AP’yi sarsan yolsuzluk soruşturmasının merkezinde yer alan Yunan milletvekili Kaili’nin dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik 15 Aralık 2022 tarihli talebe ilişkin Genel Kurulda yapılan oylama, oy birliğiyle kabul edildi.
Oylamada, Kaili’nin kendisi hazır bulunmazken, yolsuzluk soruşturmasında adı geçen Belçikalı milletvekili Marc Tarabella’nın lehte oy kullandığı öğrenildi.
Kabul edilen karar metnine göre Kaili 120 bin ila 150 bin euro kamu parasını usulsüzce harcamakla suçlanırken, suçlu bulunması halinde Yunan yasalarına göre 5 ila 15 yıl hapis cezasına çarptırılabilir.
Kaili’nin dokunulmazlığının kaldırılmasının ardından Avrupa Kamu Savcılığı Ofisi (EPPO), asistanlarından birinin 2015-2019 yıllarında gerçekte kendisi için çalışmadığı; toplam 4 asistanın sahte harcama taleplerini sunduğu ve Kaili’nin isteği doğrultusunda asistanlardan birinin maaşından da komisyon aldığı iddiasının araştırılmasının önünü açması bekleniyor.
Yolsuzluk davasını Avrupa Birliği’nin (AB) en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı yapısı içinde yer alan Genel Mahkeme’ye taşıyan Kaili’nin “soruşturmayı durdurma talebi” reddedilmişti.
YOLSUZLUK SORUŞTURMASI
Belçikalı makamların yürüttüğü soruşturma kapsamında Aralık 2022’de çok sayıda noktada aramalar yapılmış, 1,5 milyon euro nakit para ele geçirilmişti.
AP Başkan Yardımcılığı görevi sona erdirilen Yunan milletvekili Eva Kaili, eski İtalyan AP Milletvekili Pier Antonio Panzeri, AP’de asistan olarak çalışan Kaili’nin erkek arkadaşı Francesco Giorgi ve STK yöneticisi Niccolo Figa-Talamanca gözaltına alınmıştı.
Giorgi’nin ifadesinde, 2 AP milletvekili Andrea Cozzolino ile Marc Tarabella’nın Panzeri’den para aldığını söylediği ileri sürülmüştü. 2 Şubat 2023’te dokunulmazlıkları kaldırılan Cozzolino ve Tarabella, bir hafta sonra gözaltına alınmıştı.
Bu kişilerin, AP’nin ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek üzere bir Körfez ülkesinden rüşvet aldıkları iddia edilmişti. Konuyla ilgili haberlerde adı geçen Katar, iddiaları reddetmişti.
Son olarak 14 Nisan 2023’de Kaili olmak üzere tüm tutuklular şartlı tahliye edilmişti.
Öte yandan Belçika Federal Savcılığı tarafından yönetilen soruşturmanın çıkmaza girdiği eleştirileri yapılıyor.
Federal Savcı Frederic Van Leeuw’un basına yansıyan açıklamaları dikkati çekmişti. Van Leeuw, bu durumu, “Yabancı yargıçlar soruşturmaya dahil olmak istiyor. Federal savcı olduğum 10 yıl boyunca bunu hiç görmedim.” sözleriyle ifade etmişti.