağır darbe vurduğunu 13,000 Hamas savaşçısını öldürdüğünü, örgütün savaşma kabiliyetini yok ettiğini öne sürüyor. Ancak Josef Federman’a göre Hamas özellikle Refah’ta saldırı kapasitesine sahip. Ayrıca İsrail’in zafer ilan edip geri çekildiği yerlerde Hamas’ın yeniden toparlandığı da gözleniyor. Bir uzmandan, “Eğer bir gerilla örgütü bu tür çatışmalarda hayatta kalıyorsa bu onun için başarıdır” alıntısı da Josef Federman’ın yazısında yer alıyor.
Benjamin Netanyahu’nun rehinelerin eve götürülmesi hedefine gelince. Yaklaşık yarısı Hamas tarafından bırakıldı. Tel Aviv yönetimine göre, Hamas’ın elindeki rehinelerden 30’u Gazze saldırı altındayken öldü. İsrail Ordusu rehinelerden bazılarını yanlışlıkla öldürdüğünü kabul etti. İsrail’e göre Hamas’ın elinde halen 134 rehine bulunuyor.
Gazze’deki sivillerin katledildiği asimetrik savaşın 6’ıncı ayında İsrail artık müttefikleri ve destekçilerinin sabırsızlığı ve öfkesiyle karşı karşıya. Netanyahu, defalarca yüzbinlerce sivil Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah’a kara harekatı düzenleneceğini duyurdu ama bunu yapamadı. Zira başta ABD olmak üzere müttefikleri ve destekçileri buna karşı çıktı. Nitekim İsrail Ordusu, bir tugay hariç güneydeki bütün birliklerini geri çektiğini bildirdi.
Bütün müttefikleri doğrudan ya ima ile Gazze’deki açlığa İsrail’in sebeb olduğunu belirtiyor. İsrail’in müttefikleri Netanyahu hükümetinden umudu kesip açlığın eşiğindeki yüzbinlerce Filistinliye yardım için harekete geçmiş durumda.
Bunların ötesinde BM’nin en üst yargı organı Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılmış bir soykırım davası görülüyor. Güney Afrika’nın açtığı bu davaya İsrail aleyhine katılan ülke sayısı da sürekli artıyor. İsrail’in uluslararası yalnızlığının tepe noktası ise Birleşmiş Milletler’in en üst karar organı Güvenlik Konseyi’nden çıkan karar. ABD veto etmeyince BM Güvenlik Konseyi Gazze’de acil ateş çağrısı yapan bir karar tasarısını onaylamış bulunuyor.
Bu arada Gazze’de aç insanlara yemek yapıp dağıtan World Central Kitchen adlı kuruluşun aralarında İngilizlerin, Avustralyalının ve Polonyalının da bulunduğu 7 görevlisinin bir İsrail saldırısında öldürülmesi ABD, Birleşik Krallık, Avustralya ve Polonya hükümetlerinde öfke oluşturdu ve bu öfke hala sıcaklığını koruyor. Öldürülenlerden birinin ABD pasaportu taşıyan çifte vatandaşlık hakkına sahip bir Filistinli olduğu belirtiliyor.