Kediname 13 ; “Olağan Şüpheliler”
“Kaçanın anası ağlamazmış” diyen bazı atalarımıza giderek daha çok hak veriyorum. Zaten atalarımız bir lafı denemeden piyasaya sürmezler… Şiddet ortamından, saldırıdan kaçan ayıplanır mı? Ayıplanmamalı. Olay mahallinden uzaklaşmayı kendisine yakıştıramayan erkek şahıs, hastane acil servisinde veya cezaevindeki üçüncü yılında koğuşta pineklerken kendi kendine “benim burada ne işim var?” diye sorabilir. Üstünde otlar bitmişse soru soracak halde değildir zaten.
Haliyle erkek milleti bu ‘ıramak’ olayını gururuna yediremiyor. Şöyle adrenalin deşarjıyla bir çerkes çıkışı, havalı havalı dayılanmak, tansiyon yükselirken biraz da tribünlere oynamak başta hoş. Sonrası öyle Bruce Lee ya da Cüneyt Arkın aksiyonları gibi devam etmiyor. Çevrede kavgayı ayıracak birileri varsa ne âlâ.
Örneğin evimize yakın bir içkili restorandan her hafta bir kaç kez gecenin bir yarısında sallana sallana çıkıp kavga eden adamlar oluyor. Dün gece de böyle üç kişi vardı. Ayakta zor duruyorlardı. Bağırışlar, rezilce küfürlerle soslanmaya başladı. İlk kim vurdu bilmiyorum, diğeri de sallanarak karşı saldırıya geçti. Daha doğrusu niyetlendi de, yumruk boşa gitmese iyiydi. Eh, artık benim de duruma müdahale etmem gerekiyordu. Işıkları kapatıp tam siper vaziyette bekçi düdüğümü dışarı doğru uzun uzun öttürdüm. Yani eskinin bekçi düdüğü, artık deprem düdüğü…
Tam isabet!
Meğer bu üç tatlısu kurnazı bunu bekliyormuş. Üç adam, üç ayrı yöne doğru yalpalayarak uzaklaştılar. Vahşi doğanın dengesini bozmayı pek sevmem ama kafa şişirmeleri de bir yere kadar.
Oh artık gidip uyuyabilirim diye seviniyordum ki sessizliği bozan tiz bir çığlık duyuldu. Bir kedi çığlığı.
İnsanlarda doğru bilinen yanlışlardan biri de kedilerin mart ayında azmasına dair önyargı. Bu tüylü yaratıklar yılın 12 ayında her türlü fuhuş olayına meyilliler. Bunda küresel ısınmanın rolü var mı bilmiyorum. Hava koşulları dondurucu değilse kurulum hızla gerçekleşiyor.
O sesi tanıyorum: “Mehuuuuu… o ne gözleeeeeuuurrrr… o kuyruuuuuvvvvkkk” dediğini düşünüyorum. Kız kedi, “Çekil başımdan Tahsin… ayyy, sırnaşma….” modunda. Flört aşamasının sabırsız adamı başka yönde bir erkek rakibini görüyor.
Bunun kavga etabı o zaman başlıyor. İşte ramazan davulcusundan beter iticilikte gürültü.
Mahallenin Harlem’e çevrilmesi, çöp kutularının devrilmesi gibi türlü rezillikler. Aslında raconu olan kavgalar. O tiz çığlıklar olmasa saygı duyacağım da.
Ne benim bekçi düdüğüm, ne fırlattığım patates engel olabilir bu dalaşa. Hele ki kız kedi yakındaysa “bütün Rize arkasından çekse” ayıramaz. Bizim semtin sarhoş kavgacı adamlarını düşünüyorum da, pisicanlar çok daha içtenlikli geliyor. En azından kaybedecek olan tayfa daha başından “pardon abi” ifadesiyle kenara çekiliyor. En savaşçı “olağan şüpheliler” sona kalıyor. Ortalığı birbirine katan da bu uzman sabıkalılar. Sert duruşlu, suratlarında tırmık ve ısırık izleri olan, kulağı delik ya da yırtık kriminaller. Olaydan sonra aksayarak giden…
Sonuçta işin önemli yanı, erkeklerin bu kavgasında hiyerarşi, pati kuvveti aslında hikayedir. Seçici olan dişi kedidir.
Füsun ALTINOK
Füsun ALTINOK/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 23 Mart 2024