ARAŞTIRMA: AÇ KARNINA KAHVE İÇMEK ZARARLI MI?

0

ARAŞTIRMA: AÇ KARNINA KAHVE İÇMEK ZARARLI MI?

Birçok insan için taze demlenmiş bir fincan kahvenin tadını çıkarmak güne başlamanın vazgeçilmez bir yolu. Ancak sosyal medyada zaman zaman içimize şüphe düşüren bazı iddialar dolaşıyor. Peki uzmanlar ne diyor?

Kaliforniya Üniversitesi Davis Tıp Fakültesi’nde fizyoloji profesörü ve Amerikan Gastroenteroloji Derneği yönetim kurulu üyesi olan Kim Barrett, araştırmacıların 1970’lerden bu yana kahve içmenin yararlarını ve zararlarını (özellikle de mideyle ilgili olanları) araştırdığını söylüyor.

Neyse ki midemiz sert bir kahve de dahil olmak üzere pek çok şeye karşı koyabiliyor. Prof. Barrett, “Midenin kendisini korumak için pek çok yöntemi var” diyor ve ekliyor: “Örneğin, kalın bir mukus tabakası üretiyor ve bu tabaka mide zarıyla yuttuğunuz her şey arasında güçlü bir kalkan oluşturuyor. Bu kalkan aynı zamanda mideyi yiyecekleri parçalamak için gereken doğal asidik ortamdan da koruyor” diyor. Yani midenin savunmasını aşmak kolay bir şey değil.

Baylor Üniversitesi Tıp Merkezi, iç hastalıkları bölümü başkanı olan Dr. Byron Cryer’ın yönettiği laboratuvar kimyasalların mideye ve ince bağırsağa verdiği zararları araştırıyor. Ona göre alkol, sigara ve nonsteroid antienflamatuar ilaçlar gibi tahriş edici (irritan) bileşenlerin, midemizin doğal savunma mekanizmasını bozduğu ve iç yüzeyine zarar verdiği herkes tarafından bilinen bir gerçek.

Bazı irritan maddeler mideyi asit ve ülser oluşumuna karşı daha savunmasız hâle getirebilirken, birçok kapsamlı araştırma kahve için böyle bir durumun söz konusu olmadığını ortaya koyuyor. Örneğin Japonya’da yaşayan 8 binden fazla kişi üzerinde yapılan bir araştırmada kahve tüketimi ile ülser oluşumu arasında anlamlı bir ilişki bulunmamış.

Bununla birlikte, kahvenin bağırsak üzerinde bir etkisi var; kalın bağırsağı harekete geçirerek bağırsak hareketlerini tetikleyebiliyor. Ayrıca kahveden alınan kafeinin kalp atış hızını ve kan basıncını artırdığı da bilinen bir gerçek. Ve eğer yatma vaktine çok yakın içerseniz uykunuzu kaçırabiliyor. Ancak Dr. Cryer, bu tür etkilerin geçici olduğunu belirtiyor.

Artan mide asidi herhangi bir soruna neden olur mu?

Dr. Barrett, aç karnına kahve içmenin midenize zarar verme olasılığının düşük olduğunu ama mide ekşimesine neden olabileceğini belirtiyor. Kahvenin mide asidi üretimini tetiklediğini biliyoruz, fakat midenizde yiyecek varsa ya da kahvenizi süt veya krema ile içiyorsanız, bu asidi nötralize etmeye yardımcı olan bir tampon oluşturmaya yardımcı oluyor.

Dr. Barrett’e göre, özellikle sade kahve yemek yemeden içilirse mide pH’ı azalabiliyor. Daha düşük pH değeri ise mide zarınız için bir sorun teşkil etmese de asitten kaynaklanan hasara karşı çok daha savunmasız olan yemek borusu zarında problem yaratabiliyor. Ayrıca bazı araştırmalar kahvenin yemek borusunu mideye bağlayan sfinkter kası gevşetebileceğini gösteriyor. Bu da mideden gelen asidin yemek borusuna daha kolay sıçramasına ve hoş olmayan mide ekşimesi semptomlarına neden olabilir.

New York Times yazarı Dr. Trisha Pasricha’ya göre bu konuda elimizde çelişkili veriler var. Avrupa, Asya ve ABD’de yapılan 15 çalışmanın incelenmesi sonucu kahve tüketimi ve mide ekşimesi semptomları arasında bir bağlantı bulunmazken, 48 binden fazla hemşireden elde edilen verilerin kullanıldığı 2020 tarihli bir başka araştırmada kahve içenlerde mide ekşimesi semptomlarının görülme olasılığının daha yüksek olduğu tespit edilmiş.

Bilim insanları, kahvenin yemek borusunu nasıl etkileyebileceğini anlamak için ‘Barrett özofagusu’ adı verilen ve (uzun süredir reflü sorunu yaşayan kişilerde olduğu gibi) yemek borusunun kronik olarak mide asidine maruz kalması ve hasar görmesiyle ortaya çıkan bir rahatsızlığı da inceliyor. Bu durumda, yemek borusunu kaplayan hücreler kendilerini asitten korumak için daha sert, mide benzeri hücrelere dönüşüyor. Bu değişiklikler, özellikle ailenizde bu durum varsa ya da sigara içiyorsanız, yemek borusu kanseri riskini artırabiliyor. Neyse ki 2016 yılında yapılan araştırmada kahve tüketimi ile ‘Barrett özofagusu’ arasında bir ilişki saptanmadı.

Ne Yapmalı ?

Dr. Trisha Pasricha, “Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, bir gastroenterolog olarak hastalarıma genellikle semptomlarını not etmelerini söylerim. Kahve içtikten sonra sürekli olarak göğüste yanma ya da ağızda ekşi bir tat fark ediyorlarsa kahveyi azaltmak faydalı olabilir. Sabah kahvesine biraz süt veya krema eklemek, öncesinde küçük bir lokma yiyecek tüketmek de yardımcı olabilir. Ancak herhangi bir belirti fark etmiyorsanız, muhtemelen kahveden sonra reflü yaşamayan birisiniz ve huzur içinde içmeye devam edebilirsiniz” diyor.

Dr. Cryer kahvesini düzenli olarak latte veya cappuccino olarak tercih ediyor; sütün kahvenin acılığını azalttığını söylüyor. Ve kahve içmenin uzun ömür, daha düşük kardiyovasküler hastalık riski, (karaciğer, prostat, meme ve kolon dahil olmak üzere) kansere karşı koruma gibi sağlık açısından pek çok faydası olduğunu da sözlerine ekliyor.

Dr. Cryer, “Kahvenin yararlarına ilişkin kanıtlar zararlarından çok daha fazla” diyor ve kahvenin zararlarını savunan sosyal medya hikâyeleri arasında gezinirken bunu aklımızda tutmamız gerektiğini söylüyor.

New York Times & Mashable Türkiye